Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1025 Esas – 2023/1061
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1025 Esas
KARAR NO : 2023/1061
HAKİM : …..
KATİP : ……
DAVACI : … KAĞIT TEMİZLİK ÜRÜNLERİ MAKİNA GIDA İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ SAKARYA ŞUBESİ – … [25999-62440-….] UETS
VEKİLLERİ : Av. …. – [16343-43671-…] UETS
Av. …..- [16231-32650-.] UETS
DAVALI : … GIDA AMBALAJ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – .. [25959-73232-….] UETS
VEKİLİ : Av. ….. – [16389-83668-….] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/10/2023
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki neticesinde fatura ve cari hesap alacağı doğmuş olup borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, söz konusu alacağın tahsili amacıyla Bursa 12. İcra Müdürlüğü 2022/… Esas sayılı dosyasıyla şirket aleyhine takip başlattıklarını, borçlunun icra dosyasına herhangi bir ödeme de bulunmadığı gibi mesnetsiz ve hukuka aykırı iddialarla takibi geciktirmek amacıyla icra dosyasındaki borca, faize ve tüm ferilerine kötü niyetle itiraz ettiğini, bu haksız itiraz neticesinde Bursa 12. İcra Müdürlüğü takibin durdurulmasına karar verdiğini, bu nedenle, davanın kabulüne, Bursa 12. İcra Müdürlüğü 2022/… Esas sayılı dosyadaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Cevap dilekçesinde özetle; 2021 yılında işleri kötü giden müvekkilinin davacının kesmiş olduğu faturalara kısmi ödemeler yapabildiğini, müvekkil şirketin 20/01/2022 de 50.000,00 TL lik çek ile ödeme yaptığını, Davacı tarafın kendisine ödenen ve aralarındaki alacak borç ilişkisini sonlandıran çekin bankadan tahsilini gerçekleştirmeden müvekkile haksız ve hukuka aykırı bir şekilde icra takibi başlatmış ve akabinde iş bu dava dosyasını ikame ettiklerini, kötü niyetle açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Deliller;
Küçükçekmece Vergi Dairesi Müdürlüğüne, Nilüfer Vergi Dairesine, Bursa 12. İcra Dairesine ve Akbank A.Ş’ye yazılan müzekkerelere cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu, mahkememizce bilirkişi raporunun alındığı ve raporun dosya içerisinde olduğu anlaşılmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE
Dava, açık hesap ilişkisinden kaynaklı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Açık hesap ilişkisi, önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümler uygulanamaz.
Açık hesap ilişkisinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağı olan sözleşme bir satış sözleşmesi olabileceği gibi eser sözleşmesi veya başka bir sözleşme de olabilir.
Somut dosyamız yönünden bir değerlendirme yapılacak olur ise; taraflar arasında bir satış sözleşmesinin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı satıcı, davalı alıcıya sattığını iddia ettiği ve açık hesap ilişkisinde kaydettiği her bir faturadaki malların alıcıya teslim edildiğini yazılı olarak ispatlamalıdır. Davalı alıcı da ödeme iddiasında bulunuyor ise ödeme iddiasını yazılı olarak ispatlamalıdır. Davacı, açık hesaba kaydettiği her bir faturaya ilişkin faturadaki malların teslim edildiğine dair davalıdan sadır yazılı teslim belgesi sunmamış, ancak ticari defter kayıtlarına dayanmıştır. Ticari defter kayıtlarına dayanılmış olduğundan ticari defterlerin delil olma durumu ile ilgili yasa maddesine de değinmekte fayda vardır. Şöyle ki; HMK m.222’de aynen,
“Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması
MADDE 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükümleri öngörülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında; tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için inceleme günü tayin edildiği, tarafların ticari defterlerinin; kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı, defter kayıtları arasında 50.000,00 TL çek ödemesinden kaynaklı farklılık olduğu, davalının davacıya 50.000,00 TL’lik hamiline yazılı çeki ciro ile devrettiği, ancak bu çek ile ilgili davacı defterinde ödeme kaydının olmadığı, söz konusu çekin karşılığının ödenip ödenmediğinin muhatap bankaya sorulduğu ve verilen cevapta çekin ibraz edilmediğinin belirtildiği, davalının çekin teslimi ile ödemenin gerçekleşmiş kabul edilmesi gerektiğine ve çekin davacı tarafça ibraz edilmemesinin sonucuna davacının katlanması gerektiğine yönelik savunmasının olduğu görülmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ödeme amacıyla davalı tarafından verilen çekin davacı tarafça ibraz edilmemesi ve karşılığının davacıya ödenmemesi sebebiyle davalının borcunu ödemiş kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere çek bir ödeme aracıdır, ancak taraflar arasında açık hesap ilişkisi ve satış sözleşmesi mevcuttur. Davacının çeki ibraz etmemesi sonucunda kambiyo vasfını kaybetse de bir yazılı delil başlangıcına dönüşür ve gerek çekten kaynaklı TTK m.732 gereğince sebepsiz zenginleşme ve gerekse temel ilişkiden kaynaklı alacak talebine konu olabilir. Eldeki dava ise kambiyo senedinden kaynaklı bir alacak davası olmayıp satış sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı sattığı malları davalıya teslim ettiğini ispatlamıştır. Davalının verdiği çek ise davacı tarafça ibraz edilmediğinden dolayı tahsil edilememiştir. Bu durumda davalının borcunu ödediğinin kabulüne olanak yoktur. Zira tahsil edilmeyen bir çek söz konusudur. Davalının açık hesaba dair borcunu ödemesi sonrasında söz konusu çeki davacıdan talep etmesi ve mükerrer ödemeden kaynaklı davacıdan tazminat hakkı olup olmadığı eldeki davanın konusu olmadığından davalının savunmalarının aksine ödenmeyen açık hesap borcundan kaynaklı aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacak açık hesap ilişkisine dayalı ve davalı tarafça belirlenebilir olduğundan davacı lehine ayrıca icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kabulü ile; Bursa 12. İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı icra dosyasında davalının yaptığı İtirazın İptaline ve davalı hakkında yürütülen icra takibinin 50.000,00 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar dahilinde aynen devamına,
2-Bursa 12. İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı icra dosyasında, itirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarı olan 50.000,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının, itiraz haksız olduğundan davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcından; 603,88 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.811,62 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 603,88 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 64,25 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.948,83 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.560,00 TL’nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
8-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/09/2023
Katip .. Hakim ..
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır