Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1027 E. 2023/505 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1027 Esas
KARAR NO : 2023/505
HAKİM …..
KATİP : …..

DAVACI :…..
VEKİLLERİ : Av……
Av…..
Av. …..
DAVALI : …..
VEKİLİ : Av…..
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Davalı … … tarafından borçlu … … hakkında Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, icra takibi doğrultusunda … …’ın belirli bir süre çalışmış olduğu davacı şirkete maaş haczi yazısı gönderildiğini, maaş haczi tebligatının usulüne uygun yapılmadığını, davacı şirketin UETS ile tebligatın yapıldığı tarih olan 26/06/2021 tarihinde … Yapı A.Ş. olduğunu, maaş haczi yazısının 21/06/2021 tarihinde … Ltd.Şti.’ye UETS yoluyla gönderildiğini, 5 gün sonrası olan 26/06/2021 tarihinde tebliğ olunduğunu, 21/06/2021 tarihinde … Ltd.Şti.’nin kapandığını yerine … Yapı Dekorasyon İnş.Taah.San.ve Tic.A.Ş. açıldığını, tebligat tarihi olan 26/06/2021 tarihinde tebligat yapılan şirketin faaliyette ve tüzel kişiliği bulunan bir şirket olmadığını, davacı şirketin … … adına çalışmakta olduğu süre boyunca 1/4 oranında ücret alacağı kesintisi yapılarak Küçükçekmece 3.İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasına ödeme yapıldığını, icra dosyası borçlusu olan … …’ın 29/08/2021 tarihinde davacı şirket ile iş akdini feshettiğini, davacı şirketin işveren olduğunu ve söz konusu dosyanın asıl borçlusu olmadığını, davacı şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, yalnızca maaş hacizleri oranında sorumluluğunun olması gerekirken tüm dosya borcu olan 6.157,09 TL üzerinden borçlu olarak dosyaya eklendiğini, bu nedenle davalı … … ile davacı şirket arasında mevcut ve geçerli bir alacağın bulunmadığının tespitine, icra dosyasına yatan paranın davalıya ödenmiş olması halinde bu bedelin istirdadı ile davacı şirketlerine iadesine, takdir edilecek teminat mukabilinde veya teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek olan paranın davalıya ödenmemesine, davacı şirketin haksız olarak borçlu olarak kaydedildiği Bursa 14.İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyasından davacı şirket aleyhine icra takibinin durdurulmasına ve sorumluluğunun kaldırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmakla birlikte, bu dava nedeniyle uğramış oldukları zararların yasa gereği alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyetli davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;Davacı tarafın icra müdürlüğünce gönderilen maaş haciz müzekkeresinin gereğini yerine getirmemesi nedeniyle ödemediği kısım kadar icra dosyasına borçlu olarak kaydedildiğini ve ödenmeyen kısmın kendisinden cebri icra yoluyla tahsil edildiğini, tahsilatın 04/11/2021 tarihinde icra dosyasına yapıldığını, aynı tarihte de reddiyat işlemlerinin yapıldığını ve taraflarına ait banka hesabına ödendiğini, davacı tarafın ödeme işlemleri tamamlanan borcu ile ilgili olarak bir gün sonrasında Menfi Tespit davası açmasının hukuki yararının olmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davacı şirketin “gönderilen maaş haczi yazısına istinaden 21/06/2021 tarihinde … Yapı Dekorasyon Ltd.Şti.’nin tür değiştirme yoluyla kapanması ve şirketlerinin artık anonim şirketi olması nedeniyle görülmemesinin ve sehven cevap verilmemesi” iddiasının kötü niyetli olduğunu, davalı şirketin nev’i değişikliği sonrasında eski şirketin devamı niteliğinde olduğunu, bu nedenle davacının usulsüz tebligat savının yasaya ve usule göre kabul edilebilir bir tarafı bulunmadığını, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne rağmen bildirimde bulunmayan, itiraz etmeyen veya ödemeyi göndermeyen işverenin göndermediği kısım kadar sorumlu olacağını ve bu miktarın uhdesinde sayılacağının yasal bir gereklilik olduğunu ileri sürerek davanın görev yönünden reddi ile görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, iş bu davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak açılan iş bu dava nedeniyle kötüniyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, İİK’nin 89/3. Maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere ticari dava TTK m.4’te çok ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kanuna göre ticari dava davalar öğreti ve uygulamanın da kabul ettiği ayırım ile mutlak ve nisbi ticari davalar olarak gruplandırılmaktadır. Eldeki dava ihtiyati tedbir talepli menfi tespit davasından kaynaklanmaktadır ve davanın mutlak ticari dava olduğunu söylemeye olanak yoktur.
O halde eldeki davanın nisbi ticari dava olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Mahkememizce davalının vergi mükellefiyetinin olup olmadığı araştırılmış, davalının bir ticari işletme kaydının bulunmadığı görülmüş. Dolayısıyla vergi mükellefiyeti olmayan ve ticaret odasında kaydı olmayan birinin tacir olduğunu söyleyebilmeye hukuken olanak yoktur. Bu durumda eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Tüm bu açıklamalar ışığında; davanın mutlak ticari dava olmadığı, davalının da tacir olmadığı ve davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı anlaşılmakla; mahkememizin görevsizliğine, mahkememiz ile Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından olumsuz görev uyuşmazlığının giderilebilmesi için dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğuna,
2-Hükmün istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde HMK’nin 21 ve 22. Maddesi gereğince yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın derhal Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-HMK’nin 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde, yargılama giderlerinin görevli Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği takdirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespitine ve hükmedilmesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2023

Katip …..
☪e-imzalı

Hakim …..
☪e-imzalı