Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/83 E. 2023/607 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/83 Esas
KARAR NO : 2023/607

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N…. – Selçuk Mah. Hastane/1 Sk. No:10 İç Kapı No:12 İznik/BURSA
VEKİLİ : Av. … – Beyler Mah. Atatürk Cad. No:130 K:1 İznik/ BURSA
DAVALI : … – T.C.N…. – Çağlayan Mah. 4.Bademli Sk. No:24 İç Kapı No:1 Osmangazi/BURSA
VEKİLİ : Av. … – [16538-35463-….] UETS

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili … ve dava dışı … ile … aleyhine Bursa 11. İcra Müdürlüğü`nün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, icra takibinin yapılmasının ardından süresi içerisinde dava dışı borçlular olan … ile … bono üzerindeki imzaların kendilerine ait olmadığı gerekçesi ile Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/769 Esas sayılı dosyası nezdinde dava açmışlar ve dava neticesinde takibin iptaline karar verildiğini, bu kararın ardından dosyadaki tüm borçlular, alacaklı aleyhine Resmi Evrakta Sahtecilik Suçu kapsamında suç duyurusunda bulunduklarını ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/102210 sayılı soruşturma numarası ile işleme alındığını, her ne kadar müvekkilinin imza ve borca itiraz süresi içerisinde, bir itirazda bulunmasa da, sonrasında yapmış olduğu araştırmalarda senet üzerinde yazan lehtarı tanımadığından, bu şahsa borcu olmadığından ve senetteki imzanın kendisine ait olmadığından emin olduğunu, senet aslı incelendiğinde, bono üzerinde mevcut bulunan yazıların pek çoğunun farklı kalemden ve farklı el ürünü ile oluşturulduğu anlaşılacağını, özellikle senette yazılan bedelin üzerinde oynama olduğu aşikar olduğunu, bu hususun yargılama esnasında yapılacak olan Bilirkişi İncelemesi ile de ortaya çıkacağını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 207. maddesinde; “Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmayacağını, bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir” hükmü yer aldığını, buna göre mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmünde olduğunu, söz konusu bonoda eklenti ve tahrifatların varlığı ortaya çıktığında, söz konusu eklenti ve tahrifatların yok hükmünde kabulü neticesinde ilgili bononun bono vasfı taşımadığı da ortaya çıkacak olup, bononun iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının anlaşılacağını, davalı ile müvekkili arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, davalı ile müvekkili arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, gerek müvekkili gerek dosyanın diğer borçluları, dosya alacaklısı ve davalı olan şahsı tanımadığını, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi verilmeden önce yapılan harici araştırmalarda …’ın evvelce ticari alışveriş yapılan bir şahsın yakını olduğu öğrenildiğini, hal böyle olunca müvekkilinin davalı alacaklı ile herhangi bir şahsi ticari ve hukuki ilişkisi bulunmadığından ötürü bir borcu da bulunmadığını, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı sahte imzalar bulunan, üzerinde tahrifat ve eklenti yapılan ayrıca bono vasfı bulunmayan senet ile işleme giriştiğini, bu işlemlerin gerçekleştirilmesinde iyiniyetli olduğu düşünülemeyeceğini, bu sebeple bonoya ilişki müvekkilinin borcu olmadığından haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine konu senedin iptali ile leyhine kötü niyet tazminatı talep etme zorunluluğu doğduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/19-778 esas, 2013/250 Karar sayılı 20.02.2013 tarihli kararında da belirtildiği üzere borçlu olmadığı hususunda tereddüt bulunmayan davacının kötüniyet tazminatına hak kazanacağı hüküm altına alındığını, konuya ilişkin olarak iyiniyetle tarafımızca Arabuluculuk Bürosu’na başvurulmuş, 2021/124 Arabuluculuk Numarası ile görüşmeler yapılmış, lakin anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile, işbu dava sonuna kadar Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasına konu olan 80.000 TL bedelli 01/03/2018 vade tarihli bono hususunda davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası, Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/769 esas sayılı ve 2020/111 karar sayılı dosyası, Bursa CBS 2020/102210 soruşturma sayılı dosyası, arabuluculuk tutanağı, 01/03/2018 tarihli, 80.000 TL bedelli senet aslı, imza örnekleri, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, hukuki niteliği itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanmıştır.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş, davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle: Davacının ticari defterlerindeki kayıtlara göre taraflar aralarında ticari bir ilişkinin olmadığı davacı defter kayıtlarından tespit edildiğini, davacının 2017-2018-2019 yılları ticari defterlerinin açılış tasdiğinin213 sayılı VUK’nun 220 maddedeki tasdik sürelerine ve TTK 6102 kapanış tasdik süreleri bakımından kanuni süre içinde yapıldığı .Davacının Resmi defterlerini kanuni süresi içerisinde işlendiği, Muhasebe Standartlarına ve Tek Düzen Hesap Planına uygun olarak kayıt altına alındığı tarafımdan tespit edildiğini, taraf defterlerinin delil niteliği taşır yönden olduğu tarafımca tespit edildiği, kötü niyet Tazminatı hususunda takdiri mahkemede olmak üzere davacının ticari defter kayıtlarında davacı ve davalı arasında herhangi bir ticari ilişki tespit edilemediği mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında dosya grafolog bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiden dava konusu senet üzerinde tahribat, silinti, kazıntı, senet bedeli üzerinde oynama yapılıp yapılmadığının da irdelenerek rapor tanzimi talep edilmiştir.
Grafolog bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: İnceleme konusu senetin rakamla ve yazıyla miktar haneleri üzerinde ve düzenleme tarihi bölümünde tahrifat yönünden yapılan incelemede; söz konusu ibareler üzerinde; silinti, kazıntı, lekeleme yırtma, ekleme vb. tahrifat yapıldığına dair herhangi bir bulguya rastlanılmadığı mütalaa edilmiştir.
Davaya konu senette davacı asil … adına atılan imza ile dosya arasında bulunan belge asıllarındaki imzaların aynı el ürünü olup olamadığı, takibe konu senetteki imzanın davacı asile ait olup olmadığı hususunda rapor tanzimi için dosya grafoloji bilirkişiye tevdi edilerek, rapor tanzimi talep edilmiştir.
Grafolog bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda; İnceleme konusunu oluşturan 80.000 TL bedelli senet üzerinde …’a atfen atılı borçlu imzaları ile …’ın medarı tatbik örnek imzalarının mukayesesinde; imzaların göstermiş oldukları işleklik dereceleri, alışkanlıkları, tersim, istif, meyil, seyir, sürat, istikamet ve tazyik gibi grafolojik ve grafometrik özellikler bakımından birbirlerine kıyasen aynı yapı ve görünümde imzalar olmaları nedeniyle inceleme konusu senet üzerinde …’A atfen atılı borçlu imzalarının …’ın eli ürünü olduğu mütalaa edilmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tarafından davalı … ile … aleyhine Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, icra takibinin yapılmasının ardından dava dışı borçlular olan … ve …’ın bono üzerindeki imzaların kendilerine ait olmadığı gerekçesi ile Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/769 esas sayılı dosyası nezdinde dava açtıklarını ve dava neticesinde takibin iptaline karar verildiği, davacının bono üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı ve karşı tarafa borcu bulunmadığından başlatılan icra takibinin durdurulması ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile bononun iptaline karar verilmesi talepli işbu davayı açtığı, mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu senet üzerinde bulunan imzaların davacıya ait olup olmadığı hususunda grafolog bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu raporunda; İnceleme konusunu oluşturan 80.000 TL bedelli senet üzerinde …’a atfen atılı borçlu imzaları ile …’ın medarı tatbik örnek imzalarının mukayesesinde; imzaların göstermiş oldukları işleklik dereceleri, alışkanlıkları, tersim, istif, meyil, seyir, sürat, istikamet ve tazyik gibi grafolojik ve grafometrik özellikler bakımından birbirlerine kıyasen aynı yapı ve görünümde imzalar olmaları nedeniyle inceleme konusu senet üzerinde …’A atfen atılı borçlu imzalarının …’ın eli ürünü olduğu anlaşıldığından, mahkememizce aldırılan kanaat verici bilirkişi raporuna itibar edilerek, dava konusu senet üzerinde atılı bulunan imzanın davacıya ait olduğunun açıkça tespit edildiği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı ve para cezasına yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.366,20 TL peşin harç ve 387,91 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.754,11 TL’den mahsubu ile bakiye fazla kalan 1.574,21 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 12.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.