Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/956 E. 2023/160 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/956
KARAR NO : 2023/160
HAKİM : … …
KATİP :…..

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16808-08942-…] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16089-80368-….] UETS
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; İİK 72. madde uyarıca müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile Bursa 18. İcra Dairesinin 2016/… Esas sayılı icra takibinin durdurulmasını, kötüniyetli icra takibi başlatan davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Deliller;
Bursa 18. İcra Dairesi’ne, Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, azılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
SMMM Bilirkişisinin Raporunun Sonuç Kısmı: “- Davacı tarafın 2015-2016 yıllarına ait ticari defter kayıtlarını içeren pdf dökümleri Bilirkişiliğimize sunulmuştur. Davacı tarafın noter onaylı
ticari defterleri sunulmamıştır.
– Davacı tarafın pdf şeklinde sunduğu 2015 ve 2016 yıllarına ait Ticari Defter kayıtları incelendiğinde; Yevmiye defteri kayıtları olduğu iddia edilen pdf şeklindeki kayıtların kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olduğu görülmüştür. – 2015 yılında davacının, davalıya toplam 51.409,06 TL tutarında 10 adet satış faturası düzenlediği, davalıdan tahsilatının kaydının bulunmadığı, 51.409,06 TL tutar alacak bakiyesinin 2016 yılına devir ettiği görülmüştür. – 2015 yılına ait pdf şeklinde sunulan kayıtlarda, 2014 yılından devir eden 175.000 TL tutarlı teminat senedi ve/veya borç senedi kaydının olmadığı, 2015 yılı kayıtlarında da 175.000 TL tutarlı senet kaydının bulunmadığı görülmüştür.
– 2016 yılında davacının, davalıya toplam 23.308,54 TL tutarında 7 adet satış faturası kaydının olduğu, davalıdan tahsilat kaydının bulunmadığı, 74.717,60 TL tutarlı alacak bakiyesinin 2017 yılına devir ettiği tespit edilmiştir. – 2016 yılına ait pdf şeklinde sunulan kayıtlarda, 175.000 TL tutarlı teminat senedi ve/veya borç senedi kaydının olmadığı görülmüştür.
– Senet aslı dosyada mevcut olmadığından dolayı İcraya konu edilen senedin teminat senedi olup olmadığı tespit edilememiştir.- Teknik Bilirkişi inceleme konu ve kapsamına girdiğinden dolayı taraflar arasındaki eser sözleşmesinin tamamlanıp tamamlanmadığının belirlenmemiştir.” şeklindedir.
Mahkememizin 07/02/2023 tarihli duruşmasında davalı …: “Takibe konu senedin bedeli bana ödenmedi, bu senet davacı ile aramızda yaptığımız sözleşme ile ilgili verildi, ben davacıya ilk olarak 175.000,00 TL daha sonra 150.000,00 TL para verdim, ben davacıya 175.000,00 TL para verdiğimde bana davacı 175.000,00 TL’lik senet verdi, bu senet beyanımda söz ettiğim üzere davacının bana yapacağı yapı ile ilgili ona verdiğim para karşılığında verildi. Davacı taraf aramızdaki sözleşmeye binaen üzerine düşenleri yapmadı, davacı binanın kaba inşaatını tamamen yapacaktı ancak davacı sadece 3-4 katın kalıp tahtalarını çaktı, bu işçilere de paralarını ben verdim. Ben inşaat yapıp satan biriyim aynı zamanda emekli devlet memuruyum, yeminli verdiğim beyanlarımda ısrar ederim” şeklinde yemin etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipten kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde özetle; takibe dayanak olan senedin teminat senedi olduğu, senet üzerinde teminat senedidir ve 3. Kişilere ciro edilemez kaydının olduğu, taraflar arasında sözleşme olduğu ve davacının yüklenici olarak edimini ifa ettiği, delil tespiti dosyasında davacının yüklendiği işleri ve hatta fazlaca imalat yaptığının tespit edildiği, davacının edimini ifa etmesi sebebiyle borcu olmadığı vakıalarından hareketle menfi tespit isteminde bulunulmuştur.
Dava dilekçesi davalıya TK m.21/2’ye göre tebliğ edilmesine rağmen davalı davaya süresinde cevap vermemiştir.
