Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1044 E. 2023/945 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1044 Esas – 2023/945
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/1044
KARAR NO : 2023/945

HAKİM :……
KATİP : …..

DAVACI : … BRODE VE DOKUMA TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – 0454019285000019 [25989-54594-…] UETS
VEKİLİ : Av. .. – [16267-62268-…] UETS
DAVALI : … – …… Arabayatağı Mah. 2.Zeytin Sk. No:6 İç Kapı No:1 Yıldırım/ BURSA
VEKİLİ : Av…- [16053-50083-…] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı 14.712,91 USD döviz kurunun fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı takip çıktısı tutarı üzerinden Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenle davanın kabulü ile Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazının 12.651,66 USD ‘lik döviz kurunun fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı tutarlı kısma yönelik olanının iptaline ve 12.651,66 USD ‘lik döviz kurunun fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı tutarı yönünden takibin devamına, davalı borçlunun 12.651,66 USD ‘nin % 20’sinin döviz kurunun fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı tutarlı kısmından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü süre itirazlarının olduğunu, davacı tarafından başlatılan icra takibine binaen gönderilen ödeme emrinde takibe dayanak herhangi bir belgenin müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, açıklanan nedenle davanın öncelikle usulden reddine, esas incelemesi yapılması halinde haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, %20’ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Deliller;
BTSO’ya, Bursa Vergi Dairesi’ne, Bursa 8. İcra Daresi’ne, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
SMMM bilirkişisinin raporunun sonuç kısmı; “1-) Davacı şirket ve Davalı firma tarafından bilirkişi incelemesinde ticari ilişki dönemi ile ilgili ticari
defter ve belgeler tam olarak ibraz edilemediği mevcut ibraz edilen defter, belge, muavin dökümleri ve
işletme defteri dökümleri dikkate alınarak tespit ve değerlendirmelerin yapıldığı,
Davalının 2016-2017 yıllarında İşletme Defteri Tuttuğu, 2018-2019 yıllarında bilanço usulü defter
tuttuğu, Davalının 2019 yılı fiziki (yevmiye) defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu,
Davacı şirket tarafından ibraz edilen 2019 yılı fiziki (yevmiye, kebir,envanter) defterlerinin açılış ve
(yevmiye) defterinin kapanış tasdiğinin yaptırılmış olduğu;
Davacı tarafından, davalı tarafa düzenlenen faturaların 2016-2017 yıllarında olduğu ve tarafların
defterlerinde kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, dava dosyasına ilgili yılların BA BS formlarının istenmemiş
olduğu, Davalı 2016-2017 yıllarında İşletme defteri tuttuğu için BA BS formu verme yükümlülüğü
olmadığı,
2-) Davacı şirket tarafından, Davalı firmaya düzenlenen ve davalı firma tarafından ibraz edilen
faturalar davacı tarafından, davalı tarafa düzenlenen faturaların, davalı ve davacı tarafından sunulan belgelere
göre her iki taraf tarafından kayıtlara alınmış olduğu, davacı tarafından, davalı tarafa düzenlenen faturalarda; Fatura bedelinin dolar karşılığının belirtildiği,
fatura bedelinin Dolar olarak ödeneceğinin belirtildiği
davacı ve Davalı tarafın USD olarak ve açık hesap çalışmış oldukları,
düzenlenen faturalarda aynı günün TCMB döviz satış kurunun kullanılmış olduğu,3-) Davalı Tarafından, Davacı Şirkete Yapılan Ödemeler
davacı ve Davalı tarafın sunmuş olduğu belgelere göre; Tarafların defter kayıtlarında kayıtlarını USD
olarak takip etmemiş oldukları (Bilanço usulü defter tutanlar takip yapması gerekir)
davalı tarafından, Davacı tarafa 11.12.2018 tarihinde banka yoluyla yapılan 500 USD ödemenin davacı
defter kayıtlarında yer almadığı ödemeye ait banka dekontunun davacı ve davalı tarafından ibraz
edildiği kayıtlara alınması gerektiği,
davalının TACİR olduğu,
davacı tarafından, Davalı tarafa takipten önce borcun ödenmesi yönünde gönderilmiş yazılı bir ihtarın
mevcut olmadığı, davalı tarafın 2019 yılı defterlerine göre; Davalı tarafın, Davacı tarafa 12.151,66 USD olarak borçlu gözüktüğü, Davalı tarafından bu borcun ödendiği ile ilgili herhangi bir belge
sunulmadığı, davacı tarafın 2019 yılı defterlerine göre; Davacı tarafın, Davalı taraftan 03.01.2019
tarihinde TL olarak 44.162,27 TL alacaklı gözüktüğü, Davacı taraf defterlerine 03.01.2019
tarihinde (Makbuz 03.01.2019 Mutabakat ile) açıklaması adı altında davalı tarafa 44.162,27
TL alacak kaydı yaparak davalının hesaplarını sıfırlamış olduğu,
davacının 2019 yılı resmi defterlerinde takip tarihinde; Davacının, Davalıdan herhangi bir
alacağının gözükmediği,
(Yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat
hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır)
kanaatimdir.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, açık hesap ilişkisinden kaynaklı bakiye borcun ödenmediği iddiasına dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Açık hesap ilişkisi, önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümler uygulanamaz.
Açık hesap ilişkisinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağı olan sözleşme bir satış sözleşmesi olabileceği gibi eser sözleşmesi veya başka bir sözleşme de olabilir.
Somut dosyamız yönünden bir değerlendirme yapılacak olur ise; taraflar arasında bir satış sözleşmesinin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı satıcı, davalı alıcıya sattığını iddia ettiği ve açık hesap ilişkisinde kaydettiği her bir faturadaki malların alıcıya teslim edildiğini yazılı olarak ispatlamalıdır. Davalı alıcı da ödeme iddiasında bulunuyor ise ödeme iddiasını yazılı olarak ispatlamalıdır. Davacı, açık hesaba kaydettiği her bir faturaya ilişkin faturadaki malların teslim edildiğine dair davalıdan sadır yazılı teslim belgesi sunmamış, ancak ticari defter kayıtlarına dayanmıştır. Ticari defter kayıtlarına dayanılmış olduğundan ticari defterlerin delil olma durumu ile ilgili yasa maddesine de değinmekte fayda vardır. Şöyle ki; HMK m.222’de aynen,
“Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması
MADDE 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükümleri öngörülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında; tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verildiği, davacının ticari defterlerinin; kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalının defter kayıtlarında davacının keşide ettiği faturaların kayıtlı olması ve tarafların defter kayıtlarının birbirine uygun olması sebebiyle davacının faturaya konu ettiği malları teslim ettiğini ispatladığı, davalı vekilinin bilirkişi raporunda itirazında elden ödeme savunmasında bulunduğu, ancak elden ödemeyi ispata yarar yazılı bir delil sunulmadığı, bu bağlamda davalı vekiline ödeme savunmasının ispatı için yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı, davalı vekilinin yemin teklif etme hakkını kullanmaması sebebiyle ödeme savunmasının ispatlanamadığı, tarafların birbirini teyit eden defter kayıtlarına göre davacının 12.151,66 USD davalıdan alacaklı olduğu, söz konusu alacağın açık hesap ilişkisine dayalı ve davalı tarafça belirlenebilir olması sebebiyle likit olduğu, davacının takip önceci işlemiş faiz ve fazladan asıl alacak talebinde bulunduğu, ancak davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin temerrüt ihtarının mahkememize sunulmadığı anlaşılmakla; itirazın kısmen iptali ile icra inkar tazminatına ve davacının takip öncesi işlemiş faize ilişkin talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; Bursa 8. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı icra dosyasında davalının yaptığı İtirazın Kısmen İptaline ve davalı hakkında yürütülen icra takibinin, 12.151,66 USD asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı işletilmek üzere DEVAMINA, fazlaya ilişkin asıl alacak ve takip öncesi işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinin reddine,
2-Bursa 8. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı icra dosyasında itirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarı olan 12.151,66 USD’nin dava tarihi itibariyle tekabül ettiği 221.524,76 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının, itiraz haksız olduğundan davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 15.132,35 TL karar ve ilam harcından; 3.515,83 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 11.616,52 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 3.515,83 TL peşin harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 98,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.178,70 TL yargılama giderinden; davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.091,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 34.013,47 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.560,00 TL’nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
10-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
11-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ..
¸e-imzalıdır