Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/73 E. 2022/62 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/73 Esas
KARAR NO : 2022/62

HAKİM ….
KATİP….

DAVACILAR : 1- …….
2- ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI :….
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 25/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; 19/05/2018 tarihinde Toygar Mah. Uruz Bey cad. Karesi / Balıkesir adresinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında müvekkillerin çocuğu ….’ın vefat ettiği Kaza … Plakalı araç sürücüsü … …’nın maktule çarpması sonucu meydana geldiği, Kaza ile ilgili ceza soruşturması sonucu açılan Balıkesir 5. Asliye Ceza Mahkemesin’nin 2018/486 Esas sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Raporuna göre; kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü … …’nın eşdeğer kusur olduğu tespit edildiği, kazaya sebebiyet veren … plakalı araç kaza tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı Maktulün vefat etmesi sonucunda müvekkiller maktulün anne ve babası olarak desteğinden mahrum kaldığı. Sigorta şirketine tarafımızca 22/12/2020 tarihli dilekçe ile başvuru yapıldığı ancak sigorta şirketi tarafından taraflarına bir ödeme yapılmadığı, sigorta şirketi daha önce müvekkile ödeme yaptığını iddia etmiş ise de; yapılan ödeme müvekkillerinin zararını karşılamadığı, Müvekkillerin destekten yoksun kalma zararlarının tazmini için arabuluculuk bürosuna başvuru yapıldığı ancak arabuluculuk bürosunun 2020/129979 numaralı dosyasında davalı şirket ile anlaşma sağlanamadığı Açıklanan nedenlerle, müvekkillerinin murisin desteğinden yoksun kalmasından dolayı uğradığı zararın tazmini için bu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğu, Davalı şirketin Bursa da Marmara Bölge Müdürlüğü bulunduğundan davayı Bursa Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı Trafik Kazasında ölenin desteğinden yoksun kalan müvekkillerinin her biri için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL toplamda 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; Davacı tarafın müvekkil şirkete vaki başvurusu üzerine 20190023855-1 no.lu hasar dosyası açıldığı ve iş bu hasar müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün % 25 kusuruna istinaden yapılan hesaplama uyarınca, anne …. …. …. …. için 19.449,10-TL, baba …. …. …. …. için 15.555,67-TL olmak üzere toplam 35.004,00-TL olmak üzere Davacı tarafa 31.10.2019 tarihinde ibraname karşılığında ödendiği, kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 14.12.2017 – 14.12.2018 başlangıç ve bitiş tarihli 269521001575-2 nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğu, Dava konusu trafik kazasına ilişkin Trafik Kazası Tespit Tutanağında, müvekkil şirkete sigortalı aracın sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı tespit edildiği, Dava konusu kazaya ilişkin Balıkesir 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/486 Esas sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Raporu’nda müteveffa ile müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün söz konusu kazada eş değer kusurlu olduğu belirtildiği Dava konusu kazaya ilişkin trafik kazası tespit tutanağı ile ceza dosyasında alınan kusur raporunun birbiriyle çelişkili olduğu nazara alınarak, kusura ilişkin yapılan değerlendirme neticesinde, kazaya ilişkin şahit beyanları ile sabit olduğu üzere, müteveffanın yola kontrolsüzce çıktığı dikkate alınarak, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde % 75 kusurlu olduğu kanaatine varıldığı. Bu yönüyle, taraf olmadığımız Ceza dosyasında alınan kusur bilirkişi raporundaki tespitleri kabul etmediklerinin belirtildiği, Dava konusu kazaya ilişkin trafik kazası tespit tutanağı ve ceza dosyasında alınan kusur bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğundan, kusura ilişkin çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın kusur tespiti konusunda uzmanlığı bulunan trafik bilirkişine tevdi edilerek rapor tanzim ettirilmesine karar verilmesinin talep edildiği, müvekkile sigortalı araç sürücüsüne izafe edilecek kusurun varlığı halinde, zarar hesabının ancak Başbakanlık Hazine Müşteşarlığınca tutulan Aktüerler Siciline kayıtlı, aktüer sıfatına haiz bilirkişilerden seçilecek uzmana yaptırılmasını talep ettikleri, Ayrıca, hiçbir şekilde kabul manasına gelmemek kaydıyla, sigortacı olan müvekkil şirketten olay tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasının hatalı olduğunu ifade ettikleri, Sigortacı olan müvekkil şirketten ancak K.T.K 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebilecekleri, Öncelikle dava konusu alacak ödendiğinden ve ibraname karşılığında ödenen tutar ile zarar arasında bariz fark söz konusu olmaması nedeniyle KTK 111 gereği davanın reddine, Saniyen ve davayı kabul anlamına gelmemek üzere; dava konusu kazaya ilişkin trafik kazası tespit tutanağı ve ceza dosyasında alınan kusur bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğundan, kusura ilişkin çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın kusur tespiti konusunda uzmanlığı bulunan trafik bilirkişine tevdi edilerek rapor tanzim ettirilmesine ve hasıl olacak sonuca göre, aktüer sıfatına haiz bilirkişilerden seçilecek uzmana izah edilen metod doğrultusunda tazminat hesabı yaptırılmasına, Sonuç olarak davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini saygı ile bilvekale talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen dosya kapsamına göre
Derdest dava trafik kazası sebebiyle tazminat taleplerine ilişkindir.
Dava 1905/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle zorunlu mali mesuliyet sigortacısına karşı açılmış destekten yoksunluk tazminatıdır.
Haksız fiil sebebiyle tazminat davalarında temel olarak haksız bir fiilin varlığının ve haksız fiilde davalı tarafın kusurununu belirlenmesi gerekir.
Trafik kazasında davacıların kızı olan …. …. …. …. vefat etmiştir. Davaya konu trafik kazasında aracı kullanan da dava dışı … …”dır
6098 sayılı TBK m. 53 öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Destek tazminatı, fiili ve sürekli olarak bakımdan yoksun kalınması halinde takdir edilen bir tazminattır. Bir kimseyi başkası için destek haline getiren yardımlarda düzenlilik ve devamlılık unsurları vardır. Bunun gibi her gün, her hafta, her ay düzenli bir şekilde yapılmış olmakla beraber ancak sınırlı bir süre için yapılmış veya ilerde yapılması umulan yardımlar da destek olarak nitelenemez. Olayımızda ölen kişi davacının üvey evladı olduğu bakmakla yükümlü olduğu kabul edilmesi gerekmektedir. Bu kabul şartınında bir kimseyi başkası için destek haline getiren yardımlarda düzenlilik ve devamlılık unsurları kapsamında değerlendirmek gerekecektir.
Davamıza konu olayı ele aldığımızda dosya kapsamında görüleceği üzere davacı ile müteveffanın anne/ baba kız ilişkisinin olduğu, davacının müteveffanın çalışması ile ev ekonomisine katkıda bulunarak destek olduğunu ortaya koymuştur. Davacıların müteveffanın fiili ve sürekli bakımından yoksun kaldığı anlaşılmaktadır.
Balıkesir 5. ASCM 2018/ 486 E sayılı dosyası ile kusur yönünden rapor alındığı 25/02/2019 tarihli raporda kusur oranlarının belirtilmediği ancak eşdeğer kusur bağlamında rapor tanzim edildiği, Ceza mahkemesinin kesinleşen kararı maddi olgular yönünden hukuk mahkemesini bağlar. Yani hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenen kusur oranıyla bağlı değil ise de, saptanan ve kesinleşen maddi olgular hukuk hakimini de bağlar. Bu anlamda, mahkememizce dosya Dosyada kusur durumu oranlarının tespiti konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla bu amaçla bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun bulunmuştur.
22/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; … plaka Sayılı otomobil sürücüsü … …’ nın: dava konusu trafik kazasında 2918 sayılı K.T.K.’ nın ” hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak ” başlıklı 52/a ” kavşaklara yaklaşırken,.. girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar ” ve aynı kanunun 52/b ” hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar ” maddesini ihlal ettiğinden % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu , müteveffa yaya Tıba Ahmet Shaker’ İn: dava konusu trafik kazasında yaşınında küçük yaşta olmasının da etkisiyle, 2918 sayılı K.T.K.’ nın yayalara ait kusurlardan ” yayaların uyacakları kurallar ” başlıklı 68/c ” yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır ” maddesini ihlal ettiğinden % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Bu noktada dosya aktüerya hesap bilirkişisine tevdi edilmiştir.15/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda müteveffanın Rapor TRH-2010 tekniği uygulanmıştır. Zira yerleşik Yargıtay uygulaması da TRH2010 tablosunun ülke gerçeklerine daha uygun olduğu yeknesak uygulama olarak kabul edilmiştir. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/10352 E., 2021/2596 K.) Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu dava konusu kaza nedeniyle kaza tarihi itibariyle davacı baba Ahmed Shaker Saleh
leh’in bakiye 43.021,68 TL, anne Jeealan Rakan Rajab Rajab bakiye 45.195,39 TL
destekten yoksun kalma zararının meydana geldiği
olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 22/ 10/ 2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Huzurda görülen uyuşmazlığın Temyiz Dairesi olan Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin en son ilke
kararında; hesaplamalarda TRH-2010 Beklenen Ömür Tabloları ve Prograsif Rant Tekniğinin
uygulanması ile hesaplama yapıldığı davacıların öz anne / baba olması ve müteveffanın eylemli ve sürekli olarak desteğinden yoksun kaldığı dosya kapsamında sabit olmakla …. …. ….
….’in bakiye 43.021,68 TL, anne Jeealan Rakan Rajab Rajab bakiye 45.195,39 TL desteğinden yoksun olacağı tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

Davacının davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı alacağı olarak ödenmemiş 88,217,07 (anne ve baba için toplam ) TL bakiye alacağı bulunmaktadır. Duruşma sırasında karar açıklanırken bu miktar kabul edilmiştir. Ancak sehven kısmen kabul kısmen red biçiminde karar açıklanmış ise de bu husus maddi hata niteliğindedir. Zira davacının ıslahıyla talep ettiği alacak açık biçimde 88,217,07 TL’dir. Bu maddi hata gerekçeli kararın yazılımı sırasında düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacı …. …. …. …. Maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, ile buna göre 43.021,68 TL destekten yoksun kalma tazminatının 25/01/2021 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …. …. …. …. verilmesine
2-Davacı …. …. …. …. Maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, ile buna göre 45.195,39 TL destekten yoksun kalma tazminatının 25/01/2021 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …. ………… …. …. verilmesine
3-Harçlar Yasası gereğince gerekli 6.026,00-TL harçtan başlangıçta alınan 59,30-TL peşin harç ve 298,00 -TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 5.668,70-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30 -TL peşin harç ve 67,80 TL başvurma harcı + vekalet harcı, 298,00 tamamlama harcı 911,10‬ TL yargılama gideri toplam 1.336,2‬0-TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,

5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 12.268,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/01/2022

Katip ….
E-imzalıdır

Hakim ….
E-imzalıdır