Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/706 E. 2023/856 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/706 Esas – 2023/856
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/706
KARAR NO : 2023/856

HAKİM : …..
KATİP : ..

DAVACI : … ENERJİ İNŞAAT TAAHHÜT PROJE HAYVANCILIK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – ..
VEKİLİ : Av…..- [16444-44775-…] UETS
DAVALI : ……. ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ – ..
VEKİLLERİ : Av…… [16815-18248-..] UETS
Av… –
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; davalı elektrik dağıtım şirketinin dağıtım sistemine bağlantısı yapılmış olan lisanssız güneş enerjisi üretim tesisinin müvekkil davacı tarafından kurulup işletildiğini, söz konusu tesisle ilgili olarak, Davacı ile Davalı arasında “Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması” imzalandığını, tesisin işletildiği dönem boyunca haksız yere fazladan tahsil edilen sistem kullanım/dağıtım bedellerinin davacıya iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin tüm işlemlerini ilgili mevzuat hükümleri, EPDK ‘nın tarifesi ve EPDK nın kabul ettiğini ve yayınlamış olduğu müvekkil şirketin de uygulamakla sorumlu olduğunu, tüm işlemlerin anlaşma metnini dikkate alarak hukuka uygun olarak yaptığını, davacıdan tahsil edilen bedellere ilişkin tarife veya lisanslı – lisanssız üreticiler için farklı dağıtım tarifesi tespitinin kanunla kurulan ve aynı kanunla yetkilendirilen EPDK tarafından belirlenmekte olduğunu, fiyat belirleme işleminin müvekkil şirketin inisiyatifinin olmadığını, bu nedenle müvekkili şirketçe hukuka uygun olarak tahsil edilen talep konusu bedeller bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller;
EPDK’ye, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, UEDAŞ’a, azılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Elektrik mühendisi bilirkişisi …’in raporunun sonuç kısmı: “Dosyada bulunan ve kısmen yukarıda değerlendirilen bilgilere göre Dağıtım şirketlerince EPDK ya önerilen Dağıtım tarifelerinin belirlenmesinde EPDK nın yetkili olduğu, EPDK nın belirlemiş olduğu tarifelerin dağıtım şirketlerince uygulanma zorunluluğu olduğu, Elektrik Piyasası Kanunu’nun konu ile ilgili maddeleri yürürlükte olduğu sürece Dağıtım şirketlerince uygulanan ve EPDK tarafınca belirlenen tarifelerin uygulanmasının zorunlu bir yöntem olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklindedir.
Elektrik Mühendisi …, Elektrik Mühendisi …, Hesap Bilirkişisi …’un müşterek raporlarının sonuç kısmına gerekçede yer verildiğinden raporun ayrıntısına bu bölümde yer verilmemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, güneş enerjisinden elektrik üretimi ile ilgili haksız yere tahsil edildiği iddia olunan bedellerin iadesi istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde özetle; davacının güneş enerjisinden elektrik ürettiği, ancak davacıya fazladan ücret tahakkuk ettirildiği, davalının lisanlı üreticiler ile lisanssız üreticiler arasında dürüstlük kuralına aykırı şekilde ayırım yaptığı vakıalarından hareketle fazla tahsil edilen bedellerin iadesi istemine ilişkindir.
Cevap dilekçesinde özetle; davalının EPDK’nın tarifeleri ve yönergeleri doğrultusunda işlem yaptığı, davalının EPDK’nın düzenleyici işlemlerine uymakla yükümlü olduğu ve bunlara aykırı olacak şekilde fazladan ücret tahsil edilmediği savunması ile davanın reddi talep edilmiştir.
Eldeki dava belirsiz alacak davası olarak ikame edilmiştir.
Dava dilekçesinin ekinde son dönem faturası sunulmuştur.
Cevap dilekçesinin ekinde davacı şirketin güneş enerjisinde elektrik üretimi yapması ile ilgili evraklar mahkememize sunulmuştur.
Danıştay 13. Dairesinin 2019/1883 Esas ve 2021/951 Karar sayılı ilamının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2021/2543 Esas ve 2021/2224 Karar sayılı ilamı ile onandığı sunulan kararlardan anlaşılmaktadır. Kararda aynen,
“Lisanssız üreticilerin gerçekleştirdikleri üretimi dağıtım sistemine vermek suretiyle sistemi yoğun bir şekilde kullanımı, sistemin teknik ve ekonomik işleyişini sekteye uğrattığı gibi, üretimlerini ticarî faaliyete konu ederek kendilerine tanınan muafiyet sınırı aşılmaktadır. Kanun koyucunun yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimine yönelik lisanssız üreticileri birtakım yükümlülüklerden muaf tutması, söz konusu üreticilerin lisanslı üreticiler gibi doğrudan piyasa faaliyetine konu edilebilecek elektrik üretimi gerçekleştirecekleri anlamı taşımamaktadır. Aksinin kabulü hâlinde, farklı koşullar ile yükümlülüklere tâbi kılınan lisanslı ve lisanssız üreticilerin aynı amaca matuf piyasa faaliyetinde bulunabileceklerinin öngörülmesi beklenirdi. Oysaki, lisanssız üreticilerin öncelikle tüketimlerini karşılamakla yükümlü kılındığı açıktır.
Bu durumda, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimine getirilen teşvik mekanizmasının amacını da aşar bir şekilde, lisanssız üreticilerin gerçekleştirdiği üretimin ticarî faaliyete konu edilmesinin sonucu olarak ödeyecekleri dağıtım bedelinin farklılaştırılmasında ve bu farklılaştırma neticesinde dağıtım bedeline ilişkin tarifenin düzenlenmesinde eşit taraflar arasında ayrım gözetilmemesi ilkesine aykırılık olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim Dairemizin 23/09/2020 tarih ve E:2017/461, K:2020/2230 sayılı kararı da bu yöndedir.
Bu itibarla, 6446 sayılı Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyetler dikkate alınarak farklılaştırılmasına yönelik 6808 ve 6838 sayılı Kurul kararları ile davacı şirketin lisanssız güneş enerjisi esislerinde ürettiği elektrik enerjisi için Mart 2019 dönemine ait dağıtım bedelinin hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklinde, lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin hesaplanması ile ilgili Kurul kararlarında bir hukuka aykırılık olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna müzekkere yazılmış ve güneş enerjisinden elektrik üretimi ile ilgili tarife ve kararlara ilişkin belgeler mahkememiz dosyasına kazandırılmıştır.
Mahkememizin ilk celsesinde dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişiden taraflar arasındaki Özel Hukuk hükümlerine tabi dağıtım sistemi kullanım anlaşmasından kaynaklı oluştuğu iddia edilen alacağın dağıtım tarifesi adı altında diğer lisanslı üreticilere nazaran iki katından fazla tahsilat yapılmasına dayanak oluşturacak ek maliyetin meydana gelip gelmediği, davacıdan tahsil edilen bedelin genel işlem koşullarına ve dürüstlük kuralına uygun olup olmadığı, bu kapsamda davalı tarafından tahsil edilen bedelin fazla olup olmadığı, fazla bulunması halinde bedelin belirlenmesi hususlarının irdelenmesi istenmiştir. Alınan kök raporda özetle; Dağıtım şirketlerince EPDK’ya önerilen Dağıtım tarifelerinin belirlenmesinde EPDK’nın yetkili olduğu, EPDK’nın belirlemiş olduğu tarifelerin dağıtım şirketlerince uygulanma zorunluluğu olduğu, Elektrik Piyasası Kanununun konu ile ilgili maddeleri yürürlükte olduğu sürece Dağıtım şirketlerince uygulanan ve EPDK tarafınca belirlenen tarifelerin uygulanmasının zorunlu bir yöntem olduğu belirtilmiştir.
Rapora itirazlar üzerinde davacı yanın getirtilmesini talep ettiği deliller tam olarak toplanmış ve kök raporun hüküm kurmaya elverişli olmaması sebebiyle yeni bilirkişi heyeti teşekkül ettirilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinden,
“- Taraflar arasında akdedilen Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşmasına aykırı bir uygulamanın davalı tarafından yapılıp yapılmadığı,
– Üretici ve lisanssız üretici ayırımının dayanaklarının olup olmadığı ve bunlara farklı tarife uygulanıp uygulanmadığı, uygulanıyor ise dayanaklarının ne olduğu ve ne zamandan itibaren farklı tarife uygulandığı, farklı tarife uygulanıyor ise bunun Elektrik Piyasası Kanununa aykırı olup olmadığı,
– Sistem kullanım/dağıtım bedellerinin nasıl belirlendiği, davalı şirketin tek başına bu bedeli belirleme yetkisinin olup olmadığı, bedelin belirlenmesinde EPDK’nın bir yetkisinin olup olmadığı,
– Davacının 5346 sayılı kanunun 6/a maddesi uyarınca dava dışı parekende şirketine sattığı enerji bakımından söz konusu enerjinin üreteni ve sisteme verenin dava dışı parekende şirketi olduğundan bu enerji bakımından dağıtım bedelinin kimin tarafından ödenmesi gerektiği,
– Davacıdan fazla sistem kullanım/dağıtım bedelinin tahsil edilip edilmediği ve edilmiş ise ne kadarlık fazla tahsilat olduğu,” hususlarına açıklık getirecek şekilde rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti, mahkememizce talep edilen hususlara açıklık getirecek şekilde ayrıntılı ve denetime elverişli rapor tanzim etmiş ve raporda özetle;
– Elektrik Piyasası Kanunu hükümleri ve buna dayalı yayımlanan EPDK Mevzuatı ve Kurul Kararları ile benzer uyuşmazlıklara dair İdari Yargı ve Yerel Mahkemelerde açılan davalara ilişkin verilen hükümler hep birlikte göz önüne alındığında taraflar arasında akdedilen dağıtım sistem kullanım antlaşmasına aykırı bir uygulamanın davalı tarafça yapıldığını gösteren bir delil olmadığı,
– Yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde 01/01/2017 tarihinden itibaren uygulamaya konulan lisanslı ve lisansız
üreticilere dair tarifeler yönünden yasaya aykırı bir uygulama
bulunmadığı,
– EPDK tarafından belirlenen dağıtım tarifelerini, dağıtım şirketleri uygulamakla yükümlü olduklarından belirlenen tarifelerden farklı bir bedelin tüketicilere yansıtılmasının mümkün olmadığı,
– Lisanslı veya lisanssız üretim tesisleri için belirlenen dağıtım tarifelerinin oluşmasında davalı şirketin teklif yetkisi bulunmakla birlikte herhangi bir takdir yetkisinin bulunmadığı,
– Davacıdan fazla sistem kullanım bedeli tahsil olunmadığı yapılan uygulamada usul ve mevzuat yönünden
bir aykırılık bulunmadığı,
Belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi heyeti raporunun; tüm belge delilleri dikkate alınarak hazırlandığı, raporun mahkememizin talep ettiği soruları cevaplandırdığı, ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu, bu bağlamda raporun mahkememizce hükme esas alındığı ve sonuç olarak, davacıya yapılan uygulamada mevzuata aykırılık olmadığı ve davacıdan fazla bir ücret tahsil edilmediği kanaatine varıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davanın belirsiz alacak davası olarak açılması ve davacıya bedel artırım imkanının tanınmaması nedeniyle mahkememiz kararı istinaf kanun yolu açık olarak verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın reddine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından; 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13/2 hükümlerine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/06/2023

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır