Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/787 E. 2022/684 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/787 Esas
KARAR NO : 2022/684
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ……
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – ……
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkili ile davalı Şirket cari hesap düzenin de sebze ticaretini geçmişte yapmakta olduklarını, müvekkilince davalı Şirket hesabına 04/05/2020 tarihinde 150.000,00 TL İş Bankası kanalıyla davalının QNB Finansbank A.Ş.’ de bulunan … Iban nolu hesabına ödeme yapılmış olduğunu, bu ödeme karşılığında ilk etapta davalı tarafça 26.900 Kg taze bezelyeyi müvekkiline gönderilmiş olduğunu, davalı firma da 66.819,60 TL’lik 08/05/2020 tarihli faturayı düzenlemiş olduğunu, akabinde yine müvekkilince davalıya ait aynı banka hesabına 22/05/2020 tarihinde 60.000,00 TL. ödeme gerçekleştirilmiş olduğunu, bu işlemden sonra davalı 49.000 Kg taze bezelyeyi müvekkili firmaya göndermiş olduğunu, 23/05/2020 tarihinde 121.716,00 TL’lik faturasını düzenlediğini, devamında müvekkili firma tarafından 31/05/2020 tarihinde 10.250 Kg miktarlı 25.461,00 TL bedelli taze bezelyeye ilişkin 31/05/2020 tarihli iade faturası tanzim edilip davalı firmaya gönderdiğini, gelinen süre sonunda müvekkilinin cari hesabı gereği 235.461,00 TL.’lik borç hesabına karşılık alacak hesabında 188.535,60 TL. oluşmuş olduğunu, müvekkilinin cari hesabın kesilmesiyle davalıdan 46.925,40 TL. alacaklı hale geldiğini, bunun üzerine taraflarınca Lapseki İcra Müdürlüğü’nden 2021/90 Esas sayılı icra takibi davalı firmaya karşı başlatılmış olduğunu, davalı firmanın yetki itirazı üzerine dosyanın Karacabey İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, bu kez davalının borca itirazı sebebiyle takibin durduğunu,tarafların ticari defter ve kayıtları ile BA/BS formları incelendiğinde alacaklı olduklarının görüleceğini belirterek davanın kabulüne, Karacabey İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, alacağın %20’nden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen davalının davaya cevap vermediği tespit edilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerindedir. O halde davacının alacağa konu mal ve hizmeti davalıya teslim ettiğini ispatlaması gerekir.
Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları da bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre ise; 2020 yılı yasal Defterlerinin açılış onayının yasal sürelerinde onaylandığı, oluşturulma işlemlerinin yasal sürelerinde gerçekleştirildiği, Muhasebe kayıtlarının günlük ve Muhasebe Standartlarına uygun tutulduğu, davacı firmaya ait defterlerin yasal delil teşkil edilecek şekilde tutulduğu, dava konusunu oluşturan 3 ( Üç ) adet faturanın ve ödeme bilgilerinin yasal defter kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafın 46.925,40 TL. alacaklı göründüğü, kayıtların takiple uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı firmanın bağlı bulunduğu Çanakkale Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nden gelen 02.03.2022 tarihli cevap müzekkeresi ekindeki BS formları incelendiğinde 2020 yılında davalı firmaya 2 adet fatura ile KDV hariç 174.570,00 TL tutarında mal veya hizmet satışı yapmış olduğunu bildirimde bulunmuş olduğu görülmektedir. Davalı tarafın bağlı bulunduğu Karacabey Vergi Dairesinden gelen 18.02.2022 tarihli yazı ekinde BA formları incelendiğinde 2020 yılı içerisinde davalının davacı tarafa 2 adet fatura ile KDV hariç 174.570,00 TL mal veya hizmet alışı yaptığını beyan etmiş olduğu görülmektedir. Bu anlamda tarafların BA ve BS bildirimleri birbiriyle uyumludur.
Alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilmiştir.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, Karacabey İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazlarının İPTALİNE,
Takibin kaldığı yerden devamına,
46.925,40-TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 3.205,47-TL harçtan başlangıçta alınan 852,61-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.352,86‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 852,61-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı ve 1.140,50-TL yargılama gideri toplam 2.052,41-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 6.900,30-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2022

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı