Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/545 E. 2022/698 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…….
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/545 Esas
KARAR NO : 2022/698

BAŞKAN :…….
ÜYE :…….
ÜYE : …….
KATİP : …….

DAVACI :…….
VEKİLİ : Av. …….
DAVALI :…….
VEKİLİ : Av……..
FERİ MÜDAHİL :…….
VEKİLİ : Av……..
FERİ MÜDAHİL :…….
DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davalı şirketin müvekkili bulundukları şirkete olan borcuna karşılık muhtelif tarihli ve meblağlı çekler verdiğini, çek bedellerinin süresinde ödenmemesinden dolayı borçlu şirket hakkında Bursa 1.İcra Müdürlüğü’nün 2020/2182, Bursa 4.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyalarından icra kovuşturması başlatılmış ve düzenlenen ödeme emirleri davalı şirkete tebliğ edildiğini, tebliğden itibaren ödeme için gerekli kanuni süre geçmesine rağmen her hangi bir ödeme yapılmadığını, Ticaret Sicil kayıtlarına göre davalı şirketin kayıtlı sermayesi 2.000.000,00 TL olduğunu, sermaye şirketi niteliğine haiz tüzel kişilikten beklenen; ödeme emrinin tebliğinden sonra mal beyanında bulunmak ve kayıtlı sermayenin varlığını gösterdiğini, bu görevin dahi yapılamadığını, bu durumun TCK.’nun 161. Maddesinde belirtilen hileli iflasa ait suç unsurlarının varlığını göstermediğini, İİK.’nun 177/4 maddesindeki bütün şartların gerçekleştiğini ve borçlunun doğrudan iflasını talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafın müvekkili bulundukuları şirketten alacaklı olduğu iddiası ile iflas yolu ile takip başlatmış olup işbu haksız takibe itiraz edilmesinin akabinde müvekkil şirkete karşı dava açtığını, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak davalarının genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden açılmış olan davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, dava konusu iddia edilen alacağın zamanaşımına uğramış olup; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, takipli iflâs yolunda açılan iflâs davası bir alacak davasının özelliklerini taşımakta olup; bu yargılamada alacaklıları korumak ve tasfiyenin etkinliğini teminat altına almak amacıyla getirilmiş düzenlemeler iflâs davasının bu yönünü ortadan kaldırmayacağını, iflâs davası tipik bir maddi hukuk davası görünümü taşımakta olup aynı zamanda mutlak ticarî dava olduğu için, TTK m. 5/A anlamında da dava şartı arabuluculuğa tâbi olduğunu, davacı tarafça dava şartı arabuluculuk başvurusu gerçekleştirilmediğinden işbu davanın usulden reddi gerektiğini, ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu, İİK Madde 177/4 uyarınca doğrudan iflas talep etme yetkisi bulunmadığını, iflası gerektirir herhangi bir durumun söz konusu olmadığı görülecektir. Bu nedenle de dava dilekçesindeki tüm hususlara itiraz eder, işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Eldeki dava kambiyo senetlerine dayalı iflas yoluyla takibe ilişkin iflas davasıdır.
Dava dilekçesi incelendiğinde davanın dayandığı hukuksal nedenin netleştirilmesi gerekmektedir. Zira davacı davayı açarken ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edilip kanuni süreler geçmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek İİK’nun 177/4 maddesi uyarınca iflas talebinde bulunmuştur.
İİK 177. Maddesine göre; “aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi
borçlunun iflasını isteyebilir. Bu madde doğrudan doğruya iflas hallerini düzenlemiştir.
1 – Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar,
alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut
haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3 – 308 inci maddedeki hal varsa;(1)
4 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse.”
Davacı davada İİK 177/4’e dayanmıştır. Oysa ki takip ilama müstenit değildir. Kambiyo senedine dayalı bir alacaktır.
İİK Madde 167 ve devamı maddeleri kambiyo senetleri (çek, poliçe ve emre muharrer senet) hakkındaki hususi takip usullerini düzenlemiştir. 171 ve devamı maddeleri ise bu bölümde iflas yolu ile takibe ayrılmıştır.
İİK madde 173 kambiyo senetlerine dayalı iflas yoluyla takipte ödeme emrine karşı itiraz veya şikayet olunmaması halini düzenlemiştir. Buna göre; borçlu beş gün içinde borcu ödemez, itiraz veya şikayette de bulunmazsa,alacaklı, bu durumu tevsik eden ödeme emri nüshası ile ticaret mahkemesinden borçlunun iflasına karar verilmesini istiyebilir. İflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
Davacıya talebi açıklattırılmış davacı vekili takipte ödenmeyen para alacağı için iflas talebinde bulunduklarını bildirmişlerdir.
O halde eldeki dava İİK 171 ve devamı maddelerine dayalı açılmış bir iflas davasıdır. Bu dava açılmadan önce ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edilmiş olması, takibin kesinleşmesi ve ödeme süresi içerisinde borcun ödenmemesi dava açılabilmesinin koşuludur. İcra müdürlüğü yazışmalarından da anlaşılabileceği üzere davanın açıldığı tarihte takibin kesinleşmediği ve hatta 25/02/2022 tarihli ve 24/02/2022 tarihli yazı cevaplarında da takibin halen kesinleşmediği bildirilerek iade edilen tebligat parçaları dosyaya sunulmuştur.
Kambiyo senetlerine dayalı iflas yoluyla takipte iflas davası açılabilmesi için İİK 173. Maddesindeki hal ve şartlar oluşmamıştır. Bu sebeple davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı, davalı ve feri müdahil Yapı Kredi Bankası vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 08/06/2022

Başkan …….
e-imzalıdır
Üye …….
e-imzalıdır
Üye …….
e-imzalıdır
Katip …….
e-imzalıdır