Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/953 E. 2022/403 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/953 Esas
KARAR NO : 2022/403

HAKİM : …..
KATİP : …..
DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : …..
VEKİLİ : Av. …..

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2021
KARAR TARİHİ : 31/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkil şirket tarafından … Sağlık Kurumları Paket Sigorta Poliçesi ile sigorta edilen … Ağız ve Diş Sağlığı Hiz. Tic. Ltd.Şti’ nin iş yeri “29 Ekim (Ertuğrul) Mahallesi Muammer Aksoy Caddesi Gölpark 1 Site A Blok Uzmanlar Diş N:89 E-A-B Nilüfer /Bursa” adresinde 09.05.2020 tarihinde meydana gelen su basması neticesi hasarlandığı. Mezkur su hasarının meydana gelmesinde sigortalı iş yerinin bulunduğu Gölpark 1 Site Yöneticiliği tamamen sorumlu olduğu. … Sağlık Kurumları Paket Sigorta Poliçesi ile sigorta edilen … Ağız ve Diş Sağlığı Hiz.Tic.Ltd.Şti. adına açılan 177404 hukuk ve 536993216 0003 nolu hasar dosyasından 02.07.2020 tarihinde 9.655,50-TL hasar bedeli sigortalıya ödendiği. Müvekkil şirketin ödemiş olduğu hasar bedelini TTK 1472. Maddesi gereğince rücu hakkı mevcut olduğu. Bu kapsamda davalı/borçlu aleyhine Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla icra takibine geçildiği. Ancak davalı yan haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği. Devam ile Bursa Arabuluculuk Bürosu 2021/1872 büro, 2021/77198 arabuluculuk dosya numarasına kayıtlı başvuru ile ticari hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğu ve yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesi karşı taraf ile anlaşma sağlanamadığı. Hasar tazminatını ödeyen müvekkil şirket T.T.K m.1472 gereğince sigortalısının hukukuna halef olduğundan, bu kanuni halefiyete dayanılarak haksız itirazın iptali amacıyla mahkemenize başvurma zarueti hasıl olduğu. Davalı yanın olayın meydana gelmesinde tamamen kusurlu bulunduğu, müvekkil şirketin zararına yol açması sebebiyle varsa davalı yanın vergi kimlik numarası üzerinden yapılacak araştırma ile dava ve takip konusu borca yetecek kadar adına kayıtlı araçların ve gayrimenkullerin kaydına 3.şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati haciz vasfında – icrai satışa da engel olacak şekilde ihtiyati tedbir konulması taleplerinin mevcut olduğu. Dava miktarı ile sınırlı olmak üzere davalının vergi kimlik numarası üzerinden yapılacak araştırma ile adına kayıtlı araçların ve gayrimenkullerin kaydına 3. şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati haciz vasfında – icrai satışa da engel olacak şekilde İhtiyati Tedbir Konulmasına; UYAP ortamında işlem yapıldığına, Davalı / Borçlunun Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılısayılı dosyasına ileri sürdüğü borca İtirazlarının İptaline Ve Duran İcra Takibinin Devamına, Davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemelerine mahkum edilmesine, Yargılama ve icra giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı sigorta şirketi dava dilekçesi ile; … Sağlık Kurumları Paket Sigorta Poliçesi ile dava dışı sigortalı … Ağız ve Diş Sağlığı Hiz. Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkil site yöneticiliğinin yönetiminde bulunan Gölpark -1 Sitesinde yer alan işyerinin 09.05.2020 tarihinde meydana gelen su basması neticesinde hasarlandığı, 9.655,50 TL hasar bedeli sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödendiği ve TTK’ nın 1472. Maddesi ile düzenlenen halefiyet ilkesi gereğince de ödemiş olduğu hasar bedeline ilişkin rücu hakkı olduğu, bu kapsamda Bursa 19. İcra Müdürlüğü’ nün 2021/… E. Sayılı dosyası ile müvekkil site yöneticiliği hakkında icra takibi başlatıldığı, müvekkilin itirazı ile takibin durmasına karar verildiği işbu itirazın iptaline karar verilmesinin talep edildiği.Davacı sigorta şirketinin dava dilekçesinden taraflar arasındaki uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında site yöneticiliğinin sorumluluğuna dayanmakta olduğu anlaşıldığı. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ nun Ek Mad. 1’sinde yer alan; “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” ifadeleri ile Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan ihtilafların çözümlenmesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu düzenlendiği. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun 1472. Maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verildiği. Yasa ve emsal Yargıtay kararları doğrultusunda huzurdaki davanın ticari dava olmadığı, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmesi nedeniyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesini talep ettikleri. Huzurdaki dava 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından doğan bir uyuşmazlık olduğundan ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olmasından dolayı davanın görev yönünden reddine, Her halükarda davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu nedeniyle esastan reddine, Yargılama giderleri, harç ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen dosya kapsamına göre
Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re’sen incelenmesi gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunun 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler. Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Somut olayda; Talebe konu alacağın dava dışı sigortalının iş yerinde su basması neticesinde oluşan zarar borcuna ilişkin davacı tarafça başlatılan takibe ilişkin ( rücuen tazminat kaynaklı) itirazın iptali davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu tür davalarda görevli mahkemenin sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre belirlenmesi gerekir (24.03.1944 tarih, 1944-9 sayılı İBK). Kat Mülkiyeti Kanunu 19/3 maddesi uyarınca bağımsız bölüm maliklerinin kusurları ile diğer bağımsız bölümlere verdikleri zarardan dolayı diğer maliklere karşı sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Yine aynı yasanın Ek-1 maddesi uyarınca Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanmasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği kararlaştırılmıştır.(Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2019/4410 E-2019/10860 K, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2020/1271 E-2021/1406 K ) Açıklanan nedenlerle bu davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Bursa Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevliBursa Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
Dair Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır