Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/645 E. 2021/991 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/645
KARAR NO : 2021/991

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :03/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 17.08.2020 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalanmış ve davalı … bu tarihte “proje lideri” göreviyle işe başladığını, davalının çalışma süresi boyunca üretim teknikleri ve prosesi hakkında bazı sırlara vakıf olduğunu, rakip firmalar tarafından bilinmesinde mahzur bulunan bilgilere erişim sağladığını, davalı işçinin, iş sözleşmesinden kaynaklanan bütün hakları eksiksiz ve zamanında karşılanmasına rağmen tek taraflı biçimde 16.04.2021 tarihinde istifa etmek suretiyle iş sözleşmesini sona erdirdiğini, kısa süre içinde aynı alanda faaliyet gösteren Martur isimli bir firmada işe girdiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Bu durumda davalı, rekabet sözleşmesine aykırı davrandığını, davalının sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı ödemekle yükümlü olduğunu, yukarıda açıklanan sebeplerle şimdilik 34.000,00 TL haksız rekabet sebebiyle cezai şart alacağının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğunu, görev itirazlarının olduğunu, müvekkilinin iş akdini haklı nedenle feshettiğini, rekabet sözleşmesinin müvekkili açısından bağlayıcı mahiyette olmadığını, Türk Borçlar Kanunu’ ndaki rekabet sözleşmesine ilişkin geçerlilik koşulları oluşmadığını, davacı tarafından talep edilen cezai şartın fahiş olduğunu ve tenkise tabi olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte bulunarak esasa ilişkin inceleme yapması durumunda haksız ve mesnetsiz iş bu davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Davacı dava dilekçesi ile taraflar arasındaki iş sözleşmesinin devam ettiği ve sona erdikten sonraki dönemleri kapsar şekilde rekabet yasağı sözleşmesine dayalı olarak cezai şart talebinde bulunmuştur.
Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 01.06.2021 T.li, 2021/3076 Esas, 2021/9789 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; İş Mahkemeleri Kanunu ile işçi ve işveren arasında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan uyuşmazlıkları çözme görevinin iş mahkemesine verilmiş olması, Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesinde yer alan “aksine hüküm bulunmadıkça” ibaresinin karşılığıdır. Başka bir anlatımla, İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5.maddesi, Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde belirtilen ticari davalara bakma görevinin ticaret mahkemelerine ait olduğunu belirten 5.maddedeki ‘aksine hükmü’ öngören bir düzenlemedir…. Rekabet yasağına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444-447.maddeleri hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler içinde düzenlenmiştir. Her iki kanunda da rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları özellikle işçinin korunması ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir. İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu’ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. Türk Borçlar Kanunu’nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde Ticaret Mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak iş kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davaları bakımından ticari dava olduğu belirtilmiş ise de; konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan dönülmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Buna göre, dava, iş akdinin devamı süresinde haksız rekabet yasağı iddiasına dayalı olduğu ve uyuşmazlığın kaynağının da iş sözleşmesi olduğu Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak iş kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli olduğu ortadadır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada İş Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme İŞ MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.02/11/2021
Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)