Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/983 E. 2023/162 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/983 Esas
KARAR NO : 2023/162

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI :….
VEKİLİ : Av….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili firma ile davalı firma arasındaki ticari alım-satım ilişkisi kapsamında müvekkil tarafından davalıya teslim edilmiş mallara istinaden 24.06.2021 tarihli 13.267,08 TL bedelli …. nolu ve 28.06.2021 tarihli 1.112,64 TL bedelli … nolu 2 (İki) adet fatura düzenlenmiş ve faturalar davalıya tebliğ edildiğini, müvekkilinin işbu faturalardan doğan toplam 14.397,72 TL alacağına istinaden borçlu aleyhine Bursa 19. İcra Dairesi’nde 2021/… E. dosya numarası ile genel haciz yoluyla ilamsız takibe girişildiğini, borçlu vekili tarafından herhangi bir haklı sebep olmaksızın tarafımızca açılan icra takibine, borca, faize ve faiz oranına itiraz edilmiş ve takip durduğunu, dava şartı arabuluculuk kapsamında, tarafımızca işbu dava öncesi arabuluculuk başvurusu yapılmış; Bursa Arabuluculuk Bürosu’nun 29.09.2021 tarih ve 2021/2553 başvuru numaralı dosyası açılmış ve 2021/105066 sayılı arabuluculuk dosyasıyla yapılan görüşmeler ile süreç 15.10.2021 tarihinde anlaşmama ile sonuçlandığını, müvekkili, davalı ile arasındaki ticari ilişkileri kapsamında düzenlediği faturaları davalıya tebliğ etmiş, davalı yasal süresi içerisinde söz konusu faturalara itiraz etmeyerek faturaların münderecatını kabul etmiş sayılmış ve faturalar kesinleştiğini, ticari ilişki kapsamındaki fatura ve kısmi ödemeler ticari defter ve kayıtlarına işlendiğini, hatta taraflar arasında Gelir İdaresi Başkanlığı nezdinde düzenlenen BA/BS formlarında da söz konusu faturalar yer aldığını, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilin davalıdan alacaklı olduğu, ticari defterlerin bilirkişi tarafından incelenmesi ile açıkça görüleceğini, bu nedenle davalının itiraz dilekçesindeki borca itirazı haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalının, herhangi bir yasal dayanağı olmaksızın itiraz dilekçesindeki faize ilişkin itirazının kabulü de mümkün değildir. Tarafların tacir olmaları nedeni ile somut olayda ticari faizin söz konusu olacağı ve davalıya tebliğ edilerek itiraz süresi geçen dolayısı ile kesinleşen fatura bedellerinin muaccel hale gelmiş sayılacağı son derece açık olduğunu, müvekkili alacağı, düzenlenen faturalar ve davalı tarafından yapılan ödemeler ile son derece açık olup davalının icra takibine yaptığı itirazının haksız ve kötüniyetli olduğu açık olduğunu, bu nedenle davalı, kötüniyetli itirazı ile takibin uzamasına sebep olmuş olduğundan İİK.’nun 67/2’inci maddesi gereği takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı icra takip dosyası, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, dosya arasına alınan belgelerden davalının tacir olmadığı, dolayısyla davanın ticari dava olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2023

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ….
¸E-imzalıdır.