Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/739 E. 2022/8 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/739 Esas
KARAR NO : 2022/8
HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACILAR : 1- ….
2- ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI :….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Davalı alacaklının müvekkili hakkında Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas dosyası ile Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu İle icra takibi başlattığını, davalı alacaklının yaptığı icra takibinin tamamen hukuki ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve ayrıca kötü niyetli olarak yapıldığını, müvekkili davacıların 01/03/2019 tarihinde, davalı taraftan 16 MAD 06 plaka Dorse satın almış olduğunu, bu dorsenin trafik kaydının, müvekkili … … adına yapılmış olduğunu, müvekkilinin nakliye işi ile uğraştığından 05/07/2019 tarihi itibariyle, davalı tarafa yaptıkları nakliye işinden dolayı toplam 46.864,62 TL fatura kesildiğini, bu dorse satış bedelinde tarafların mutabık olduğunu, 43.200,00 TL için verilen 18 adet 4.200,00 TL senetten fatura tarihi itibariyle vadesi gelen 4 adet senet bedelini yani 9.600,00 TL’yi borca karşılık mahsup edildiğini ancak mahsup edilen bu senetler müvekkilinin davacılara verilmemiş olduğunu halen davalı uhdesinde bulunduğunu, bunun sonucunda, bu anlaşma doğrultusunda, her ne kadar; 9.480,00 TL şeklinde bakiye alacak kalmış gibi gözüküyor ise de, 46.864,62 TL’lik hak edişten kalan; 6.331,62 TL alacakları ile dorseyi kendilerine kiraladıkları 05/07/2019 tarihinden itibaren, yeni anlaşma tarihi olan, 2020/Mayıs ayına kadar ki, 11 aylık süre için, aylık 1.000,00 TL olmak üzere, toplam 11.000,00 TL dorse kira parası olmak üzere toplam 17.331,62 TL müvekkilinin alacağının bulunduğunu, çünkü, davalı şirketin bu dorseyi kiralayarak kira gelir elde etmiş olduğunu belirterek icra takibiyle ilgili icra dosyasından dolayı borçlu olmadıklarının tespiti gerekliliğinden bu davayı ikame etmek zorunda kaldıklarını dile getirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;Davacılar tarafından açılan menfi tespit davası davacı tarafından kötü niyetle açılmış olduğunu ve hiç bir hukuki delile dayandırılmamış olduğunu, ayrıca davacılar tarafından ikame edilen menfi tespit davasının hangi hukuki gerekçeye dayandırıldırığının da belirsiz olduğunu, davacılardan … … müvekkili şirketten 01/03/2019 tarihinde 1 adet Yeksan marka 2012 model dorse satın almış olduğunu, ancak davacılardan … …’nin söz konu dorseyi 2.400 TL tutarında 18 adet sıra senet ile satın almış ve senetlerinin 14 adedini de süresinde ödememiş olduğunu, müvekkili şirketin davacılardan … … aleyhine hiç bir hukuki yola başvurmadığını, ayrıca 4 adet senedin de bedelini tahsil etmeksizin cari hesapta mutabık kalarak ödeme olarak kabul ettiğini, 2020 yılında taraflar biraraya gelerek aralarında ki hesapta mutabık kaldıklarını ve davacılardan … …’nin 2 yıllık sürede ödemediği senet bedellerini, şirketten avans olarak kullanılan yakıt bedelleri ve bakım bedelleri bedelini ve tarafların aralarında anlaşmış oldukları vade farkı toplamlarını karşılıklı olarak mutabık kalarak 4.740 TL’lik toplan 7 adet senetle yeniden taksitlendirdiklerini, taraflar sözleşme serbesti içerisinde istedikleri şekilde aralarında sözleşme akdetmeye, akdetmiş oldukları sözleşmeyi revize etmeye, istedikleri vadeyi belirleme hak ve özgürlüğüne sahip olduklarını, bu nedenlerle davacı yanın öncelikle müvekkille mutabık kalarak, akabinde borcu ödememesi ve borcu inkar etmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca davacı … …’nin ticaretle uğraşan bir vergi yükümlüsü olması sebebiyle, TTK uyarınca “Basiretli bir tacir” gibi hareket etmek zorunda olduğunu belirterek davacıların haksız ve mesnetsiz davasının reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini, yargılama neticesinde % 20’den aşağı olmayacak şekilde davacıların kötü niyet tazminatı ödemesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;Mahkememizce yapılan değerlendirmede davanın bir ticari dava olmadığı kanaatine ulaşılmış ve görevsizlik kararı verilmiştir.
Davanın mahkememizde açılmasının temel gerekçesi davanın kambiyo senedine dayalı olması gösterilmiştir. Ancak somut uyuşmazlıkta kambiyo hukukunu ilgilendiren bir dava yoktur. Bir işlem karşılığında ödenmesi gereken para ediminin kambiyo senedi aracılığıyla ödenmesi davayı ticari dava haline getirmez. Örneğin bir kira ilişkisinde bazı dönem kiralarının bono veya çekle ödenmesi halinde çıkan uyuşmazlık davanın bir kira davası olduğu gerçeğini değiştirmez. Ancak davada kambiyo hukukunu ilgilendiren bir uyuşmazlık varsa ticaret mahkemeleri görevli olur. Bu tür davalara örnek vermek gerekirse çek üzerindeki imzanın inkar edilmesi, ehliyetsizlik veya kanuna aykırılık gibi geçersizlik sebepleri, sahtecilik, eksik unsurlu senet, ciro silsilesinde bozukluk, hamilin yetkili hamil olmadığı, tahrifat ve teminat amaçlı bono iddiaları söz konusu olduğunda kambiyo hukukunu ilgilendiren bir davanın mevcudiyetinden bahsedilebilir. Bunun dışında kalan ve temel ilişkiye dayanan davalarda görevli mahkeme temel ilişkiye göre belirlenmelidir.
Somut olayda kambiyo hukukunu ilgilendiren bir uyuşmazlık yoktur. Zira senedin vasfına/niteliğine ilişkin bir itiraz yoktur. Davacıların tacir olmadığı da aşikardır. ( Davacılardan Hüseyin …’nin 02/05/1996- 12/03/1998 arası nakliyeci / basit usulde defter tuttuğu, yine 01/01/1999- 01/02/2002 arası nakliyeci/basit usulde defter tuttuğu, artık nakil terk olduğu ve defter tutma zorunluluğunun bulunmadığı; diğer davacı … …’nin ise Bursa Kamyoncular ve Kamyonetçiler Esnaf odasına kaydının bulunduğu, halen kaydının devam ettiği, işletme hesabı esasına göre defter tutma mükellefiyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır.)
Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında res’en gözetilir. Görev ile ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Tüm bu gerekçelerle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
Dair Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2022

Katip ….
☪e-imzalı

Hakim ….
☪e-imzalı