Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/976 E. 2022/489 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/976 Esas
KARAR NO : 2022/489

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
DAVA : Konkordatonun Feshi
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 13/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalı şirketin konkordato talebinin Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1411 Esas sayılı dosyasında kabul edilerek tasdik kararı verildiğini ancak davacının davalıya olan konkordatoya tabi olan borcunun taahhüt ettiği vadede ödemediğini bu sebeple İİK308/e maddesi uyarınca konkordatonun davacıya bakımından feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Derdest dava İİK ‘ nun 308/e maddesi konkordatonun feshi talebine ilişkindir.
Davacı taraf davacının davalıya olan konkordatoya tabi olan borcunun taahhüt ettiği vadede ödemediğini bu sebeple İİK308/e maddesi uyarınca eldeki davayı açtığını belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemede; davalı … hakkında mahkememizin 2018/1411 esas sayılı dava dosyasında 16/10/2020 tarihli karar ile konkordatonun tasdikine karar verildiği, mahkememizin 2021/894 esas sayılı dava dosyası ile …’nin iflasına karar verildiği, bu haliyle tasdik kararı sonrası davalı tarafın konkordatoya tabi olan borçlarını ödemediği anlaşılmıştır.
Davalı şirket hakkında mahkememizin 2021/894 esas sayılı dava dosyası kapsamında iflas kararı verildiği, davalı şirketin borçlarını ödeyemeyecek durumda bulunduğu ve ödeyemediği anlaşılmış olmakla davanın kabulü ile Mahkememizin 16/10/2020 tarih ve 2018/1411 esas – 2020/596 karar sayılı kararı ile davalı şirketin tasdik edilen konkordatosunun davacı … MOBİLYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. bakımından feshine karar verilmiştir.
Konkordato dosyasının bekletici mesele yapılmasına da gerek yoktur. Zira konkordato projesine göre konkordato tasdik kararı ile birlikte hüküm ve sonuç doğuracağı anlaşılmaktadır. Davalının projesi tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren hüküm ve sonuç doğuracak biçimde sunulmamış ve bu şekilde tasdik kararı verilmemiştir. İİK’nun 308/c maddesine göre; konkordato tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun tasdik kararının kesinleşmesi ile birlikte bağlayıcı hale geleceği de kararlaştırılabilir. Bu takdirde mühletin etkileri kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geleceği tarihe kadar devam eder.
Bu sebeple konkordatonun hüküm ve sonuçları tasdik kararı ile birlikte taraflar için bağlayıcı hale gelmiş, hüküm ve sonuç doğurmaya başlamıştır. Hüküm ve sonuç doğurabilmesi için eldeki dava bakımından böyle bir talep olmadığından kesinleşme kararına ihtiyaç yoktur. Bağlayıcı hale gelen konkordato davacı bakımından da vadelerde borcun ifa edilmesi yükümlülüğü bakımından da bağlayıcıdır. Bu sebeple taahhüt ettiği vadelerde ödeme yapmayan borçlu kendisi bakımından da bağlayıcı olan bu projeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemenin sonuçlarıyla da bağlıdır. Bu bakımdan kararın kesinleşmesine ihtiyaç bulunmamaktadır.
Nitekim İİK 308/e maddesine göre; kendisine karşı konkordato projesine göre ifada bulunmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak konkordatoyu feshettirebilir. Burada kanun koyucu bağlayıcı hale gelen konkordato nedeniyle vadesinde ödenmeyen borç için alacaklı bakımından fesih hakkı tanımıştır. Davalı borçlu bakımından tasdik kararı ile birlikte bağlayıcı hale gelen konkordato için vadede ödeme yapılmaması durumunda fesih şartlarının oluştuğunda kuşku yoktur. Bunun için kararın kesinleşmesini beklemeye gerek bulunmamaktadır. Böyle bir sonuç konkordatonun amacına da ruhuna da aykırıdır. Alacaklılar zaten tedbirler çerçevesince yeterince uzun bir sürede alacağına kavuşamamıştır. Vadesinde hiçbir ödeme yapmayan borçlunun tasdik kararının kesinleşmesinin beklenmesi sürecinde halen bağlayıcı hale gelen konkordatonun sonuçlarından istifade etmesi kanun koyucunun amaçladığı bir durum değildir. Nitekim tasdik kararı onandığında da vadede ifa edilmediği takdirde konkordato alacaklı için fesih olunacak, şartları oluşmayan bir konkordato isteminde davanın reddi gerektiği düşüncesiyle tasdik kararı kaldırıldığı takdirde de konkordato hüküm ve sonuçları alacaklı için kalkacaktır. İster bekletici mesele yapılsın ister yapılmasın vadesinde ifa edilmediği takdirde konkordatonun hüküm ve sonuçları fesih ile birlikte kalkacağı için aynı sonuca ulaşacak olan bir davada olası bir kaldırma kararının alacaklılar aleyhine olacak biçimde beklenilmesinde hiçbir yarar yoktur. Çünkü tasdik kararının onanmasının yahut red gerekçesiyle bozulmasının eldeki davanın sonucuna etkisi yoktur. Eldeki davada istenen konkordato hükümlerinin davacı alacaklı bakımından ortadan kaldırılmasıdır. Alacaklı her iki halde de alacağını almak için takibine devam edebilecektir. Bu sebeple haksız yere alacaklıyı kararın kesinleşmesini beklemeye mahkum etmenin bir manası bulunmadığı gibi bu durumda hakkaniyete aykırıdır. Konkordato tasdik kararı kesinleştiğinde eldeki davada verilecek bir fesih kararı ile konkordato hüküm ve sonuçları davacı bakımından kalkacaktır. Konkordato tasdik kararı talebin reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırıldığında ise; yine konkordato hüküm ve sonuçları davacı bakımından kalkacaktır. Aynı sonuca ulaşılacak bir hukuksal durumda diğer davanın bekletici mesele yapılmasının sonuca hiçbir etkisi olmayacaktır.
Bir kısım Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında konkordatonun tasdik kararının kesinleşmesinin beklenmesinin gerektiği kabul edilmişse de; mahkememizce bu görüşe iştirak edilmemiştir. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2192 Esas 2021/2137 Karar numaralı 21/12/2021 Tarihli kararında her ne kadar ” konkordatonun feshini talep etmek bakımından her hâlükârda [kesinleşmekle işlerlik kazanacak projeler içinse kaçınılmaz olarak, m. 308/c, f. 1, zira bu son hâlde elde, işler hâlde olup da ihlâl edildiğinden feshi istenebilecek bir proje de bulunmamaktadır], tasdik kararının kesinleşmiş olması şartını da aramak gerekir” görüşü benimsenmiş ise de; konkordatonun projede aksi öngörülmediği sürece tasdik kararı ile birlikte bağlayıcı hale geleceğine ilişkin yasal düzenleme karşısında fesih isteme konusunda ayrıca kesinleşmenin beklenilmesine yasa olarak gerek bulunmadığı gibi bunun konkordato hukukunun amacına uygun olmadığı noktasında da yukarıda açıklanan gerekçeleri tekrar etmekte yarar vardır.
Dosya kapsamında konkordato dosyası içeriğinden yararlanılmıştır. Burada düzenlenen kayyım raporlarından da anlaşılacağı üzere davalı borçlu projedeki şartlarını ifa etmemiştir. Nitekim mahkememizin 2021/894 sayılı dosyasında da davalı borçlu konkordatoya ilişkin vaatlerini yerine getiremediği ve borca batık olduğu gerekçesiyle iflas istemiş ve bu dosya üzerinden davalının iflasına karar verilmiş ancak karar henüz kesinleşmemiştir. Bu sebeple konkordatonun davacı bakımından feshine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın KABULÜ İLE ;
1-Mahkememizin 16/10/2020 tarih ve 2018/1411 esas – 2020/596 karar sayılı kararı ile davalı şirketin tasdik edilen konkordatosunun davacı … MOBİLYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. bakımından FESHİNE
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL harcın harcın harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına.
4-Davacı tarafça yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 63,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 181,60 TL ‘ nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır