Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/542 E. 2022/900 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

……
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/542 Esas
KARAR NO : 2022/900

BAŞKAN : ……
ÜYE : ……
ÜYE……
KATİP : ……

DAVACI ……
VEKİLİ : Av. ……
DAVALILAR : 1-……
2……
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; davalılar aleyhine Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın davalı şirket ile banka arasındaki banka kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, diğer davalıların bu kredi sözleşmesinde müteselsil borçlu olduğunu, hesabın kat edilmesine rağmen borcu ödemediği gibi başlatılan takibe de haksız olarak itiraz edildiğini, imzaya itirazın ve İcra Müdürlüğüne yapılan itirazın da haksız olduğunu, bu sebeple davanın kabulü ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Davalılara çıkarılan tebligata rağmen cevap vermemişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı takip dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasında davalıların itirazı haksız olup olmadığı, davacı bankanın takip tarihi itibariyle kredi sözleşmesi kapsamında asıl alacak miktarı ile takip öncesi temerrüt oluşmuş ise takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faiz alacağı ile uygulanması gereken faiz oranı ve takipte talep edilen diğer alacak kalemleri miktarının ne olduğu, davanın kabulü halinde icra inkar tazminatı için koşullar oluşup oluşmadığı alacağın likit olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
Takip konusu alacağın davalı şirket ile banka arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, diğer davalının bu kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğu görülmektedir.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek davacı banka kayıtlarında inceleme yapılmıştır.
Takibe konu alacağın hesaplaması yapılırken Yargıtayın bu konuda koymuş olduğu kurallar çerçevesinde, alacağın kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, kat tarihinde bulunan alacağa temerrüt tarihine (kat ihtarının borçluya tebliği ile verilen sürenin sonu) kadar akti faiz ve ferîleri uygulanmalı, temerrüt tarihi itibariyle bulunan akti faiz ve ferîleri kapitalize edilerek temerrüt tarihinde borçlunun sorumlu olacağı asıl alacak tespit edilmelidir. Bu safhadan sonra temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar, daha önce belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri (Kaynak kullanım destekleme fonu hariç) uygulanmalı ve takip tarihinde talep edilebilecek asıl alacak ile birlikte temerrüt faizi miktarı ve ferîleri ayrı ayrı tespit edilmelidir. Bulunacak bu rakam alacaklı bankanın borçludan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarıdır. Şayet kat tarihi, temerrüt tarihi ve takip tarihi itibariyle hesaplanan bu miktarlar alacaklının taleplerinden fazla ise talep dikkate alınarak miktarlar belirlenmelidir.
Buna göre hazırlanan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre davacı bankanın takipte davalı borçludan 1.356.280,53 TL asıl alacak, 405.901,09 TL işlemiş faiz, 20.295,05 TL BSMV, olmak üzere toplam 1.782.476,67 TL tutarında alacaklıdır. Asıl alacaklara %57,0 oranında temerrüt faizi uygulanmalıdır.
Takibe konu alacak likit olduğundan asıl alacaklar toplamının %20’si tutarında icra inkar tazminatına hükmolunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazının İPTALİNE,
Takibin davalı borçlular yönünden 1.356.280,53 TL asıl alacak , 405.901,09 TL işlemiş faiz 20.295,05 TL BSMV olmak üzere toplam 1.782.476,67 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %57 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte DEVAMINA,
15.575,00 TL gayri nakdi alacağın davalı … İnşaat Ltd Şti den tahsili ile davalı banka nezdinde gelir getirmeyen bir hesapta depo edilmesine,
Davacının davalı kefil … …… yönünden gayri nakdi alacağının depo edilmesi isteminin sözleşmede açık hüküm bulunmadığından REDDİNE,
1.356.280,53 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalı borçlulardan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 121.760,98 TL harçtan başlangıçta alınan 21.549,41 TL peşin harç, 8.921,30 TL icra veznesine giren para olmak üzere toplam 30.470,71 harcın mahsubu ile bakiye 91.290,27 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6- Davacı tarafından yapılan 21.549,41 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 1.092,5‬0 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 22.678,52 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
7-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ye göre hesap ve takdir edilen 188.123,83 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
10-Dava şartı arabuluculuk kapsamında ödenen 1.320,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunu, usulen anlatıldı.28/09/2022

Başkan ……
e-imzalıdır
Üye ……
e-imzalıdır
Üye ……
e-imzalıdır
(Muhalif)
Katip ……
e-imzalıdır

MUHALEFET ŞERHİ

Harçlar Kanununun 2. Maddesinin atfı ile Harçlar Kanununun 1 sayılı Tarifesinde yargı haçları ayrıntısı ile gösterilmiştir. 1 sayılı tarifenin A fıkrasının 3 numaralı alt bendinde Karar ve İlam Harcının nisbi ve maktu olarak alınacağı davalar gösterilmiştir. Karar ve ilam harcı, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68,31 oranında alınır.
Harçlar Kanunu m.28/1-a bendinde karar ve ilam harcının dörtte birinin, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan davalarda ise yirmide birinin peşin olarak ödeneceği belirtilmiştir. Harçlar Kanununun 30. Maddesinde peşin harcın eksik alınması halinde tamamlanması gerektiği ve 31. Maddesinde de peşin harcın hüküm sonrasında alınması gerekenden fazla alınması halinde fazla alınan kısmın iade edilmesi gerektiği vazedilmiştir.
Karar ve ilam harcı, yargılama gideridir ve davada aleyhine hüküm verilen davalıdan tahsil olunur. Davanın tam kabul edilmesi halinde bakiye karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine karar verilir ve davacının başta peşin olarak yatırdığı harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilir. Davanın reddi durumunda ise maktu karar ve ilam harcı alınır, davacıdan fazla harç alınmışsa iade edilir.
Davanın kısmen kabul ve kısmen reddedilmesi halinde; karar ve ilam harcının başlangıçta dörtte bir olarak alınan ve davacı tarafından yatırılan kısmı, başka bir deyişle peşin harç, HMK m.326/2 gereğine davanın kabul ve ret oranına göre mi taraflara yüklenmelidir? Her ne kadar karar ve ilam harcı HMK m.323’te yargılama gideri olarak sayılsa da karar ve ilam harcı hükmolunan değer üzerinden alındığından her zaman davalıya yükletilmeli ve davacının yatırdığı peşin harç da davanın kabul ve ret oranına dahil edilmeksizin davalıdan alınarak, davacıya verilmelidir. Başka bir deyişle; karar ve ilam harcı harçtan muaf olmamak koşulu ile davayı kaybeden tarafa yükletilmesi gereken bir harç türü olup, diğer yargılama giderlerine katılarak kabul/redde göre oranlanamaz. (Aynı yönde; Yargıtay 12. HD 2021/12901 Esas ve 2022/7329 Karar, Yargıtay 1. HD 2022/4254 Esas ve 2022/5196 Karar, Yargıtay 15. HD 2014/6000 Esas ve 2015/1917 Karar)
Sonuç olarak, karar ve ilam harcının; niteliği gereği davada hükmolunan miktar üzerinden alındığı, davanın kısmen kabul ve kısmen reddedilmesi halinde dahi karar ve ilam harcının başlangıçta dörtte bir oranında alınan kısmının(peşin harcın) da davanın kabul ve ret oranına dahil edilmeksizin doğrudan davalıdan alınması gerektiği kanaatiyle; hüküm fıkrasının 6 numaralı bendinde davacı tarafından yatırılmış 21.549,41 TL peşin harcın davanın kabul ve ret oranına katılarak davalıdan tahsiline yönelik sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.

Hakim ……
e-imzalıdır