Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/913 Esas
KARAR NO : 2022/631
HAKİM : … …
KATİP : …
DAVACI :…
VEKİLİ : Av. … – […
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/052022
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkili 08/10/2019 tarihinde Genel kurul, toplantı ve müzakere defterini ve pay defterini kaybettiği gerekçesi ile zayi belgesi verilmesini istediği Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden dava ile talep ettiği derece mahkemesi hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verdiği vekilimin ilk derece mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu İstinaf başvurusu, ilk derece mahkemesi tarafından verilen mahkeme kararının ve gerekçesinin yerinde olması gerekçesi ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Dairesi tarafından D.2020/894 K.2021/938 sayılı 25/06/2021 tarihli karar ile esastan reddedildiği ve kararın kesinleştiği. Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/269 E. Sayılı Dosyanın celbini talep ettiği. Aynı husus bakımından açılmış bir davada, Eskişehir Ticaret Mahkemesi tarafından verilen E.2018/595 K.2018/1029 sayılı emsal kararda mahkeme, bu hususta kanun kanun boşluğu bulunduğunu kabul ettiği bakımdan noterin mevcut mevzuat hükümleri uyarınca ret kararı vermiş olduğu , mahkemenin şirkete yeni pay defteri verilmesinin reddi halinde ortaya çıkacak muarazanın, şirket yönetiminde yaratacağı aksaklıkların ve buna bağlı olarak oluşacak mağduriyetlerin de göz önüne alındığı şirketin noterden yeni pay defteri alındığı görüldüğü. Hiç bir noter, yazılı ret kararı vermediği için aslında kanundaki boşluktan dolayı doğmuş ve aslında noterlerin şahsi uygulamasını da hedef almadığı için iş bu davamızı hasımsız olarak açmış bulunduğu. Noterliklerin genel uygulama esas alındığı müvekkil şirketin yeni pay defterine onay verilmesi için, zayi belgesi ve eski defterin getirilmesi gerektiği şeklinde vermiş olduğu şifahi ret beyanları nedeni ile ortaya çıkan muarazanın giderilmesi, bu anlamda müvekkil şirketinin zayi belgesi almak için yapmış olduğu, kesinleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/269 E. Dosyasının Kararının mahkeme ilamının burada zayi belgesi niteliğinde olduğunun kabul ve tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;6102 sayılı TTK’nın 64/3. maddesi uyarınca; “Fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile dördüncü fıkrada sayılan defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapıldığı” Her tacir, tutmakla yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtlarını 10 yıl saklamakla yükümlü olduğu. Pay ve Yönetim Kurulu Karar Defterinin yenilenmesinin gerektiği durumlarda açılış onayı yapılacak yeni defterin, kullanımına son verilecek defterle veya zayi edilmişse Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’in ilgili maddesi gereğince alacağı zayi belgesi ile birlikte notere ibraz etmesi gerektiği. Tebliğde noterin bu başvuru üzerine eski deftere veya zayi belgesine yapılan onayın tarih ve yazısını şerh edeceği de açıkça belirttiği. Belirtilen nedenlerle davacı şirketin yeni pay defteri müvekkil karşı taraf noter tarafından tasdik edilmediği. Uyuşmazlık konusunun müvekkil noterlikçe re’sen yapılabilecek bir işlem olmadığı ve uyuşmazlık konusuna ilişkin olarak takdir ve değerlendirmenin sayın mahkemenize ait olduğunun ortada olduğunu saygıyla arz ve talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen Dosya Kapsamına göre
Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve kağıtların TTK’nun 68 nci maddesi uyarınca zayiinin istenebilmesi için, tacirin iradesi dışında gerçekleşen bir olayda zayi olması, tacirin bunları saklamada bir kusurunun bulunmaması da gerekmektedir.
Ticari defterlerin zayii halinde uygulanacak usul ve şartları TTK 82/7 maddesinde açıklanmıştır. Buna göre tacir kişiler belge ve defterlerini yasada belirtilen süre boyunca saklamak zorundadır. Saklama süresi içinde gerekli tüm muhafaza tedbirlerinin alınması, defter ve kayıtların kaybolmaması için özen gösterilmesi yasal yükümlülüktür. Mücbir sebep diye tabir edebileceğimiz sebeplerle ortaya çıkan zayi hallerine mahsus olmak üzere mahkemece zayi belgesi verilir. Zayi belgesi verilmesi için tacirin kendisinden beklenen tüm özen ve dikkati göstermesine rağmen engel olamayacağı bir sebepten kaynaklanan ziya söz konusu olmalıdır. Yasada bu tür mücbir sebeplere örnek olarak yangın, su baskını, deprem gibi bir afet yahut hırsızlık halleri sayılmıştır. Elbette bu halleri yasada sayılan sebeplerle sınırlamak yasa koyucunun amacına uygun değildir. Asıl olan makul bir tacirin normal davranış biçimine, özen ve muhafaza şartlarına göre tüm tedbirlerin alınmasına rağmen önüne geçilemeyecek bir halin varlığı şarttır.
Davacı saklama yükümlülüğüne uygun davranmalı ve bu hususta basiretli tacir gibi hareket etmelidir. Bu yükümlülüğe aykırı davranılması durumunda zayi belgesi verilmesi istemini kabul etmek mümkün değildir.(Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2008/3544 E,2009/7573 K)
Davanın niteliği gereği davacı iş yerine ait vergi numarası ile vergi dairesine yazı yazılarak vergi borcu bulunup bulunmadığının sorulması istenmiş, yine davacı iş yeri Sigorta/Bağ-Kur sicil noları bildirildiğinde, prim borcu bulunup bulunmadığı yönünden SGK /Bağ/Kur İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, karar verilemiş vergi dairesi kurum cevabında davacı tarafın borcu olduğu yönünde cevap vermiştir.
Davacı tarafın Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden dava ile talep ettiği derece mahkemesi hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği , iş bu kararın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Dairesi tarafından D.2020/894 K.2021/938 sayılı 25/06/2021 tarihli karar ile esastan reddedildiği ve kararın kesinleştiği anaşılmıştır.
Davacı taraf mahkemece zayi haline ilişkin bu denetimi olanak sağlayacak bir biçimde açıklamada bulunamamış, kaybetme olayının varlığına yönelik bir kanıt sunmamış yalnızca kaybolduğu için zayi belgesi verilmesini istemiştir.
6102 sayılı TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyai öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinde kendisine bir belge verilmesini isteyebilir…” hükmü uyarınca davanın zayi olduğunun öğrenilmesinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerekir. Bu husus dava şartıdır.
6102 sayılı TTK ‘nun 82/7.maddesi uyarınca ” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir….” hükmü uyarınca bu davayı açmak için yasal 15 günlük hak düşürücü süre belirlenmiştir. Dava dilekçesinde belirtilen 10.07.2019 tarihinde davanın açıldığı 08.10.2019 tarihine kadar TTK 82/7. maddesindeki 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde işbu dava açılmadığı anlaşıldığı, bu anlamda davanın ziyaının öğrenildiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığı anlaşılmaktadır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın başlangıçta alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekaletnameli vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2022
Katip …
E-imzalıdır
Hakim …
E-imzalıdır