Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/774 E. 2022/697 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/774 Esas
KARAR NO : 2022/697

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; Mersin Büyükşehir Belediyesinin 26/05/2021 Tarih 1256 sayılı kararı ile Cezalı Hal Rüsumunun hukuka aykırı olduğunu bu karar aleyhine Bursa Hal Hakem heyetine başvurduğunu itirazın Hal Hakem heyeti tarafından reddedildiğini olay tarihinde araçta bulunan malların yalnızca nakliyeciliğini yaptığını mal sahibi olmadığını ancak fatura ve sevk irsaliyesinin kendisine verilmediğini bu nedenle ibraz edemediğini ileri sürerek Hal Hakem heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Yargılamada idari yargının görevli olduğunu adli yargının görevli olmadığını davacı … adına kayıtlı …Plakalı araç içerisinde hal kayıt sistemine bildirilmeyen 21.820 KG tutarında soğan tespit edildiğini bu nedenle cezada hal rüsumunun düzenlendiğini cezalı hal rüsumundan taşıyanında mal sahibiyle birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa Valiliği Hal Hakem Heyetinin 16/08/2021 tarihli ve 04 nolu kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı cezalı hal rüsum tutanağıyla uygulanan cezalı hal rüsumunun iptali ile ilgili istemde görevli yargılama mercinin idari yargıya ait olduğunu Hal Hakem Heyeti’nin görev ve yetkisi olmadığını, yönetmeliğini 47. Maddesi uyarınca bildirimin yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın iptalini istemiştir.
Uyuşmazlığın çözümünde 11/3/2010 tarih 5957 sayılı Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talepderinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerini dikkate almak gerekmektedir.
Zira 1256 sayılı cezalı hal rüsum tutanağıyla uygulanan 13.637,00 TL ceza yaptırımının yasal dayanağına ilişkin düzenlemeler bu kanun hükümleri kapsamında düzenleme altına alınmıştır.
5957 sayılı kanununa göre; Kanunun amacı, sebze vemeyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenilirliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içinde yapılmasını, malların etkin şekilde tedarikini,dağıtımını ve satışını, üretici ve tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunmasını, meslek mensuplarının faaliyetlerinin düzenlenmesini, toptancı halleri ile pazar yerlerinin çağdaş bir sisteme kavuşturulmasını veişletilmesini sağlamaktır. Bu Kanun, sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların her ne şekilde olursa olsunalımı, satımı ve devri ile toptancı halleri ve pazar yerlerinin kuruluş, işleyiş, yönetim ve denetimine ilişkin usul ve esasları, uygulanacak yaptırımları ve bakanlıklar, belediyeler ile diğer idarelerin görev, yetkive sorumluluklarını kapsamaktadır.
Yasanın Hal hakem heyetini düzenleyen 10. Maddesine göre; “Başkanlığı, sanayi ve ticaret il müdürü veya görevlendireceği bir personel tarafından yürütülen hal hakem heyeti; tarım il müdürlüğü, belediye, baro, ziraat odası, ilgili mühendis odası, ticaretve sanayi odası ile esnaf ve sanatkarlar odaları birliği tarafından görevlendirilecek birer üye ve en fazla üyeye sahiptüketici örgütü ile komisyoncu ve/veya tüccarların oluşturduğu dernekçe seçilecek birer temsilcinin katılımı ve o yerin mülki idare amirinin onayı ile oluşur. Ticaret ve sanayi odasının ayrı olarak kurulduğu yerlerde,ticaret ve sanayi odasından birer üye görevlendirilir. Esnaf ve sanatkarlar odaları birliği tarafından yapılacak görevlendirmeler ihtisas odalarının, ihtisas odası bulunmayan yerlerde isekarma odaların üyeleri arasından yapılır.”
Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir.Taraflar, bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesineitiraz edebilir. İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz.Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir.
Yasanın 10/7 maddesine göre “14 üncü madde dışındaki tüm uyuşmazlıklar, hal hakem heyetinin görev ve yetkileri kapsamındadır. Toptancı hali yönetimi veya personelinin uygulamalarından veyahut toptancı hallerinin ve pazar yerlerinin yönetim ve işleyişinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da bu kapsama dâhildir.”
Yasaya göre 14 üncü madde dışındaki tüm uyuşmazlıklar, hal hakem heyetinin görev ve yetkileri kapsamındadır.
14.maddeye göre; “Diğer kanunlara göre dahaağır bir ceza gerektirmediği takdirde;
– 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) ve (l)bendine aykırı hareket edenler hakkında yüz Türk Lirası,
-13 üncü maddenin birinci fıkrasının (ğ), (i),(j) ve (k) bentlerine aykırı hareket edenler hakkında beş yüz Türk Lirası,
-5 inci maddenin beşinci, altıncı, yedinci veonuncu fıkralarına, 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (ç), (g), (h) ve(ı) bentlerine aykırı hareket edenler hakkında iki bin Türk Lirası,
– Toptancı halinden satın alınmayan veya toptancı haline bildirilmeyen malları taşıyanlara veya bunları depolayanlara, 5 incimaddenin on üçüncü fıkrası uyarınca Bakanlıkça belirlenen asgarî şartları ve bilgileri sözleşmelerde bulundurmayanlara iki bin Türk Lirası,
-13 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) ve (f)bentlerine aykırı hareket edenler hakkında üç bin Türk Lirası,
– 5 inci maddenin on birinci fıkrası ile 13.maddenin birinci fıkrasının (c) bendine aykırı hareket edenler hakkında beş bin Türk Lirası,
– 6 ncı maddenin ikincifıkrasına ve 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine aykırı hareket edenler ile gerçeğe aykırı analiz raporu düzenleyenler veya bu raporun düzenlenmesini sağlayanlar hakkında on bin Türk Lirası,
-15 inci maddenin ikinci fıkrası ile 17 nci maddenin üçüncü fıkrasına aykırı hareket edenlere ve 17 nci maddenin ikinci fıkrasına göre Bakanlık denetim elemanlarınca istenecek bilgi, belge ve defterler ile bunların örneklerini vermeyenlere veya bunları noksan ya da gerçeğe aykırı olarak verenlere, yazılı veya sözlü bilgi taleplerini karşılamayanlara iki binTürk Lirası,
-13 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüne aykırı hareket edenler hakkında iki bin Türk Lirası, idarî para cezası uygulanır.
-13 üncü maddenin birinci fıkrasının (b), (h),(ı), (i), (j) ve (k) bentlerine aykırı hareketten dolayı bu maddede öngörülen idarî para cezaları pazar yerlerindeki tahsis sahipleri için onda biri oranında uygulanır.”
14. Maddenin 4.fıkrasına göre; “bu maddede öngörülen idarî para cezalarının uygulanması, bu Kanunda öngörülen diğer müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmez.”
14.maddeye göre verilen cezaların idari para cezası olduğu açıkça vurgulanmıştır. Nitekim Yasanın 10/7 maddesinde de “14 üncü madde dışındaki tüm uyuşmazlıklar” bu sebeple kapsam dışı bırakılmıştır. Kanunu 8/8 ve yönetmileğin 47/1-a maddesi uyarınca yapılan işlem ise idari para cezası değildir.
Halrüsumu ise yasanın 8.maddesinde düzenlenmiştir. Toptancı halinde satılan mallardan yüzde bir, toptancı hali dışında satılan mallardan yüzde iki oranında halrüsumu tahsil edilir.
8.maddenin 8.fıkrasına göre;
“Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak;
a) Toptancı haline bildirilmeden toptancı hali dışında toptan alınıp satılan,
b) Sınaî üretimde kullanılmak veya ihraç edilmek üzere satın alınıp bu maddenin ikinci fıkrasına aykırı olarak iç piyasada satışa sunulan,
c) Toptancı halinden satın alınmadan veya toptancı haline bildirilmeden perakende satılan,
ç) Miktarına, değerine, üretim şekline veyakünyesinde belirtilen diğer hususlara ilişkin gerçeğe aykırı beyanda bulunulan,
mallar için hal rüsumu, tespitin yapıldığı yerdeki toptancı halinde bir önceki gün o mallar için oluşan birim fiyatların en yükseği esas alınarak belirlenen toptan satış bedelinin yüzde yirmi beşi oranında cezalı olarak alınır. Halrüsumunun cezalı olarak alınmasına belediye encümenince karar verilir.”
Yasanın 10/7.maddesine 14. madde dışındaki tüm uyuşmazlıklar, hal hakem heyetinin görev ve yetkileri kapsamında olduğundan aynı yasanın 8.maddesinin 8.fıkrası kapsamında düzenlenen cezalı halrüsum tutanağının iptali hususunda hal hakem heyetleri görevlidir. Her ne kadar 8.maddenin 8.fıkrasında halrüsumunun cezalı olarak alınmasının Belediye Encümenince karar verilir düzenlemesi bulunmakta ise de yasanın 10/7.maddesinin açık hükmü uyarınca hal hakem heyetleri 8.maddenin 8.fıkrasına göre düzenlenen cezalı halrüsum tutanağının iptali ile ilgili istemlerde görevlidir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin 2020/300 esas 2020/365 karar ve 22/06/2020 tarihli kararına konu bir uyuşmazlıkta; “5957 sayılı Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca verilen idari para cezasına karşı yapılan itirazın, cezalı hal rüsumu para cezasının da idari yargıda konu yapılması karşısında 5326 sayılı Kanun’un 3. ve 27. Maddesinin sekizinci fıkrası hükmü bir arada değerlendirildiğinde idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Karara konu olayda; Adana Büyükşehir Belediyesinin 03.07.2019 gün ve …/110.04-2300 sayılı Encümen Kararı ile, hal kayıt sistemine bildirilmeden toptan mal alma satma eylemini gerçekleştirdiğinden bahisle, davacı adına, 5957 sayılı Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 8. maddesinin sekizinci fıkrasının (a) bendi ve Sebze ve Meyve Ticareti ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmeliğin 47. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca 12.525,00 TL. cezalı hal rüsumu para cezası; Adana Büyükşehir Belediyesinin 03.07.2019 gün ve …-110.04-2368 sayılı Encümen Kararı ile, hal kayıt sistemine bildirilmeyen malların taşınması veya bunların depolanması fiilini işlediğinden bahisle, davacı adına, 5957 sayılı Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca 3.825,00 TL. idari para cezası verilmiştir. İdari yargının görevli olduğu belirtilen ve iptali istenen ceza da 5957 sayılı Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca verilen cezadır.
Somut olayda kanunun 10/7.maddesine göre hal hakem heyetinin görevi dışında bırakılan ve idari para cezası niteliğinde olup 14. Maddeye göre yaptırım olarak uygulanan idari para cezası bulunmamaktadır. Kanunu 8/8 ve yönetmeliğin 47/1-a maddesi uyarınca düzenlenen bir işlem yapılmıştır. Hal hakem heyeti kararına konu işlem idari para cezası niteliğinde değildir. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2017/1933 Esas, 2018/577 Karar)
Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda hal hakem heyeti kararlarına karşı, hal hakem heyetinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine itiraz edilebileceği açıkça belirtilmiştir. Bu durumda, uyuşmazlığın çözümünde Adli yargı kolunda Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. (Yargıtay 4.Hukuk 2015/2905 E,2015/5488 K )
Yasanın 10/7.maddesinin açık hükmü uyarınca hal hakem heyetleri 8.maddenin 8.fıkrasına göre düzenlenen cezalı halrüsum tutanağının iptali ile ilgili istemlerde Hal Hakem Heyeti görevli olduğundan ayrıca hal hakem heyetinin yönetmeliğin 47. Maddesinin 1. Fıkrasında düzenlenen cezalı hal rüsumları için madde 47/7’de sayılan kişiler arasında nakliyeciler de müteselsilen sorumlu tutulduğundan hal hakem heyeti kararında bir hukuka aykırılıkta bulunmamıştır, bu sebeple davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisine vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, uyuşmazlığın niteliğine göre kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır