Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/772 E. 2022/413 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/772 Esas
KARAR NO : 2022/413

HAKİM : … …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : – HASIMSIZ

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkilimiz şirket yetkili temsilcisi sağlık problemleri ve ailesel sebeplerden dolayı bir süre şirket idaresi ve yönetiminde aktif olarak yer almadığı. Yokluğunda şirket idaresi ve işleyişinden sorumlu olan diğer kişilerin tedbirsizlik, düzensizlik ve ihmallerinden dolayı Vergi Usul Kanunu m.182 ve devamı maddeleri ile Türk Ticaret Kanunu tarafından belirlenen tutulması zorunlu defterler henüz tarafımızca bilinmediği bir sebeple zayi olduğu. Durum 01.09.2021 tarihinde müvekkilimiz tarafından öğrenilir öğrenilmez şirket içi gerekli tedbirler alındığı ve Türk Ticaret Kanunu 82/7 maddesi gereği “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, müvekkilin yetkili temsilcisi olduğu şirkete ait karar defterinin zayi olduğunun tespiti ve bu durumu gösterir zayi belgesinin verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen Dosya Kapsamına göre
Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve kağıtların TTK’nun 68 nci maddesi uyarınca zayiinin istenebilmesi için, tacirin iradesi dışında gerçekleşen bir olayda zayi olması, tacirin bunları saklamada bir kusurunun bulunmaması da gerekmektedir.
Ticari defterlerin zayii halinde uygulanacak usul ve şartları TTK 82/7 maddesinde açıklanmıştır. Buna göre tacir kişiler belge ve defterlerini yasada belirtilen süre boyunca saklamak zorundadır. Saklama süresi içinde gerekli tüm muhafaza tedbirlerinin alınması, defter ve kayıtların kaybolmaması için özen gösterilmesi yasal yükümlülüktür. Mücbir sebep diye tabir edebileceğimiz sebeplerle ortaya çıkan zayi hallerine mahsus olmak üzere mahkemece zayi belgesi verilir. Zayi belgesi verilmesi için tacirin kendisinden beklenen tüm özen ve dikkati göstermesine rağmen engel olamayacağı bir sebepten kaynaklanan ziya söz konusu olmalıdır. Yasada bu tür mücbir sebeplere örnek olarak yangın, su baskını, deprem gibi bir afet yahut hırsızlık halleri sayılmıştır. Elbette bu halleri yasada sayılan sebeplerle sınırlamak yasa koyucunun amacına uygun değildir. Asıl olan makul bir tacirin normal davranış biçimine, özen ve muhafaza şartlarına göre tüm tedbirlerin alınmasına rağmen önüne geçilemeyecek bir halin varlığı şarttır.
Davanın niteliği gereği davacı iş yerine ait vergi numarası ile vergi dairesine yazı yazılarak vergi borcu bulunup bulunmadığının sorulması istenmiş, yine davacı iş yeri Sigorta/Bağ-Kur sicil noları bildirildiğinde, prim borcu bulunup bulunmadığı yönünden SGK /Bağ/Kur İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, karar verilemiş her iki kurum cevabında davacı tarafın borcu olduğu yönünde cevap vermiştir.
Davacı taraf mahkemece zayi haline ilişkin bu denetimi olanak sağlayacak bir biçimde açıklamada bulunamamış, kaybetme olayının varlığına yönelik bir kanıt sunmamış yalnızca kaybolduğu için zayi belgesi verilmesini istemiştir.
Davacı saklama yükümlülüğüne uygun davranmalı ve bu hususta basiretli tacir gibi hareket etmelidir. Bu yükümlülüğe aykırı davranılması durumunda zayi belgesi verilmesi istemini kabul etmek mümkün değildir.(Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2008/3544 E,2009/7573 K)
Somut olayda davacının defter ve belgeleri saklama konusunda gerekli özen ve dikkati göstermediği açıkça ortadadır. Yasal saklama yükümlülüğü olan belgelerin gereksiz eşya gibi değerlendirilmesi kabul edilemez. Önemli eşyalar önemlerine uygun biçimde muhafaza edildiğinde gereksiz eşya gibi algılanmaz. Tacir için önemli sayılacak kayıt ve belgelerin özensiz bir şekilde bahsedildiği gibi yaşanan bir karışıklıktan dolayı kaybolması ve akıbetinin bilinmemesi mücbir sebep kapsamında değerlendirilemez. Bu anlamda davacının basiretli davranmadığı aşikardır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın başlangıçta alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine
Dair gerekçeli kararın davacının yüzüne karşı tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır