Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/61 E. 2021/1059 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/61 Esas
KARAR NO : 2021/1059

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ..

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davacı müvekkil davalı … ile 18.11.2014 tarih Bursa 15 Noterliğinden tanzim edilmiş 25734 yevmiye numaralı sözleşme ile ortaklık sözleşmesi düzenledikleri. Ortaklıktaki payları yarı yarıya olduğu Ortaklığın kuruluş gayesi Çay kazanı ve endüstriyel mutfak ürünleri pazarlaması olduğu. Ortaklardan …’in ayrıca Samsunda çay kazanları üreten… unvanıyla faaliyet gösteren ayrı bir şirketinin mevcut olduğu. Bu ortaklık sözleşmesi ile işte bu ayrı şirketin ürettiği ürünler müvekkilinde ortağı olduğu ortaklık marifeti ile pazarlanacağı. Davacı müvekkil pazarlayacağı ürünleri davalı ortağının öteki şirketinden alacağı, davalı taraf satılacak ürünleri verecek şirketin sahibi olduğu, davalı tarafa güven olsun diye müvekkilim kendi ortaklığı adına aldığı alacağı ürün miktarınca davalı tarafa kendi şahsi senetlerini vereceği, pazarlama gerçekleştikten sonrada verdiği senetleri ödeyerek geriye alacak olduğu, 2015 yılında çalışmaya başladıkları. Müvekkilin piyasadan siparişler almaya başladığı davalı tarafa güvenerek üçüncü firmalarla anlaşmalar yaptığı aldığı siparişler üzerine davalıdan mal siparişlerinde bulunduğu, sipariş geçeceği ürünler için önceden senet vereceğini taahhüt ettiğinden aldığı siparişler üzerine davalı tarafa değişik tarihlerde ödenmek üzere 724.000 TL meblağlı kendisinin keşide ettiği senetleri davalı tarafa teslim etttiği, söz konusu senetlerin kimi Yapı Kredi Bankası kimisi İş Bankası kimisi de Finansbank Bursa şubelerinden tahsile konu olduğu ve bedelleri davalı tarafa ödenmiş verilen senetler bankasından iade alındığı. bu süreçte tahsil olunan senetlerin haricinde davalı tarafa verilmiş olup da müvekkilce ödenmeyip davalı elinde mevcut ve karşılığı alınmamış olan, keşidecisi müvekkil alacaklısı davalı taraf olan toplam 414.000 TL bedelli senetler de davalıya verildiği karşılığında sipariş edilen mallar teslim edilmediği gibi tarafımıza bu senetlerin iade olunmadığı. Dolayısı ile davalı taraf 414.000 TL bedelli bonoları da müvekkile iade etmek zorunda kaldığı. davalı senetleri banka aracılığı ile tahsil ettiği gibi gene müvekkilin kendisine teslim edipte ödeyemediği 276.000 TL sini icra yoluyla tahsil ettiği, toplamda1.000.000 TL’sini tahsil etmiş bulunmakta olduğu. Ayrıca da haksız bir şekilde müvekkilin evini haczettirdiği İcra müdürlüğünce eve 500.000 TL kıymet takdir olunmuş ise de ev 250.000 TL’ye bir üçüncü kişiye satıldığı müvekkil bu şekilde de zarara uğratıldığı. Arz edilen nedenlerle davalıdan olan alacağımızın TESBİTİNE, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000.00 TL sinin yasal faiziyle davalıdan tahsiline, Toplam 414.000.00TL meblağlı muhtelif bonoların müvekkile iadesine karar verilmesini, mahkeme masrafları ve vekil ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davalı şirketin yerleşim yeri olan Samsun’da açılması gerektiği, Davacının, davalı müvekkilim aleyhine açtığı iş bu menfi tespit – istirdat – alacak ve senet iadesi davasını kabul etmedikleri, davanın tümden reddinin gerektiği, davacı ödediği bonoların davalıya sipariş geçtiği mal karşılığı önden verilen bonolar olduğunu ancak davalıdan mal alamadığını ve ödediği bonolar sebebi ile davalıdan 401.537,83-TL. alacaklı olduğunu iddia ettikleri. Yani davacı sipariş geçtiği mallar sebebi ile davalıya önden bono verdiğini beyan ettiğini iş bu davada bedelsizlik iddiasına dayandığı dava konusu bonoların aslında teminat bonosu olduğunu beyan ettiği. Ama davacı bir yanda da sipariş geçtiği mal karşılığı verdiğini iddia ettiği dava konusu bonoları davalıya ödediğini de beyan ettiği. Davacının dava dilekçesindeki bedelsizlik iddiasına ilişkin beyanları çelişkili olup açık ve net olmadığı. Sayın Mahkemece davacının dava konusu bonolar ile ilgili bedelsizlik iddiasının neye dayandığının açıklanmasını ve somutlaştırılmasını talep ettiklerini. Zira davacı iş bu davanın konusunu teşkil eden bonoların tamamı için taraflar arasında görülmüş ve karara bağlanmış olan Samsun 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/540 Esas ve 2019/30 karar sayılı borca itiraz davası ile Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/229 Esas 2020/480 Karar sayılı menfi tespit davalarının dava dilekçeleri ve dosyalara sunduğu beyan dilekçeleri ve eklerindeki belgeler ile iş bu davanın konusu teşkil eden bonoların tamamı için teminat senedi olduklarını beyan ettiği. Yani davacının iş bu dava konusu bonolar ile ilgili mahkeme içi ikrarı olup bu ikrarın kesin olmadığı. davacının var olduğunu ve davalıya ödediğini iddia ettiği toplamı 724.000,00-TL. olan 43 adet bono ortada olmadığı. Davacı yanca dava dilekçesinin ekine bono suretlerinin eklenmediği. davacının dava dilekçesinde beyan ettiği, belirtilen tarihlerin vade tarihi olduğu toplamı 724.000,00-TL. yapan 43 adet bonoyu dosyaya ibraz ederek iddiasını somutlaştırması ve ispat etmesi gerektiği, toplamı 724.000,00-TL. olan 43 adet bonoların davalı müvekkilimden alınacak mallar karşılığında verildiğine dair yada ortaklık marifeti ile pazarlanacak malların davalı müvekkilimin Samsun ilindeki ayrı firmasından alınacağına dair ortaklık sözleşmesinde bir madde yada beyan bulunmamakla birlikte ne de bu hususlarda davacı ile davalı arasında ayrı bir yazılı sözleşme ne de başkaca yazılı bir belge bulunmadığı. Davacının, taraflar arasındaki mal alış verişine konu sözleşme iddiası ve bonoların bu mal alış verişi sebebi ile verildiği iddiası sadece davacının soyut ve mesnetsiz beyanı olup kabul etmedikleri. Sebepten soyut ve mücerret olan bonolar sebebi ile de davacı mal karşılığı ödeme iddiasını HMK 200 ve 201. maddeleri uyarınca senede karşı senet ile ispat edemediğinden dolayı (davacının iş bu davada alacak iddiasını tanık beyanı ve müvekkilimin ticari defterleri ile ispatı hususuna itiraz edip onay vermedikleri kaldı ki ticari defter HMK 200 ve 201. maddelerinde atfı yapılan senede karşı senet ile ispatı gereken haller için yazılı ve kesin delil olmadığı davalı müvekkilimden her hangi bir alacak hakkı da bulunmadığı Davacının yazılı-kesin delil ile ispatlanamamış bulunan alacak iddiasına dayalı iş bu istirdat davasının reddi gerektiği. Bu nedenle Yetki itirazımızın kabulü ile dosyasının görevli ve yetkili mahkeme olan Samsun Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine; Hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz iş bu davanın tümden reddine, Yargılama giderleri ile ilam vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İncelenen dosya kapsamına göre;
Dava özü itibariyle istirdat davasıdır. İstirdat davalarında ya davalının yerleşim yeri mahkemesi ya da icra takibinin yapıldığı yer mahkemeleri yetkilidir. Davalı taraf yetki itirazında bulunmuştur. Yetkiye ilişkin itiraz ilk itiraz olup esasa girilmeden evvel ilk itirazın değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. Davalı tarafın yetki itirazı süresinde yapıldığından yetkiye ilişkin yapılan değerlendirmede;Bilindiği üzere menfi tespit davalarında genel yetki kuralı davalının ikametgahı mahkemesi yahut icra takibinin yapıldığı yer mahkemesidir. somut olayda Bursa ‘da yapılan bir icra takibi bulunmamaktadır. Davalıların yerleşim yeri Samsun’dur. Yetki ilk itirazı yerinde olduğundan mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1 -Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya yetkili mahkeme SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK 331/2 Maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi istinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 09/11/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır