Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/566 E. 2021/1109 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/566
KARAR NO : 2021/1109

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. ….
İHBAR OLUNAN : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin her türlü lojistik hizmetleri ile ana sözleşmesinde yer alan yazılı diğer işlerle ilgilendiğini, bu kapsamda, davalı tarafa verilen hizmetlere istinaden dava konusu alacağın dayanağını oluşturan 24.06.2019 tarihli, 2.100 USD bedelli fatura düzenlenmiş bulunduğunu, söz konusu faturada verilen hizmete ilişkin gerekli açıklamanın bulunduğunu, takip ve dava konusu faturadan kaynaklanan alacak bedeline şirket kayıtlarına uygun olduğunu ve davalı tarafından hesaplanmasının da mümkün olduğunu, davacı firma alacağının ödenmesi için davalıdan birden çok talepte bulunmuşsa da davalı tarafça, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin borcun ödenmediğini, bu nedenlerle, davalı tarafın borca itirazları, takibe dayanak olan fatura, davacı şirket kayıt ve belgeleri, şirketler arasında elektronik ortamda yapılan yazışmalar dikkate alındığında, yasal ve haklı bir dayanağının bulunmadığını, alacağın varlığı, kaynağı ve miktarının belli olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile de bunun sabit olduğunu, davaya konu icra takibinde talep edilen faiz oranının yasal ve haklı olduğunu, dava konusu takipte yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL. karşılığının ödenmesinin talep edildiğini, bu nedenle takip konusu alacak, tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, bu alacağa, 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince, vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar, devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz talebinde hukuka aykırılık bulunmadığını, bu düzenleme gereğince asıl alacağa 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince, fatura tarihlerinden itibaren devlet bankalarının bir yıl vadeli USD için açılmış vadeli mevduat hesabına ödedikleri en yüksek faiz oranları üzerinden faize hükmedilmesini talep ettiğini, bu gerekçe ile davalının faize ilişkin itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, başka delil ibrazına, bu anlamda davalıların icra dosyasında ileri sürdükleri itiraz nedenlerinin değiştirilmesine ve genişletilmesine de muvafakatlerinin olmadığını, takip konusu alacağın likit ve muayyen olduğunu, ve bunun Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, davalının itirazının, haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazın davacı tarafa olan borcu ödememek veya ödemeyi geciktirmek amacıyla yapıldığını, bu nedenle davalı tarafından Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyasına haksız ve dayanaksız olarak yapılan itirazların iptaline, tüm talep ve alacakları yönüyle, takibin devamına,
haksız ve hukuka aykırı olarak davalı tarafça yapılan itiraz nedeniyle, davalı aleyhine itirazın iptaline karar verilen tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan şirketlerinin lojistik hizmeti yaptığını ve davalı şirketten 24.06.2019 tarihli faturaya istinaden alacağı olduğunu ve yapılan icra takibine ilişkin itirazın haksız olduğunu iddia etmiş ve itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemi ile iş bu davayı açtığını, ancak davacının iddiaları gerçeğe aykırı olduğunu, iddia edilen alacağın temelini oluşturan faturanın geçersiz olduğunu ve davalı şirketin davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, gerek icra takibi gerek huzurdaki dava, yetkisiz mahkeme ve icra müdürlüklerinde ikame edildiğini ve yetki itirazının bulunduğunu, davada yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacı yan icra dosyasında takip talebinde borcun sebebini “cari hesap ekstresi” olarak belirttiğini, ancak huzurdaki davayı fatura alacağı olarak ikame ettiğini, alacağın dayanağı, itirazın iptali davasında davacı tarafından değiştirilmiş olmakla tekrar belirtmek gerekir ki taraflar arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, davacı yan işbu davanın niteliği gereği alacağına dayanak teşkil ettiğini iddia ettiği sebebi değiştiremeyecek olup bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, davacı yan alacaklarının cari hesaptan kaynaklandığını ve bu nedenle cari hesap alacağının tahsili için iş bu davayı açtığını iddia etmiş ise de taraflar arasında TBK hükümlerince yazılı olarak imza edilmiş bir cari hesap sözleşmesi, mutabık kalınan bir cari alacak anlaşması bulunmadığını, davacı yan davalı tarafın itirazlarına konu icra takibine ilişkin olarak borcun sebebinin cari hesap ekstresi olarak belirttiğini, ancak huzurdaki davada cari hesapla hiçbir ilişkisi bulunmayan bir fatura eklendiğini ve alacağın bu faturaya dayandırıldığını, söz konusu fatura geçersiz olup davalı şirketin fatura tanzimi konusunda bir kabul beyanı, imzası da bulunmamakla söz konusu faturada belirtilen bir borcu da bulunmadığını, davacı yan kendi tanzim ettiği faturayı davalı şirkete mail olarak gönderdiğini müvekkil şirket faturayı kabul etmediklerini de açık olarak belirttiğini, gemi navlun bedeli davalı şirket tarafından Vakıfbank/Yensa hesabından süresi içinde davacı yana ödendiğini, bu hususta davacı yan tarafından kabul edildiğini ve makbuz tanzim edildiğini, bu nedenle davacı yan ile davalı şirket arasında anlaşılan taşıma sözleşmesi uyarınca herhangi bir borç bulunmadığını, davacı yan, taraflar arasında anlaşılan teslim süresinden yaklaşık 3 hafta geç teslim etiğini ve bu hususu mail olarak belirttiğini, taşıma sırasında 34 adet kova hammadde ( organik coconut oil ) zayi olduğunu ve bunu çeşitli belgeler ile kanıtladığını, bu nedenle davalı şirket tarafından 0001041005055464-1 poliçe numarası ile … Sigorta A.Ş. ye sigorta ettirildiğini ve zayi nedeniyle sigortaya da başvuruda bulunulduğunu, davacı yan alacağının kaynaklandığı fatura bedelinde söz konusu mal/hizmet masraflarının nasıl oluştuğu, hangi nedenlerden kaynaklandığını da belirtmediğini, somutlaştırmadığını, tek yanlı ve geçersiz olarak fatura tanzim edip alacağının bulunduğunu iddia ettiğini, bu nedenlerle yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesine ve davanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemeleri’ne gönderilmesine, davanın … Sigorta A.Ş. ye ihbarına, davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalıya deniz taşıma hizmeti sunması, davalıya ait ürünlerin gemi aracılığıyla nakliyesi kapsamında düzenlenen faturadan kaynaklı olup diğer bir değişle dava, deniz taşımacılığından kaynaklanmakta olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf davayı ispat için taraf defterlerine ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Her iki tarafın defter incelemesi deliline dayandıkları nazara alınarak taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmış, davacı taraf defterlerini inceleme gününde hazır etmiş, Bilirkişi 20/12/2020 tarihli raporunda davacı defterlerini inceleyerek hazırladığı raporunda davacı ve davalı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı belirtmiştir. Bu durumda defterlerin delil olma vasfı ortadan kalkmamıştır. Raporda takibe dayanak yapılan faturanın davacı defterinde kayıtlı olduğu, Davacı tarafından Faturalar 2019 yılında e-arşiv fatura olarak kesildiği, Taraflar arasındaki ticari ilişki incelendiğinde dava konusu faturadan önce de fatura kesildiği 16.05.2019 tarihinde kesilen e-arşiv navlun faturasının davalı tarafından mail ile kabul edilip defterlere işlendiği BA formuyla beyan edildiği ve ödemesinin yapıldığı, İkinci faturada da aynı şekilde maille gönderme yöntemi kullanılmıştır. Ancak davalı taraf buna davaya cevap dilekçesinde itirazda bulunduğu, Davacının defter kayıtlarına göre davalı 2100-USD borçlu göründüğü, e-arşiv fatura alıcının sistemine düşmediğinden reddetme şıkkı bulunmadığı, Dolayısıyla kâğıt ortamındaki faturaya itiraz hükümleri e-arşiv fatura içinde uygulanmaktadır. Davalının faturaya itiraz ettiğine dair dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, Dava konusu fatura demuraj faturası olduğu, Demuraj Dış ticaret işlemlerinde konteynerdeki yükün boşaltılması için alıcı (ithalatçı) ve satıcının (ihracatçı) yaptığı anlaşmayla belirlenen sürenin aşılması halinde, konteyner başına alıcı tarafından (navlun dışı) ödenen gecikme bedeli olduğu, geminin çıkış tarihinin 11.04 .2019 olduğu maillerden anlaşıldığı Varış tarihi yine maillerden görüldüğü gibi 15.05.2019 tarihhi olduğu, Yükleme yapıldığında davacı tahmini varış tarihi olarak 06.05.2019 tarihini davalıya iletmiş sonraki maillerinde bu tarihi önce 10.05.2019 daha sonra 16.05.2019 olarak revize etmiştir. Dolayısıyla teslim süresinde yaklaşık 12 günlük bir gecikme söz konusudur. Ayrıca davalı taraf vermiş olduğu cevap dilekçesinde 34 kova hammaddenin zayi olduğu bu zayiat nedeniyle sigorta firmasına da başvuruda bulunulduğu, davacının davalıya gönderdiği mailinde geminin 15.05.2019 tarihinde geldiği boş dönüşünün 11.06.2019 olduğu free time süresinin 7 gün sonraki ilk 7 gün günlük 75-$ sonraki 7 gün 100-$ sonraki 7 gün 125- olduğu 21 günlük demuraja tabi gün oluştuğu dolayısıyla demuraj faturasının 2100-$ olarak kesildiği davalıya bildirildiği, demurajın hesaplama şekli ve günlük dolar karşılığı fatura edilecek tutarları yükleme öncesi davalı tarafa mail yolu ile bildirilmiş olduğu dosyadaki mail örneklerinden görüldüğü, malın davalı tarafından hangi tarihte limandan çekildiğini gösteren bir belge dosyada mevcut olmadığı için demuraj süresinin doğruluğu tespit edilemediği, çekim tarihinin ve bekleme süresinin doğru olması halinde davacının davalıdan 2100.00-$ alacaklı olduğu davacının kemdi defter kayıtlarından tespit edildiği, davacının kayden 2.100 USD alacaklı göründüğünü bildirmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için İstanbul Anadolu 9 ATM ‘ye yazılan talimat sonucunda düzenlenen 03.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2019 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, tarafımızdan incelenen davalı yanın 2019 yılları ticari defterlerinde takip tarihi olan 05.11.2019 tarihi itibarıyla davalı yanın davacı yana borç ve alacağının olmadığı, Bakiyenin sıfır olduğu, takibe konu 24.06.2019 tarihli, 2.100,00 USD bedelli faturanın kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle ispat yükü davacı üzerindedir. Davacı davasını yazılı delilerle ispatlayamamıştır. Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması da sonuca etkili olmadığından defterlerde kayıt bulunamamıştır. Toplanacak başka delil kalmadığından bu sebeple davacı davasını ispat edemediğinden dolayı davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
Yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 182,82 TL peşin harcın mahsubu ile fazla kalan 123,52 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/11/2021
Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)