Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/554 E. 2023/448 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/554 Esas – 2023/448
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/554
KARAR NO : 2023/448

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … – ….
VEKİLİ : Av. ….. – [16174-71264-..] UETS
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …… […..-50686-93964] UETS
VEKİLİ : Av. ……. – [16977-79451-………] UETS
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; davaya konu 23/10/2004 meydana gelen davalının sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında müvekkilinin %100 oranında meslekte kazanma gücünden malül kaldığını, kaza sonrası müvekkilinin devam eden hayatı boyunca bakıma muhtaç durumda kaldığını, poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla müvekkilinin bahsi geçen kazada oluşan tedavi gideri, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatları ile bakım giderleri hususunda oluşan maddi tazminata mahsuben fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 23/10/2004 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkilimize ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; davacının, maluliyet tazminatına yönelik tüm talepleri ve dava açma hakkının zaman aşımına uğradığını, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesi uyarınca, gerekse ZMSS Trafik Poliçesi Genel Şartlarındaki düzenlemeye göre sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğradığını, açıklanan nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
… Sigorta A.Ş’ye, Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, azılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazasının tarihi 23/10/2004 tarihidir, eldeki davanın tarihi ise 18/06/2021 tarihidir.
Söz konusu trafik kazasından kaynaklı olarak; kazalı …, kazalının babası … ve annesi …, 23/11/2004 tarihinde Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/494 Esas sayılı dosyası üzerinden karşı aracın işleteni ve sürücüsüne karşı maddi ve manevi tazminat davası açtıkları ve işbu dosyanın ilk derece mahkemesince 01/11/2019 tarihinde karara bağlandığı anlaşılmaktadır. Söz konusu karar ve bu kararın istinaf denetimine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı, mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Trafik kazalarından kaynaklı zamanaşımı süresine dair Karayolları Trafik Kanununun 109. Maddesinde aynen,
“Zamanaşımı:
Madde 109 – Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.” hükümleri öngörülmüştür.
Görüldüğü üzere maddenin birinci fıkrasında, kaza gününden itibaren her halde 10 yıl içinde talepte bulunulabileceğine dair bir hüküm öngörülmüş ve kaza gününden itibaren başlayan bir süreden söz edilmiştir.
Davaya konu trafik kazası eski Ceza Kanunu döneminde işlenmiştir, 765 sayılı Ceza Kanununun 102/4 maddesi gereğince olaydaki ceza zamanaşımı 5 yıldır, ceza zamanaşımı süresini kesen sebepler vardır, zira sürücü sanık cezalandırılmış ve hakkında kamu davası açılmıştır. Bu durumda ceza zamanaşımı süresi mülga CK m.104/2 gereğince 7 yıl 6 aydır. Bu durumda zarar gören davacının, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 7 yıl 6 ay içerisinde ve her halde kaza gününden başlayarak 10 yıl içerisinde davasını ikame etmesi gerekmektedir.
Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin gerekçeli kararında davalı sigorta şirketince bir ödeme yapıldığı belirtilmiş, ancak mahkememizce davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabında kazalıya bir ödeme yapılmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili KTK m.109/3’te yer alan zamanaşımının tazminat yükümlüsüne karşı kesilmesi halinde sigorta şirketine karşı da kesilmiş olduğundan bahisle eldeki davanın zamanaşımına uğramadığını iddia etmiştir.
Eldeki dava trafik kazasından neredeyse 17 yıl sonra açılmıştır. Kanun koyucunun Kanunda koyduğu ve kaza gününden başlayan 10 yıllık sürenin burada işlerlik kazanması gerekmektedir. Zira, sigorta şirketi bir ödeme yapmış olsa bile ve sigorta şirketine karşı zamanaşımı kesilse bile her seferinde yeniden işlemeye başlayacak olan zamanaşımı süresi Kanunda 2 yıl olarak öngörülen ve olayımızda fiilin cezayı gerektirmesi sebebiyle 7 yıl 6 ay olarak uygulanan süredir. Kazanın olduğu günden itibaren başlayan 10 yıllık sürenin kesilmesi söz konusu olamaz, zira bu süre Kanun koyucu tarafından objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanaşımı süresi olarak öngörülmüştür. Aksinin kabulünü bir an için kabul edecek olur isek; kazalının, sürücü ve işletene karşı dava açması ve bu davanın 20 yıl gibi uzun bir süre devam etmesi halinde, bu davanın sonuçlanması akabinde 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanaşımı süresi görmezden gelinerek sigorta şirketine karşı 20 yıl sonra dava açılması ve davanın zamanaşımına uğramadığının kabulü, Kanunda öngörülen 10 yıllık sürenin hiçbir uygulama yeri olmadığı anlamına gelir ki bu durumun açık Kanun hükmünün ihlali olduğu kanaatine varılmış ve zamanaşımı define itibar edilmiştir. Sonuç olarak; davacı, davasını bu 10 yıllık süre içerisinde ikame etmediğinden ve davalı sigorta şirketinin zamanaşımı defiinde bulunduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Eldeki davada, davacı tarafa ıslah imkanı verilmeksizin davanın reddine karar verildiğinden istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın reddine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 1.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
6-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/03/2023

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır