Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/93 E. 2021/1113 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/93 Esas
KARAR NO : 2021/1113

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : ….
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av…
Av….
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : AV…
Av. …
DAVALI : 2-…

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2017
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda mahkememizin 23/05/2018 tarih ve 2017/1094 Esas – 2018/750 Karar sayılı kararı ile Davanın kısmen kabulü ile Bursa 10.İcra Dairesi’nin 2016/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline dair karar verildiği, kararın istinaf edildiği, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 08/01/2021 tarih ve 2018/2250 Esas – 2020/1332 Karar sayılı kararı ile Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/05/2018 tarih, 2017/1094 esas, 2018/750 sayılı kararının KALDIRILMASINA dair karar verildiği ve dosyanın mahkememiz yukarıdaki esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
DAVACININ TALEBİ: Davacı taraf dava dilekçesinde, davacı banka ile dava dışı … Turizm A.Ş. Arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede davalıların müteselsil kefil olarak imzaları bulunduğunu, kullandırılan kredilerin geri ödemesinin aksaması üzerine hesabın kat edildiğini, davalı … …’nın kredinin tamamına, davalı .. … ise 2208-192952 karton numaralı krediye kefil olduğunu, hesap katından sonra ödeme yapılmaması üzerine asıl borçlu yönünden rehin ve ipoteklerin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, tahsilde tekerrür teşkil etmemek kaydıyla davalı kefiller aleyhine de Bursa 10.İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalıların takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI: Davalı … … vekili davanın reddi gerektiğini savunmuş, kredi ilişkisinde kefil olduğunu ancak sadece bir kredi sözleşmesini imzaladığını, diğer sözleşmeden kaynaklanan borçtan sorumlu olmadığını, ayrıca kredinin teminatı olarak verilen araç rehinleri, teminat çeki ve ipotek sebebiyle borcun tamamının tahsili mümkün olduğunu, tahsilatlar düşülmeden takip yapılmasının haksız olduğunu, faiz ve faiz hesaplanmasının da doğru olmadığını ileri sürerek davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istediklerini ileri sürmüştür.
Diğer davalı … … davaya cevap vermemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı takip dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
Takip konusu alacağın dava dışı şirket ile banka arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların bu kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğu görülmektedir.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek davacı banka kayıtlarında inceleme yapılmıştır.
Takibe konu alacağın hesaplaması yapılırken Yargıtayın bu konuda koymuş olduğu kurallar çerçevesinde, alacağın kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, kat tarihinde bulunan alacağa temerrüt tarihine (kat ihtarının borçluya tebliği ile verilen sürenin sonu) kadar akti faiz ve ferîleri uygulanmalı, temerrüt tarihi itibariyle bulunan akti faiz ve ferîleri kapitalize edilerek temerrüt tarihinde borçlunun sorumlu olacağı asıl alacak tespit edilmelidir. Bu safhadan sonra temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar, daha önce belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri (Kaynak kullanım destekleme fonu hariç) uygulanmalı ve takip tarihinde talep edilebilecek asıl alacak ile birlikte temerrüt faizi miktarı ve ferîleri ayrı ayrı tespit edilmelidir. Bulunacak bu rakam alacaklı bankanın borçludan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarıdır. Şayet kat tarihi, temerrüt tarihi ve takip tarihi itibariyle hesaplanan bu miktarlar alacaklının taleplerinden fazla ise talep dikkate alınarak miktarlar belirlenmelidir.
Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takipten sonra fakat davadan önce yapılan ödelerin, takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacaktır. Bir başka deyişle, her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunmalıdır. Bu uygulama her bir ödeme için ayrı ayrı yapılmak zorundadır. Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferîleri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağı tespit edilmelidir. Tüm bu tespitlerden sonra mahkemece itirazın iptali davasında, itiraz üzerine icra takibi durduğundan takibin devamına dava tarihi itibariyle belirlenen miktar üzerinden imkân sağlayacak şekilde hüküm kurmak gerekir.
Davadan sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce infazda nazara alınacaktır
Bilirkişiden bu ilkelere göre hesaplama yapması için rapor ve ek rapor alınmıştır. Bilirkişinin 11.08.2021 tarihli raporu anılan ilkelere uygun olmadığından ve hatalar barındırdığından, bilirkişiden istenilen hususlar bilirkişiye tekrar hatırlatılarak ek rapor alınmıştır.
12.11.2021 tarihli bilirkişi raporu öncelikle anılan ilkelere uygun olarak takip tarihi itibariyle alacak miktarı hesaplanmış, bundan sonra takip tarihinde belirlenen bu alacak tutarlarından ödemelerin alacaktan mahsubunda doğru bir şekilde hesaplama yapılarak dava tarihi itibariyle asıl alacak ve feriler belirlenmiştir.
Bilirkişi raporunda asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği belirtilmişse de, bu görüşe katılınmamıştır. Zira ödemelerin mahsubu sonrası dava tarihi itibariyle asıl alacak ve feriler belirlendiğinden asıl alacağa da dava tarihinden itibaren yıllık %40 oranında temerrüt faizi uygulanmalıdır.
Yapılan inceleme ve tespitler ile açıklanan gerekçelere göre davacı bankanın takipte dava tarihi itibariyle; davalı borçlu .. .., 222.343,81 TL asıl alacak, 34.698,71 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 257.042,52 TL tutarında alacaklı olduğu kabul edilmiştir. Davacının davalı borçlu … …’dan 192952 nolu ticari kredi bakımından 222.343,81 TL asıl alacak, 34.698,71 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 257.042,52 TL, 192974 nolu kredi yönünden 68.740,25 TL asıl alacak, 175,57 TL işlemiş faiz, 8,78 TL BSMV olmak üzere toplam 68.924,60 TL alacaklı olduğu kabul edilmiştir. Asıl alacaklara dava tarihinden itibaren yıllık %40 oranında temerrüt faizi ve faizlere %5 BSMV uygulanmalıdır.
Davalı vekili duruşmada bilirkişi raporuna karşı beyan sürelerini kullanmayacaklarını açıklayarak sözlü olarak rapora karşı beyanlarını duruşmada bildirmişlerdir.
Davacı taraf takipte gösterdikleri faiz oranını değiştireceklerini bu sebeple takip talebinde gösterilmemiş olan bir kısım faiz alacağı ile takip talebinde gösterilmeyen ihtarname masraflarını eklemek ve talep etmek için ıslahta bulunacaklarını ileri sürmüşlerse de; YARGITAY 11. Hukuk Dairesinin 21.01.2021 tarih, 2020/4740 E, 2021/249 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere ; İtirazın iptali davaları, takip talebine sıkı sıkıya bağlı davalardandır, takip talebinde bildirilen faiz oranının arttırılması ve takipte eksik gösterildiği ileri sürülen alacak kalemlerinin ıslah yolu ile takibe eklenmesi mümkün olmadığından usul ekonomisi uyarınca davacı tarafa bu hususta bir süre verilmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazların kısmen İPTALİNE,
Takibin davalı .. … yönünden 222.343,81 TL asıl alacak, 34.698,71 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 257.042,52 TL üzerinden asıl alacağa dava tarihinden itibaren yıllık %40 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte DEVAMINA,
Davalı borçlu … … yönünden 192952 nolu ticari kredi bakımından 222.343,81 TL asıl alacak, 34.698,71 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 257.042,52 TL üzerinden asıl alacağa dava tarihinden itibaren yıllık %40 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle, 192974 nolu kredi yönünden 68.740,25 TL asıl alacak, 175,57 TL işlemiş faiz, 8,78 TL BSMV olmak üzere toplam 68.924,60 TL üzerinden asıl alacağa dava tarihinden itibaren yıllık %40 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte DEVAMINA,
43.662,60 TL icra inkar tazminatının davalı borçlulardan müteselsilen tahsili ile davacı bankaya verilmesine, (İcra inkar tazminatından davalı … … ‘ in sorumluluğunun 33.351,57 TL ile sınırlı tutulmasına,)
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 22.254,22-TL harcın, peşin yatırılan 3.941,35-TL ile icra dosyasından yatırılan 1.633,33-TL harçtan mahsubu ile bakiye 16.679,54-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,(Davalı .. … sorumluluğunun 11.933,89 TL ile sınırlı tutulmasına)
3-Davacı tarafından yapılan 3.972,75 TL harç, 607,50-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.580,25 TL’nin kabul oranına tekabül eden 4.571,08-TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,(Davalı … … in sorumluluğunun kabul oranın göre 3.606,61 TL ile sınırlı tutulmasına)
4-Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 31.254,00 TL ücreti-i vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Davalı … … sorumluluğunun 26.442,98 TL ile sınırlı tutulmasına)
6-Reddedilen kısım üzerinden davalı … … vekili lehine takdir edilen 9.820,85-TL ücreti-i vekaletin davacıdan alınarak davalı … …’e verilmesine,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye ..
e-imzalıdır
Üye ..
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır