Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
…
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/836 Esas
KARAR NO : 2022/743
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; davalı aleyhine Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı takip dosyası ile iflas yolu ile takip başlattıklarını, takip konusu alacağın taraflar arasındaki davalı kooperatife ait bir üyeliğin ve buna ilişkin bir taşınmazın devrine ilişkin olduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafa toplamda 87.000,00 TL ödeme yapıldığını, tacir olan davalının denkleştirici adalet ilkesine ve avans faizi ile birlikte iadesi gerekirken bunun geri iade edilmediğini, dükkanın devrinin de gerçekleştirilmediğini, bu sebeple davalının itirazının kaldırılmasına ve iflasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatifin ortağı olmadığını, üyeliğe kabule dair bir karar bulunmadığını, kooperatifin yönetiminin değiştiğini, takip başlatıldıktan sonra ve eldeki davadan sonra icra dosyasına toplamda 108.039,71 TL ödemenin davaya cevap süresi içinde yapıldığını, olayda uygulanması gereken faiz oranının yasal faiz olduğunu, reeskont avans faizinin talep edilmesinin hatalı olduğunu, yine vekalet ücretinin de takip kesinleşmeden yatırıldığı için 3/4 oranında uygulanması gerektiğini, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava itirazın kaldırılması ve davalı şirketin iflası istemine ilişkindir.
Davacı tarafça Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, daha sonra bu takibin iflas yönüyle takibe dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır.
Davalı taraf borca itiraz ettiğinden öncelikle borca itirazın haklı olup olmadığı ve takibin devam edip etmeyeceği araştırılmıştır.
Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur. (İİK Madde 155)
Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir. İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer. (İİK Madde 156)
Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.
(İİK Madde 158)
Takibe konu alacak davacının davalı tarafa göndermiş olduğu havale dekontlarındaki tutarlardan kaynaklanmaktadır. Davacı kooperatife üye olmak istemiş ve kooperatife ait bir taşınmazı bu yolla devralmak istemiştir. Ancak; davacının kooperatife üyeliğinin kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında 20/04/2019 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmeye aykırılık nedeniyle davacı takibe konu alacağı talep etmektedir. Davacı her ne kadar sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğini ileri sürmüşse de; taraflar arasında bir akit yapılmış, davacı sözleşmeye aykırılık nedeniyle davalıya bir ihtar göndererek daha sonrasında eldeki takibi başlatmıştır. Dolayısıyla takibe konu edilen ve davalıya gönderilen tutarların sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanarak gönderildiği tarihten itibaren faiz işletilmesi mümkün görülmemiştir.
Alacak ancak sözleşmeye aykırılık nedeniyle bir ihtar gönderildikten sonra muaccel hale gelebilecektir. Bu nedenle davacının davalı tarafa göndermiş olduğu 16/07/2021 tarihli ihtarname içeriği değerlendirilmelidir. Davacı bu ihtarnamede davalı tarafa 87.000,00 TL ödendiği halde üyelikle ilgili hiçbir işlem yapılmadığını ileri sürerek 3 gün içerisinde bu hususla ilgili işlem yapılmadığı takdirde hukuki yollara başvuracağı ihtar edilmiştir. Her ne kadar ihtar içerisinde 87.000,00 TL’nin geri iadesi hususu metne ilave edilmemiş ise de; ihtarname genel hatları itibariyle değerlendirildiğinde davacının ödediği bedelin iadesi istemini de kapsadığı, bu konuda da yasal yollara başvuracağı sonucunu doğurmaktadır. Bu sebeple davalının ihtirname metninde 87.000,00 TL’nin iade edilmesi ihtarının yer almadığı bu nedenle temerrüdün ihtarla oluşmayacağı savunması yerinde görülmemiştir.
Davalı taraf yargılama devam ederken bir kısım ödemede bulunmuştur. Ancak ödenen tutar alacağın tamamını karşılamamaktadır. Ödenen tutara göre depo emrinin yapılacağı celse tarihi dikkate alınarak kapak hesabı çıkarılması konusunda bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi seçenekli olarak rapor düzenlemiştir.
Davacının 87.000,00 TL tutarında asıl alacağı bulunduğu sabittir. Bu alacağa işleyecek faiz ödeme tarihinden değil ihtarla temerrüt gerçekleştiğinden 3 günlük süre dolduktan sonra faiz işlemeye başlayacaktır. Dolayısıyla davacının temerrüt tarihinden takip tarihine kadar faiz alacağı bulunmaktadır.
Davalı tacirdir. Daha önce Yargıtay daireleri arasında ve ilk derece mahkemelerinde kooperatiflerin tacir sıfatının bulunup bulunmadığı hususu tartışmalı iken; Yargıtay Daireleri arasındaki içtihat aykırılığı Yargıtay içtihadı birleştirme kararı ile giderilmiş ve kooperatiflerin de tacir olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla uygulanacak faiz yasal faiz değil ticari faizdir. Buna göre; davacının takipte 87.000,00 TL asıl alacak, 1.357,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 88.357,44 TL alacaklı olduğu itirazın bu miktar üzerinden kaldırılması gerektiği kabul edilmiştir.
Kapak hesabına göre bakiye kalan 4.445,02 TL’nin depo edilmesi gerekmektedir, bu konuda davalı tarafa depo emri tebliğ edilmiş ve 1 hafta kesin süre verilmiştir. Davalı tarafça kesin süre içerisinde depo emrinin gereği yerine getirilmiş ve bu tutar depo edilmiştir.
Bu sebeple Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı icra dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazının kaldırılmasına, takibin 87.000,00 TL asıl alacak, 1.357,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 88.357,44 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, süresi içerisinde depo emri gereği yerine getirilmiş olduğundan davacının iflas isteminin reddine karar verilmiştir.
İflas davaları maktu harca tabi davalardandır, her ne kadar iflasın kaldırılması ile birlikte iflas istenmişse de; bu durum davanın iflas davası olduğu sonucunu değiştirmeyecektir. İflas davalarında harç ve vekalet ücreti maktu olarak belirlenir. Hükümde bu husus dikkate alınarak karar verilmiştir. Aynı zamanda davacı taraf icra inkar tazminatını istemiştir. Oysa ki gerek iflas yoluyla ilamsız takiplerde gerekse kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz sonucu iflasın kaldırılması halinde icra inkar tazminatına hükmolunacağı madde metinlerinde hüküm altına alınmamıştır. Bu nedenle itirazın iptaline ilişkin genel düzenlemedeki icra inkar tazminatına ait hükümler eldeki davada uygulanamayacaktır. Bu sebeple icra inkar tazminatına hükmolunmamıştır. (Yargıtay 19. HD. 13/12/2017 tarih 7417/11265 E.K.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı icra dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazının KALDIRILMASINA,
2-Takibin 87.000,00 TL asıl alacak, 1.357,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 88.357,44 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
3-Süresi içerisinde depo emri gereği yerine getirilmiş olduğundan davacının iflas isteminin REDDİNE,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL ‘ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,,
5-Davacı tarafça yapılmış olan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 861,10 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 979,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunu, usulen anlatıldı. 21/06/2022
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır