Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/582 E. 2022/180 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/582 Esas
KARAR NO : 2022/180

HAKİM :…..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLLERİ : Av……
Av……
DAVALI …..
VEKİLİ : Av……
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde: Davalı aleyhine Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasından çıkarılan ödeme emri (Örnek 7) borçluya 21.04.2021 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu tarafından 26.04.2021 tarihinde borca itiraz edilerek takip durdurulduğunu, Borçlu hakkında yapılan takibin itiraz ile durmuş olması nedeni ile ticari davalarda zorunlu arabuluculuk başvurusunun dava şartı olması nedeni ile 02.06.2021 tarihinde arabuluculuk bürosuna başvuruda bulunduklarını, yapılan görüşmeler neticesinde anlaşamama tutanağının tutulduğu, Müvekkil şirket ile davalı borçlu şirket arasında süregelen bir ticari ilişki vardır. Müvekkil şirket, ekteki cari hesap ekstresi raporundan da anlaşılacağı üzere, davalıya farklı tarihlerde ürün ve hizmet satışları yaptığını, Bu satış bedelleri toplamı 46.235,60 TL olup; bu satışlara ilişkin müvekkili tarafından düzenlenen fatura suretlerini dosyaya eklediklerini, davalı borçluya tanzim edilen faturaların bir kısmı irsaliyeli fatura olduğunu, Cari hareket dökümü, vergi dairesine verilen KDV beyanı ve müvekkil alacaklı şirket tarafından borçlu şirkete gönderilen mutabakat metnini eklediklerini, Açıkça görüleceği üzere 03.03.2021 tarihinde davalı borçlu şirkete, cari hesabın anılan tarih itibariyle 46.235,60 TL borç bakiyesi gösterdiği, buna dair mutabakat yahut itirazların 1 ay içerisinde bildirilmesi gerektiği ihtar edilmiş olsa da davalı borçlu şirket, gönderilen hesap mutabakatına yasal süresi içerisinde herhangi bir cevap vermemiştir. Dolayısıyla TTK M.94 gereğince davalı şirketin, cari hesap bakiyesi ve dava konusu faturaların içeriği hakkında mutabık kaldığının kabulü gerektiğini, takip konusu alacak, likit olup, bu husus düzenlenen fatura ve ticari kayıtlarla sabit olduğunu, bu durumda likit alacağa haksız şekilde itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği Yargıtay Kararlarıyla da sabit olduğunu, davalı borçlunun sorumluluktan kaçmak ve müvekkilini zor durumda bırakmak amacıyla yapmış olduğu söz konusu itirazlar haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve tamamen takibi durdurmaya yönelik olup bu nedenle itirazın iptalini talep ile birlikte ayrıca lehimize % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini, kaldı ki her ne kadar karşı yanın 26.04.2021 tarihli borca itiraz dilekçesinde tarafımızca muacceliyet ihtarı yapılmadığı, bundan dolayı da faiz talep edilemeyeceği belirtilmiş ise de TTK M.1530 (2)-(3) gereği ve diğer sair mevzuat gereği davalı şirketin temerrüde düştüğü, müvekkil şirketin ise faiz talep etmeye hak kazandığı açık olduğunu, müvekkil alacaklının alacağının temini bakımından; gerek borçlu tarafa kestiği faturaları dosyaya sunması gerekse de borçlu tarafın icra takibine itiraz ederken ödemeye ilişkin hiç bir belge sunmaması ve taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisini inkar etmemesi haricen edilen bilgilere göre borçlunun bir çok borcunun olması, yargılama sürecinde mal kaçırma ihtimali ve böyle bir durumda ilerde verilecek olan kararın infazının mümkün olmayacağı ihtimali göz önüne alınarak, davalının adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesini, Ayrıca, dava dilekçesinin ekinde sunulan Ticaret Sicil Gazetesi çıktılarından da görüleceği üzere davalı şirketin bir süredir merkez şubelerini kapamakta/ terkin etmektedir. hüküm altına alınmaktadır. Taraflar arasında ihtilafa konu olan olayda da davalı şirketin hakim şirket olduğu holding, bünyesinde pek çok farklı şirketi barındırmakta olup bu şirketlerle davalı hakim şirket arasında davalının mal kaçırma ihtimali şüphesini uyandıracak bir takım faaliyetler gerçekleştiğini, davalı şirketin İstanbul şubesini kapatmasının hemen ardından bağlı şirket olan … Yalıtım Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin sermaye artırımının Ticaret Sicil Gazetesinde tescil edilmiş olması, akabinde de davalı şirketin merkez Kestel şubesinin terkin edilmiş olması şirket topluluğu içerisindeki şirketlerin mal varlıklarının ve organizasyon alanlarının birbirine karışmış olduğunu, bağlı şirketlerin amacını gerçekleştirmeye yetemeyecek kadar az sermaye ile kurulmuş olduğunu ve bağlı şirketlerin yönetimsel olarak ana şirketin etkisi altında olduğunu ispatlar nitelikte olduğunu, tüm bu sebeplerle uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz talebimizin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle : davaya konu icra dosyası ile ilgili olarak taraflar arasında anlaşmaya varıldığı, Söz konusu anlaşma neticesinde borç ödendiği,. Taraflar arasında anlaşmaya varılması nedeniyle davanın konusuz kaldırığını ve davacı taraftan yargılama gideri ile vekalet ücreti talebinin bulunmadığını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İncelenen dosya kapsamına göre;
Davacı vekili 28/07/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili 16/12/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin de bulunduğu görülmüştür.
Dava açıldıktan sonra davadan feragat edilebilir. Davadan feragat, iki taraftan birinin (davacının) talep sonucundan vazgeçmesidir (HMK m. 307).
Davadan feragat kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğurur.(HMK m.311)
Davacının davasından (tamamen) feragat etmesi üzerine, mahkeme, davanın feragat nedeniyle reddine kararını verir.
Açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak, davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’nun 22.maddesi gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 566,36 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‬485,66 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından ve davalı vekilinin vekalet harcı talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,

Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/02/2022

Katip …..
E-İmzalıdır

Hakim …..
E-İmzalıdır