Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/785 E. 2023/1116 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/785 Esas – 2023/1116
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/785 Esas
KARAR NO : 2023/1116

HAKİM : ….
KATİP : …..

DAVACI : … TEKSTİL İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – ……
VEKİLİ : Av. ….. – [16349-43765-….] UETS
DAVALI : … TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …. [25999-99769-…….] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/10/2023

Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2017 – 2018 yılları arasında fason boyahane hizmeti yapıldığı, ancak davalının yapılan iş karşılığında müvekkiline ödeme yapmadığını, maddi durumunun düzelmesini beklemişse de bu süreçte herhangi bir ödeme yapmadıklarını, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, bu nedenle takibin devamına ve itirazın iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller;
Ertuğrulgazi Vergi Dairesine, Uludağ Vergi Dairesine, Bursa Osmangazi Vergi Dairesine yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporunun sonuç kısmı:
“- Sayın Mahkeme Hakimliği 17/11/2022 tarihli duruşmada “Tarafların BA-BS formları ve davacının ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme yapılarak; Davacının ticari defterlerinin HMK m.22’de öngörülen usullere uygun tutulup tutulmadığı ve davacının davalıdan alacağı olup olmadığı ve varsa hesaplanması” kararı vermiştir.
– Davacı taraf Bilirkişi incelemesine 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerini
sunmuştur.
– Davacı tarafın 2017 ve 2018 yıllarında E-Defter mükellefi olduğu, ilgili yıllarda, aylar itibari ile beratlarının yasal süresinde onaylanmış olduğu, Yevmiye ve Kebir defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edilmiştir.
– 2018 yılından 2019 yılına devir eden davacının davalıdan cari hesap bakiye alacağı kaydının 57.866,28 TL olduğu tespit edilmiştir.
– Davacı tarafa ait BA-BS bildirimlerinin dosyada mevcut olmadığı görülmüştür. Davalı tarafın BA-BS bildirimleri Vergi Dairesi Müdürlüğünce karşılıklı bildirimleri içerecek şekilde düzenlendiğinden dolayı davacının bildirimleri davalının BA-BS yanıtından tespit edilmiştir. Sayın Mahkemenin 16/09/2021 tarihli müzekkeresine istinaden Uludağ Vergi Dairesi Müdürlüğünün dosyaya ibraz edilmiş 20/09/2021 tarih ve E.45234 sayılı yazısı ekinde davalı … Tekstil Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti. firmasının 2026-2021 yıllarına ait BA ve BS bildirimleri sunulmuştur.
– Davalı tarafın bağlı bulundukları Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından dava dosyasına sunulmuş olan BA ve BS bildirimleri incelendiğinde; Tarafların BA ve BS bildirimlerinin uyumlu oldukları, tarafların BA ve BS bildirimlerinin, davacının ticari defter kayıtları ile de uyumlu oldukları tespit edilmiştir.
– Davalı tarafın takibe itiraz yazısından; Takip talebinin 15/03/2021 tarihinde tebliğ
edildiği ve 18/03/2021 tarihinde davalı tarafın takibe itiraz ettiği görülmüştür. Davacı Vekili tarafından sunulan tarih içermeyen Takip Talebinde asıl alacak tutarı 102.866,28 TL istenen; Yıllık Reeskont Avans olduğu görülmüştür.
– Dava değerinin de 102.866,28 TL olduğu görülmüştür.
– Davacı tarafın 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin incelenmesi ve BA-BS kayıtlarıyla karşılaştırılması sonucunda; 2018 yılından 2019 yılına devir eden davacının davalıdan cari hesap bakiye alacağı kaydının 57.866,28 TL olduğu tespit edilmiştir.
– Davalının bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünce dosyaya sunulan 201-
2021 yıllarına ait BA-BS bildirimlerinin incelenmesi sonucunda; Davalı ve davacı taraflar arasında BA-BS bildirimine konu olacak tutarların 2017 ve 2018 yıllarında yer aldığı, 2016 ve 2018 sonrası yıllara ait bildirimlerde yer almadıkları görülmüştür.
– 2018 yılından 2019 yılına devir eden davacının davalıdan alacak bakiyesi tutarı ile İcra takip tutarı ve dava değerinin uyumlu olmadığı görülmüştür.
– 6102 Sayılı TTK’nun 18/3. maddesine göre; “Tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden düşmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığı ile taaahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” denilmektedir. Dosya kapsamında bu şekilde bir ihtar ya da ihbar dosyaya delil olarak sunulmamıştır. Bu sebeple davacı tarafın alacağı tutar için faiz
Hesaplanmamıştır.” şeklindedir.
Bilirkişi ek raporunun sonuç kısmı:
“- Sayın Mahkeme Hakimliği 09/05/2023 tarihli duruşmada “Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ve davacı şirketin 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılı ticari defterleri üzerinde bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek davacının davalıdan alacağı olup olmadığının hesaplanması” kararı vermiştir.
– Davacı taraf Bilirkişi incelemesine 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerini sunmuştur.
– Davacı tarafın ilgili yıllarında E-Defter mükellefi olduğu, ilgili yıllarda, aylar itibari ile beratlarının yasal süresinde onaylanmış olduğu, Yevmiye ve Kebir defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edilmiştir.
– 2021 yılından 2022 yılına devir eden davacının davalıdan cari hesap bakiye alacağı kaydının 102.866,28 TL olduğu tespit edilmiştir.
– 04/01/2021 tarihinden itibaren davacının davalıdan alacak bakiye kaydının 102.866,28 TL olduğu tespit edilmiştir.
– Davacı tarafa ait BA-BS bildirimlerinin dosyada mevcut olmadığı görülmüştür. Davalı tarafın BA-BS bildirimleri Vergi Dairesi Müdürlüğünce karşılıklı bildirimleri içerecek şekilde düzenlendiğinden dolayı davacının bildirimleri davalının BA-BS yanıtından tespit edilmiştir. Sayın Mahkemenin 16/09/2021 tarihli müzekkeresine istinaden Uludağ Vergi Dairesi Müdürlüğünün dosyaya ibraz edilmiş 20/09/2021 tarih ve E.45234 sayılı yazısı ekinde davalı … Tekstil Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti. firmasının 2016-2021 yıllarına ait BA ve BS bildirimleri sunulmuştur.
– Davalı tarafın bağlı bulundukları Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından dava dosyasına sunulmuş olan BA ve BS bildirimleri incelendiğinde; Tarafların BA ve BS bildirimlerinin uyumlu oldukları, tarafların BA ve BS bildirimlerinin, davacının ticari defter kayıtları ile de uyumlu oldukları tespit edilmiştir.
– Davalı tarafın takibe itiraz yazısından; Takip talebinin 15/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve 18/03/2021 tarihinde davalı tarafın takibe itiraz ettiği görülmüştür.
Davacı Vekili tarafından sunulan tarih içermeyen Takip Talebinde asıl alacak tutarı 102.866,28 TL istenen; Yıllık Reeskont Avans olduğu görülmüştür.
– Dava değerinin de 102.866,28 TL olduğu görülmüştür.
– 04/01/2021 tarihinden itibaren davacının davalıdan alacak bakiye kaydının 102.866,28 TL olduğu tespit edilmiştir. Kayıtlı ticari bakiye alacağı ile takip tutarının uyumlu olduğu görülmüştür.
– 6102 Sayılı TTK’nun 18/3. maddesine göre; “Tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden düşmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığı ile taaahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” denilmektedir. Dosya kapsamında bu şekilde bir ihtar ya da ihbar dosyaya delil olarak sunulmamıştır. Bu hususta takdir sayın Mahkeme Hakimliğinindir.
– İcra takip tarihine kadar 3.110,99 TL gecikme faizi hesaplanmıştır. ” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, açık hesap ilişkisinden kaynaklı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Açık hesap ilişkisi, önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümler uygulanamaz.
Açık hesap ilişkisinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağı olan sözleşme bir satış sözleşmesi olabileceği gibi eser sözleşmesi veya başka bir sözleşme de olabilir.
Somut dosyamız yönünden bir değerlendirme yapılacak olur ise; taraflar arasında bir eser sözleşmesinin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, açık hesaba kaydettiği her bir faturaya ilişkin faturadaki malların teslim edildiğine dair davalıdan sadır yazılı teslim belgesi sunmamış, ancak ticari defter kayıtlarına dayanmıştır. Ticari defter kayıtlarına dayanılmış olduğundan ticari defterlerin delil olma durumu ile ilgili yasa maddesine de değinmekte fayda vardır. Şöyle ki; HMK m.222’de aynen,
“Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması
MADDE 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükümleri öngörülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında; tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için inceleme günü tayin edildiği, ancak davalının defterlerini verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği, davacının ticari defterlerinin; kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, bu bağlamda davalının defterlerini ibrazdan kaçınması sebebiyle davacının defter kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği ve davacının defterine kaydettiği faturalara konu işleri yaptığını ispatladığı, davacının defter kayıtlarına göre 102.866,28 TL davalıdan alacaklı olduğu, söz konusu alacağın açık hesap ilişkisine dayalı ve davalı tarafça belirlenebilir olması sebebiyle likit olduğu anlaşılmakla; itirazın iptali ile icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kabulü ile; Bursa 4. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasında davalının yaptığı İtirazın İptaline ve davalı hakkında yürütülen icra takibinin 102.866,28 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar dahilinde aynen devamına,
2-Bursa 4. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasında, itirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarı olan 102.866,28 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının, itiraz haksız olduğundan davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 7.026,79 TL karar ve ilam harcından; 1.242,37 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.784,42‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.242,37 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 184,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.285,67‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2023

Katip …… Hakim …..
¸e-imzalıdır¸ e-imzalıdır