Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/865 E. 2022/666 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/865
KARAR NO : 2022/666

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirket aleyhine Bursa 1. İcra Müdürlüğü 2020/… E. sayılı dosyası ile 116.744,37 TL’lik cari hesaptan kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine borçlu … tarafından itiraz edildiğini, itiraz neticesinde icra takibi durdurulduğunu, davalı borçlunun borca itirazı aşağıda açıklayacağımız hususlar gereği haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu yukarıda açıklanan nedenle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin takip tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, davalı aleyhine haksız itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu,söz konusu alacak kalemlerinin kabul etmediklerini, alacak iddialarına dayanak teşkil edildiği iddiasında ki belgelerden de alacağın zaman aşımına uğramış olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın öncelikle hak düşürücü süre sonrasında açılmış olması sebebi ile usulden reddine; aksi kanaat olunur ise, teslim alınmayan ürünler yönünden esastan reddine, alacak hakkının doğduğu iddiasına uygun farklı alacak kalemlerinin ise zaman aşımına uğraması nedeni ile reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, ticari satımdan kaynaklı olarak düzenlenen fatura alacak ve cari hesaba ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflarca aralarında düzenlenen fatura kayıtları ve cari hesap hareketleri dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle faturaya dayalı olduğu iddia edilen alacağı belirlemek gerekir. Bunun için taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen faturaların zamanında ödenip ödenmediği araştırılmıştır. Her iki taraf defterini inceleyerek görüş bildirilmesi istenmiştir.
Davacının fatura dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ;taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. 12/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dosya içeriği belgelerin incelenmesi neticesinde Davacının davalıya 572,724.49TL tutarında satış yaptığı, buna karşılık davalının çek-senet(net) ve havale yoluyla 455,980.22 TL.lık ödeme yaptığı tespit edilmiş olup davalının davacıya C/H bakiyesi olarak 116,744.37TL. borcu olduğu tespit edilmiştir.
Rapordan anlaşılacağı üzere davacının dosyaya sunduğu defterleri ile davalının delil dilekçesinde sunduğu belgeler birbiri ile uyumsuzdur. Özellikle davalı defterlerinde alacak-borç bakiyesinin birbirine eşit olmasına dikkat edilmelidir. Ancak davalı ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmadığından davalının ticari defter ve kayıtları incelenememiştir. Diğer bir yandan ise; davalı cevap yazısında ‘’işyerini kapattığını ,dayanak yapılan faturaların bir kısmının işletmenin kapanış tarihinden sonrasına geldiğini ‘’ belirtmiş olmasına rağmen incelemeler neticesinde dosya içerisinde kapanışa ait herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.Bu nedenle davacının ticari defter ve kayıtları mahkememizce değerlendirmeye alınmıştır. Davacının davalıdan 116.744,37 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile
Bursa 1. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 116.744,37 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Alınması gereken 7.974,80 TL harçtan başlangıçta alınan 1.409,99 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 6.564,81 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.469,29 TL harç ve 881,50 TL yargılama gideri toplamı 2.350,79 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 15.040,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022
Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)