Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/96 E. 2021/836 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/96 Esas
KARAR NO : 2021/836

BAŞKAN :….
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ :Av….
DAVALILAR 1-……
2- …..
VEKİLİ :Av….
DAVA :İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2017
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda mahkememizin 2017/266 Esas – 2018/550 karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, kararın istinaf edildiği; T.C. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi ‘ nin 2018/2251 – 2020/1474 E.K. Sayılı kararı ile; “Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2018 tarih, 2017/266 esas, 2018/550 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA” dair karar verildiği dosyanın yukarıdaki esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde; davacı banka ile dava dışı … Meşrubat ve Gıda Maddeleri Dağıtım Paz. Tic. AŞ lehine, arasında davalıların da bulunduğu kişi ve şirketlerin kefaleti ile krediler kullandırıldığını, kredilerin geri ödenmemesi üzerine 01/09/2016 tarihinde hesapların kat edildiğini, borçlular aleyhine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2775 D.iş sayılı kararı ile ihtiyati haciz alındığını, bu kararın Bursa 20. İcra Dairesinin 2016/… sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu, davalıların takipte imzaya, takibe borca, faize ve ferilere itiraz ettiğini, bu itirazların yasal dayanağı bulunmadığını, yapılacak inceleme sonucunda imzaların davalılara ait olduğunun ortaya çıkacağının, sözleşmeden doğan faiz oranına itirazın haksız olduğunu, BSMV talebinin de hukuka uygun bulunduğunu, hesabın kat edilmesiyle alacağın muaccel hale geldiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı taraf; davanın reddi gerektiğini savunmuş, davalıların bankaya herhangi bir borcu ve taahhüdü bulunmadığını, dilekçede söz edilen sözleşmelerin icra takip dosyasına sunulmadığını, ispat külfetinin davacı taraf üzerinde bulunduğunu, İİK 58 maddesi gereğince dayanak belgelerini sunmayan davacı tarafın bu aşamada belge sunmalarını kabul etmediklerini, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, kat ihtarının usulüne uygun keşide edilmediğini, bu sebeple muacceliyet gerçekleşmediğini, BSMV ödeme yükümlülüğünün bankaya ait olduğunu, TBK 100. Maddedeki koşullar gerçekleşmediğinden buna ilişkin talepleri de kabul etmediklerini, kötü niyetli olan davacının haksız takip tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı sayılı takip dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
Takip konusu alacağın dava dışı … Meşrubat ve Gıda Maddeleri Dağıtım Paz. Tic. AŞ ile banka arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların bu kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğu görülmektedir.
Mahkememizce daha önceden davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Bursa Bölge Adliye mahkemesi 5. Hukuk Dairesince kaldırılmıştır.
5. Hukuk Dairesinin 2018/2251 E, 2020/1474 K sayılı ilamında; “Teminat mektubu alacağının hesaplanmasında; teminat mektubunun nakde çevrildiği tarihten temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanacak, temerrüt tarihinde akdi faiz+BSMV ve tazmin edilen bedel kapitalize edilerek asıl alacak tespit edilecektir. Asıl alacağa da temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV’si hesaplanacaktır. Ancak mevcut davada; davacı bank kat tarihine kadar akdi faizi ve BSMV’sini hesaplayarak ve komisyon bedelini ekleyerek asıl alacak olarak talep etmiştir. Kat tarihinden temerrüt tarihine kadar olan akdi faiz ile temerrüt faizi ve BSMV’si de ayrı alacak kalemi olarak gösterilmiştir. Bu nedenle; tazmin edilen bedellerin hesap kat tarihine kadar akdi faizleri hesaplanarak ve komisyon bedelleri de eklenerek takipte talep edilen ana para alacağının denetlenmesi gerekir. Takipte talep edilen işlemiş faiz yönünden ise, akdi faiz ile temerrüt faizi bir talep edildiğinden; Tazmin bedeli esas alınarak temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanacak, bundan sonra tazmin bedeli ve bulunan akdi faizler ve BSMV’ler ile komisyon bedeli toplanarak asıl alacak tespit edildikten sonra asıl alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi hesaplanacak, Buna göre; davacının alacak kalemleri denetlenecektir. Davalılar tarafından yapılan ödeme, temerrüt tarihinden önce yapıldığı, hesap katında da ana paradan mahsup edildiği görüldüğünden, davalılar lehine olduğundan, hesaplamada aynen uygulanması gerekir. Faiz oranı ise tazmin tarihinden sonraki oranlar göz önüne alınır. Açıklanan bu nedenlerle hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli değildir. Bu açıklamalara uygun olarak ek rapor ya da yeni bir bilirkişiden rapor alınması” gerektiği gerekçelerine yer verilmiştir
Dosya yeni bir bankacı bilirkişiye tevdi edilerek davacı banka kayıtlarında inceleme yapılmıştır.
Takibe konu alacağın hesaplaması yapılırken Yargıtayın bu konuda koymuş olduğu kurallar çerçevesinde, alacağın kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, kat tarihinde bulunan alacağa temerrüt tarihine (kat ihtarının borçluya tebliği ile verilen sürenin sonu) kadar akti faiz ve ferîleri uygulanmalı, temerrüt tarihi itibariyle bulunan akti faiz ve ferîleri kapitalize edilerek temerrüt tarihinde borçlunun sorumlu olacağı asıl alacak tespit edilmelidir. Bu safhadan sonra temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar, daha önce belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri (Kaynak kullanım destekleme fonu hariç) uygulanmalı ve takip tarihinde talep edilebilecek asıl alacak ile birlikte temerrüt faizi miktarı ve ferîleri ayrı ayrı tespit edilmelidir. Bulunacak bu rakam alacaklı bankanın borçludan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarıdır. Şayet kat tarihi, temerrüt tarihi ve takip tarihi itibariyle hesaplanan bu miktarlar alacaklının taleplerinden fazla ise talep dikkate alınarak miktarlar belirlenmelidir.
Buna göre hazırlanan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre davacı bankanın takipte davalı borçlulardan 2.151.422,65 TL asıl alacak, 24.158,68 TL temerrüt faizi, 1.207,93 TL BSMV, 1.443,60 TL masraf olmak üzere toplam 2.178.232,86 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %57,75 oranında temerrüt faizi uygulanmalıdır.
Davacının depo edilmesini talep ettiği gayrinakdi alacak yönünden ise gayri nakdi alacağın takipten sonra bir kısmı nakde dönüştüğü anlaşıldığından depo talebi bu kısımlar yönünden nakdi alacağa dönüşmüştür. Bu sebeple depo kararı yerine alacak hükmü kurulmalıdır.
Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. “….davalılar hakkında açılan dava gayrinakdi alacağa yönelik olup alacak yargılama devam ederken 10/02/2014 tarihinde nakde dönüştüğünden nakit alacak olarak tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmasa da gayrinakdi alacaklar yönünden alacaklı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşülmeden…” (Yargıtay 19.hd 07/12/2017 tarih 2016/6408 Esas 2017/7843 Karar)
Sözleşmenin 20.maddesinde kefaletin gayri nakdi borçları da kapsadığına yönelik açık hüküm bulunduğundan gayri nakdi alacaklardan ve depo isteminden davalı kefil Mete ERİPEK’in de sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Depo edilmesi talep edilen 750.000,00 TL ‘ lik teminat mektubuna ilişkin gayri nakdi alacak davadan sonra nakde dönüştüğünden 750.000,00 TL alacağın nakde dönüştüğü 22/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek % 57,75 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV ‘ si ile birilkte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı taraf rapora itirazlarında teminat mektuplarına ilişkin TCMB gecelik faiz oranlarının nakde dönüştüğü tarih olan değil teminat mektuplarının kullandırıldıkları tarihteki faiz oranlarının dikkate alınarak akdi ve temerrüt faiz oranlarının tespiti yapılması gerektiğini belirtmiş ise de; dikkate alınması gereken faiz oranları eminat mektuplarının kullandırıldıkları tarihteki faiz oranları olmayıp tazmin tarihinden sonraki oranlar uygulanmalıdır. Bilirkişi hesaplaması bu yönüyle yerinde olup, davalının bu itirazları mahkememizce kabul görmemiştir. Nitekim Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararında da; “Faiz oranı ise tazmin tarihinden sonraki oranlar göz önüne alınır” denilerek bu hususa işaret edilmiştir.
Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalı borçlulardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı takip dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının KISMEN İPTALİNE,
2-Takibin davalı borçlular yönünden; 2.151.422,65 TL asıl alacak, 24.158,68 TL temerrüt faizi, 1.207,93 TL BSMV, 1.443,60 TL masraf olmak üzere toplam 2.178.232,86 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %57,75 oranında temerrüt faizi ve faize % 5 BSMV uygulanmak suretiyle icra giderleri ve diğer giderlerle birlikte DEVAMINA,
3-Takipte deposu talep edilen 750.000,00 TL ‘ lik teminat mektubuna ilişkin gayri nakdi alacak nakde dönüştüğünden 750.000,00 TL alacağın nakde dönüştüğü 22/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek % 57,75 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV ‘ si ile birilkte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2.151.422,65 TL ‘ nin % 20 ‘ si tutarında icra inkar tazminatının davalı borçlulardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 148.795,09 TL harçtan başlangıçta alınan 26.354,25 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 122.440,84 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 26.354,25 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 59,10 TL tehiri icra karar harcı ve 1.305,80 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 27.750,55 TL’ kabul oranına göre 27.473,04 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davalılarca yapılan 161,00 TL yargılama giderinin red oranına göre 1,61 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 103.033,19 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ( nakde dönüşen gayri nakdi alacak yönünden)
9-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar oybirliği ile açıkça okundu, usulen anlatıldı.15/09/2021

Başkan …
e-imza
Üye ..
e-imza
Üye ..
e-imza
Katip ….
e-imza