Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/620 E. 2021/890 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/620 Esas
KARAR NO : 2021/890

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI .İ
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :…

VEKİLİ :Av. .
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/01/2015
KARAR TARİHİ : 04/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalının müvekkili aleyhinde 31.01.2008 tarihli 28.500,00 TL bedelli çeke dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi başlattığını, bu nedenle taraflar arasında 21.03.2008 tarihli protokol düzenlenerek davalıya çekler verilip ayrıca nakit ödemeler yapıldığını, çek bedellerinin ödendiğini, böylece davalı şirkete olan tüm borçların çeklerle ve nakit tahsilat ile ödendiğini, borcun ödenmesi sebebi ile takip konusu kambiyo senedinin iadesi gerektiğini, müvekkilinin davalı şirkete Bursa 5.İcra Müdürlüğünün 2008/… Esas sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının dava dilekçesinde bildirdiği hususların gerçeği yansıtmadığını, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiden ve ayrıca icra takibinden dolayı müvekkilinin davacı şirketten alacaklı bulunduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı davacının davalı şirkete T.Finans Katılım Bankası A.Ş. Ulus/ANKARA Şubesine ait, 31.01.2008 keşide tarihli, 28.500,00 TL bedelli çeki ciro ederek verdiği, çekin keşide tarihinde ibrazı ile karşılıksız çıkması üzerine davalı şirket tarafından davalı hakkında Bursa 5.İcra Müdürlüğünün 2008/… Esas sayılı takip dosyasında kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlattığı, icra takibini kesinleşmesi nedeni ile taraflar arasındaki diğer ticari ilişkilerle birlikte Bursa 5.İcra Müdürlüğünün 2008/… Esas sayılı dosyasını da kapsar biçimde 21.03.2008 tarihli ödeme protokolü düzenlendiği, Davacı şirketin ödeme protokolü gereğince verilen tüm çeklerin ödendiğini, bu nedenle icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığından dolayı eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, davalı tarafından davacı hakkında yürütülen icra takibinin kesinleşmesi üzerine davacının davalıya borçlu olmadığının kanıtlanması amacıyla açılmış Menfi Tespit davasıdır.(…m72)
Davacı, davalı tarafından yapılan icra takibi ve taraflar arasında düzenlenen 21.03.2008 tarihli protokol nedeniyle davalıya borçlu olmadığını ileri sürmektedir.
Davalı ise; gerek icra takibinden dolayı ve gerekse taraflar arasındaki tüm ticari ilişkiden dolayı davacıdan alacaklı olduğunu, alacağın tamamen ödenmediği savunmaktadır.
Davacı… Bankasına ait 52.000,00 TL bedelleri çekleri ödediğini ve ayrıca davalı şirket yetkilisine 20.000,00 TL nakit ödeme yaptığını bildirmiş ise de; davalı şirket yetkilisinin yapılan isticvabında; 20.000,00 TL nakit ödeme ile ilgili belgedeki imzayı kabul ettiğini, ancak 20.000,00 TL nakit ödemeyi kabul etmediğini ve… Bankasına ait çeklerin ödenmediğini, …’a yapılan 03.08.2010 tarihli ve 17.250,00 TL bedelli ödemeyi kabul etmediğini, …’un kendi çalışanları olmadığını, …’u tanımadığını bildirmiştir.
03/10/2010 tarih ve 17.250,00 TL bedelli çekle ödeme yapılan …’un davalı şirket çalışanı olup olmadığı, SGK İl Müdürlüğünden sorulmuş olup; 04.07.2012 tarihli yazı cevabına göre …’un SGK Kayıtları gönderilmiş olup; ekli iş yeri tescil belgelerine göre ödeme yapılan …’un davalı şirket çalışanı olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 19.11.2013 tarihli kararla; davalı şirket yetkilisi nakit ödeme belgesindeki imzasını kabul ettiğinde göre; ödemeyi de kabul etmiş sayılacağından; ödenmeyen borç miktarından 20.000,00 TL nakit ödeme düşüldüğünde; 54.375,55 TL – 20.000,00 TL = 34.375,55 TL davacının davalı şirkete borçlu olduğu anlaşıldığından; menfi tespit davasının reddine karar verilmiştir.
Bu karar Yargıtay 19. HD nin 06.05.2014 tarihli ilamı ile; “taraflar arasında ihtilafsız olan protokol uyarınca takibe konu 31/01/2008 tarihli çek ile takibe konu olmayan 15/02/2008, 15/03/2008, 15/04/2008 keşide tarihli çeklere karşılık 20.000 tl nakit ve 15/04/2008 keşide tarihli 30.210 tl, 30/05/2008 keşide tarihli 12.000 tl, 30/06/2008 keşide tarihli 20.000 tl, 30/07/2008 keşide tarihli 20.000 tl ve 30/08/2008 keşide tarihli 20.000 tl bedelli çeklerin verildiği anlaşılmaktadır. 15/04/2008 keşide tarihli 30.210 tl bedelli çek davalıya bankaca ödenmiştir. 30/05/2008 keşide tarihli 12.000 tl, 30/06/2008 keşide tarihli 20.000 tl ve 30/07/2008 keşide tarihli 20.000 tl bedelli çekler ise davacı elinde bulunmaktadır. çeklerin davacı elinde bulunması bedellerinin ödendiğine karine teşkil eder. mahkemece yukarıda belirtilen 3 adet toplam 52.000 tl bedelli çekler yönünden ödemenin kabul edilmemesi doğru olmayıp hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrası mahkememizce 07/09/2015 tarihli kararla; “taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı davacının davalıya 17.624,45 TL fazla ödeme yaptığı sübut bulduğundan; menfi tespit davasının kabulü ile fazla ödenen 17.624,55 TL’nin davalıdan istirdadına, taraflar arasında düzenlenen 21/03/2010 tarihli protokole konu edilen T.Finans Katılım Bankası A.Ş. Ulus/ANKARA Şubesine ait, 15/02/2008 tarih ve 28.500,00 TL bedelli, 15/03/2008 tarih ve 28.500,00 TL bedelli ve 15/04/2008 tarih, 28.500,00 TL bedelli çeklerin haksız yere davalı elinde kaldığı anlaşıldığından; çeklerin davalıdan alınarak davacı tarafa iadesine karar verildiği” gerekeçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu karar Yargıtay 19. HD nin 06.05.2014 tarihli ilamı ile; “Davacının dava dilekçesindeki istemi icra takibi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ile bedeli ödenen çeklerin iadesine ilişkindir. İİK’nun 72. maddesi uyarınca yargılama sırasında icra takibi nedeniyle icra dosyasına ödenen bir bedel olmadığından menfi tespit istemi doğrudan istirdat istemine dönüşmez. Davacının dava dilekçesinde alacak istemi bulunmadığından yalnızca borçlu bulunulmadığına karar verilmesi gerekirken HMK’nun 24. maddesine aykırı olarak talep edilmeyen bir şey hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Tüm dosya kapsamı Yargıtay bozma ilamları çerçevesinde davanın kabulü ile davalı tarafından davacı hakkında yürütülen Bursa 5.İcra Müdürlüğünün 2008/… Esas sayılı icra takibinden ve takip dayanağı çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, Takip konusu yapılmayan ve 21.03.2008 tarihli protokole konu edilen; T.Finans Katılım Bankası A.Ş. Ulus/ANKARA Şubesine ait; 15/02/2008 tarih, 28.500,00 TL bedelli, 15/03/2008 tarih, 28.500,00 TL bedelli,15/04/2008 tarih, 28.500,00 TL bedelli çeklerin davalıdan alınarak davacıya iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından davacı hakkında yürütülen Bursa 5.İcra Müdürlüğünün 2008/… Esas sayılı icra takibinden ve takip dayanağı çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Takip konusu yapılmayan ve 21.03.2008 tarihli protokole konu edilen; T.Finans Katılım Bankası A.Ş. Ulus/ANKARA Şubesine ait;
– 15/02/2008 tarih, 28.500,00 TL bedelli,
– 15/03/2008 tarih, 28.500,00 TL bedelli,,
– 15/04/2008 tarih, 28.500,00 TL bedelli çeklerin davalıdan alınarak davacıya iadesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 7.787,34 TL karar harcından davacı tarafça yatırılan 1.692,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.094,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 118,80 TL peşin harç, 1.574,10 TL Islah harcı , 17,15 TL başvuru harcı ve 225,00 yargılama gideri toplam 1.935,05 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 14.780,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/10/2021Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza