Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/875 E. 2021/1216 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/875
KARAR NO : 2021/1216

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av……
DAVALI :…..
VEKİLLERİ : Av……
Av……
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket nezdinde ….. numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan sigortalı … … (…)‘ın işleteni ve maliki olduğu… plaka numaralı araç, … …..’ın sevk ve idaresinde, 20/07/2020 günü, saat 01:30 sıralarında, İnegöl İlçesi Yeniceköy Mahallesi- FSM Bulvarı üzerinde- İnegöl İlçesi istikametine seyir halinde iken, belirtilen mevkide direksiyon hakimiyetini kaybederek FSM Bulvarı No:94 Kuğu Brode isimli işletmenin önünde bulunan elektrik direğine çarpması sonucu tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin oğlu müteveffa … … … (…) o sırada araç içerisinde yolcu olarak bulunduğunu, kaza nedeniyle olay günü hayatını kaybettiğini, yukarıda açıklanan nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 20/07/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından 07/01/2021 tarihinde 80.000,00TL ödeme yapıldığını, arabuluculuk şartının gerçekleşmediğini, kabul anlamına gelmemekle davacının araçta hatır yolcusu olması sebebiyle ve kaza sırasında davacının zararın artmasında ya da ortaya çıkmasnda kusuru bulunup bulunmadığı re’sen tespit edilerek, tespite göre hatır ve müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın usulden ve esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Derdest dava trafik kazası sebebiyle tazminat taleplerine ilişkindir.
Haksız fiil sebebiyle tazminat davalarında temel olarak haksız bir fiilin varlığının ve haksız fiilde davalı tarafın kusurununu belirlenmesi gerekir.
Sigortalı … … (…)‘ın işleteni ve maliki olduğu… plaka numaralı araç, … …’ın sevk ve idaresinde, 20/07/2020 günü, saat 01:30 sıralarında, İnegöl İlçesi Yeniceköy Mahallesi- FSM Bulvarı üzerinde- İnegöl İlçesi istikametine seyir halinde iken, belirtilen mevkide direksiyon hakimiyetini kaybederek FSM Bulvarı No:94 Kuğu Brode isimli işletmenin önünde bulunan elektrik direğine çarpması sonucu tek taraflı trafik kazası meydana gelmiştir.
Davaya konu trafik kazası tek taraflı trafik kazası olup aracı kullanan da dava dışı … …’ tır.
6098 sayılı TBK m. 53 öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Destek tazminatı, fiili ve sürekli olarak bakımdan yoksun kalınması halinde takdir edilen bir tazminattır. Bir kimseyi başkası için destek haline getiren yardımlarda düzenlilik ve devamlılık unsurları vardır. Bunun gibi her gün, her hafta, her ay düzenli bir şekilde yapılmış olmakla beraber ancak sınırlı bir süre için yapılmış veya ilerde yapılması umulan yardımlar da destek olarak nitelenemez. Olayımızda ölen kişi davacının üvey evladı olduğu bakmakla yükümlü olduğu kabul edilmesi gerekmektedir. Bu kabul şartınında bir kimseyi başkası için destek haline getiren yardımlarda düzenlilik ve devamlılık unsurları kapsamında değerlendirmek gerekecektir. Davamıza konu olayı ele aldığımızda dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarında da görüleceği üzere davacı ile müteveffanın anne oğul ilişkisinin olduğu, davacının müteveffanın çalışması ile ev ekonomisine katkıda bulunarak destek olduğunu ortaya koymuştur. Davacının müteveffanın fiili ve sürekli bakımından yoksun kaldığı anlaşılmaktadır.
Bu noktada dosya aktüerya hesap bilirkişisine tevdi edilmiştir. 25.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda; tanık beyanları ve farklı bir iddia da bulunmadığından müteveffanın asgari ücret aldığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Rapor TRH-2010 tekniği uygulanmıştır. Zira yerleşik Yargıtay uygulaması da TRH2010 tablosunun ülke gerçeklerine daha uygun olduğu yeknesak uygulama olarak kabul edilmiştir. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/10352 E., 2021/2596 K.) Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu destek … … …’ın 20.07.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefatı sebebiyle davacı Nurcan …’ın destekten yoksun kalma zararının; 155.319,21 TL olduğu tespit edilmiştir.
Hatır taşıması hususunda ise; Hatır taşıması herhangi bir karşılık almaksızın, ahlaki veya ailevi bir sebep olmaksızın araçta yolcu taşınmasıdır. Davalı vekili olayda hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılmasının gerektiğini iddia etmiştir. Ancak dosyada yapılan incelemede cevap dilekçesinin süresinde olmadığı, cevaba cevap dilekçesinde ise hatır taşıması iddiasının kabul edilmediği görülmektedir. Bu nedenle hatır taşıması iddiasının def’i niteliğinde öngörülüp cevap dilekçesinde ileri sürülmesi, cevap dilekçesi süresinde verilmemiş ise karşı yanın açık muvafakatinin olması gerektiğine dair Yargıtay kararları (Yargıtay 17. Hk. D. 07.10.2020 1. ve 2019/1974 E. 2020/5240 K.) uyarınca bu hususta herhangi bir indirim yapılmamıştır. Kaza sonrası araçta içki şişeleri bulunmuş ise de ceza dosyası içinde bulunan 26.10.2020 tarihli Otopsi Raporu’nda şoför … …’”ın alkollü olmadığı belirlendiğinden bu yönden bir müterafık kusur düşümüne gerek olmadığı değerlendirilmemiştir.
Davacı vekili tarafından 12.11.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından davacı için davaya konu trafik kazası tek taraflı trafik kazası olup Yargıtay 17.HD.nin 14.01.201 tarih 2020/2598 E.,2021/34 K. Sayılı ilamı gereğince hesaplamada TRH 2010 Kadın/Erkek tabloları dikkate alınarak hesaplama yapıldığına, Davacının üvey anne olması ve müteveffanın eylemli ve sürekli olarak desteğinden yoksun kaldığı dosya kapsamında sabit olmakla 154.319,12 TL desteğinden yoksun olacağı tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE;
154.319,21 TL olan destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 10.541,54 TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL peşin harç ve 527,08 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 9.955,16 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 645,68 TL harç ve 666,50 TL yargılama gideri toplamı 1.312,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 18.610,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair duruşmada hazır bulunan taraf ve vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021
Katip …..
¸(e-imzalıdır)

Hakim …..
¸(e-imzalıdır)