Davacının sunduğu sözleşmede senendin teminat senedi olduğuna dair bir atıf yoktur. Bilindiği üzere; kambiyo senetleri illetten mücerrettir ve senedin temel ilişkinin teminatı olarak verildiğini ispat için yazılı delil gerekir. Bu yazılı delilde senedin düzenleme ve vade tarihleri ile bedeline atıfta bulunularak senedin temel ilişkinin teminatı olduğunun yazılı olması gerekir. Ne var ki davacı bu yönde bir yazılı delil sunmamıştır. Her ne kadar mahkememizce bilirkişi raporu aldırılmış ise de davanın illetten mücerret olan senetten kaynaklanması sebebiyle ticari defterler üzerinde olan kayıtlara itibar edilmemiş, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanması sebebiyle davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmıştır. Davacı yemin teklif etme hakkını kullanmış ve davalı asilin yeminli beyanları duruşmada alınmıştır. Davalı asil yeminli beyanlarında aynen, “Takibe konu senedin bedeli bana ödenmedi, bu senet davacı ile aramızda yaptığımız sözleşme ile ilgili verildi, ben davacıya ilk olarak 175.000,00 TL daha sonra 150.000,00 TL para verdim, ben davacıya 175.000,00 TL para verdiğimde bana davacı 175.000,00 TL’lik senet verdi, bu senet beyanımda söz ettiğim üzere davacının bana yapacağı yapı ile ilgili ona verdiğim para karşılığında verildi. Davacı taraf aramızdaki sözleşmeye binaen üzerine düşenleri yapmadı, davacı binanın kaba inşaatını tamamen yapacaktı ancak davacı sadece 3-4 katın kalıp tahtalarını çaktı, bu işçilere de paralarını ben verdim. Ben inşaat yapıp satan biriyim aynı zamanda emekli devlet memuruyum,” şeklinde beyanda bulunmuş ve yeminli beyanında ısrar etmiştir. Görüldüğü üzere; davalı asil yeminli beyanında, takibe konu 175.000,00 TL’lik senedin taraflar arasındaki eser sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini beyan etmiştir. Davalı, davacıya işin bedeli olarak 175.000,00 TL para verdiğini ve davacının da kendisine takibe konu senedi verdiğini, ancak davacının yüklenici olarak edimini gereği gibi ifa etmediğini beyan etmiştir. Davalının yeminli beyanı sonrasında, takibe konu senedin teminat senedi olduğuna dair bir uyuşmazlık kalmamıştır. Teminat senedi olduğu ispatlanan bir bono kambiyo vasfını kaybeder. Bu durumda takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olması dikkate alındığında davacının kambiyo vasfı olmayan bir takipten ve bu takibe dayanak belgeden kaynaklı borçlu olmadığının kabulü gerekir. Ancak, davacının temel ilişkiden kaynaklı edimini gereği gibi ifa etmemesinden kaynaklı borcu olduğu hususu davalının davacıya açacağı alacak davasında dinlenebilir. Davalının cevap dilekçesi sunmaması ile davacının tüm vakıalarını inkar ettiğinin kabul edilmesi gerekir. Davalı inkar kapsamında bile olsa delil listesi sunmamış ve davacının işi eksik yaptığına dair herhangi bir delile dayanmamıştır. Ayrıca davacının yaptırdığı delil tespitinde bilirkişilerce inşaatın kaba inşaatının tamamlandığı belirtilmiş ve bu bilirkişi raporuna davalının itiraz dilekçesi sunmadığı görülmüştür. Sözleşmede işin toplam bedelinin 290.000,00 TL olarak kararlaştırılması, davacının kaba inşaatı tamamladığına ilişkin tespit ve ek işler yaptığına dair tespit dikkate alındığında, davalının cevap dilekçesi sunmaması sebebiyle davacının edimini gereği gibi ifa etmediğine ilişkin savunmasının araştırılamayacağı kanaati ile davacının teminat senedi olduğu sübut bulan senetten kaynaklı davalıya borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kabulü ile; davacı …’nin Bursa 18. İcra Dairesinin 2016/… Esas sayılı takip dosyasından ve takip dosyasının dayanağı olan 16/08/2014 düzenleme ve 16/08/2014 vade tarihli, 175.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklı, borçlu olmadığının tespitine,
2-Takibin haksız ve kötü niyetli olduğu sübut bulmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 11.954,25 TL karar ve ilam harcından 170,78 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 11.783,47 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 170,78 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 244,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.224,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 27.250,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır