Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/522 E. 2023/369 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/522 Esas
KARAR NO : 2023/369

BAŞKAN : …..
ÜYE …..
ÜYE …..
KATİP :…..

DAVACI : …..
VEKİLİ : AV…..
DAVALI : …..
DAVA : İflas (Doğrudan Sermaye Şirketleri İle Kooperatiflerin İflası (İİK 179))
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Sermaye Şirketleri İle Kooperatiflerin İflası (İİK 179)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacının davalı şirketin %51 hissedarı olduğunu, %49 hissedarın dava dışı … … olduğunu, yöneticinin de dava dışı ortak olduğunu, davacının davalı şirketten alacaklı olduğunu, alacaklı olması sıfatıyla borca batık olan davalı şirketin iflasına karar verilmesini bu mümkün olmadığı takdirde fesih ve tasfiye kararı verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Eldeki dava davalı şirketin iflası istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı şirketin %51 hissedarı olduğunu, %49 hissedarın dava dışı … … olduğunu, yöneticinin de dava dışı ortak olduğunu, davacının davalı şirketten alacaklı olduğunu, alacaklı olması sıfatıyla davalı şirketin borca batık olduğunu ileri sürerek davalı şirketin iflasını talep etmiştir.
İİK m. 179 uyarınca iflas davası iki şekilde ortaya çıkabilir. Birinci ihtimalde sermaye şirketi (anonim ve limited şirket, TTK m. 124) veya kooperatifin borca batıklık sebebiyle kendisi iflasını isteyip davanın davacısı olurken, ikinci ihtimalde herhangi bir alacaklı şirketin iflasını isteyip davanın davacısı olabilir. Pasifi (borçları) aktiflerini (mevcut ve alacaklarını) karşılamaya yetmeyen sermaye şirketi veya kooperatif, şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden şirketin iflâsını isterse, davacı şirket veya kooperatif olup, kanunî mükellefiyete uymuş olur.
İflâsı isteme yetkisi ve görevi, şirket veya kooperatifi idare ve temsille görevlendirilmiş kimselerde, yani yönetim kurulundadır (TTK m. 376); ancak yönetim kurulunun organ sıfatıyla hareket etmesi sebebiyle davacı yine şirket olacaktır. Böylece, aktifleri (mevcudu ve alacakları) borcunu karşılamaya yetmediği (borca batıklık durumu) anlaşılan şirketin faaliyetine daha fazla devam etmesi önlenmekte ve sınırlı sorumluluğu dikkate alınarak gayri muayyen bir kitle korunmaktadır. Borca batıklığı alacaklılar da ispatlayıp, şirketin iflâsını talep edebilirler. Bu hâlde davacı alacaklıdır ve davalı olarak şirketi gösterir. Davacı alacaklı şirkete karşı takip yapabileceği gibi, İİK m. 179’a göre (şirketin yıllık bilançosundan borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa) şirketin doğrudan iflâsını da isteyebilir.
İflâs tâbi bir borçlunun borca batıklık nedeniyle kendi iflasını istediği davada davalı yoktur. İflâsın “kamusal bir talep” olma niteliği burada daha açıkça göze çarpmaktadır. İflâs talebini alan mahkemenin, İİK m. 166, 2’deki usûlle bu talebi ilân etmesi üzerine alacaklılardan bazıları, doğrudan doğruya iflâs talebinin reddi istemiyle, onbeş gün içinde iflâs davasına müdahale veya itiraz edebilir.
Ticaret mahkemesi, iflâs davası açılınca davayı basit yargılama usûlü ile (HMK m. 316-322) görür ve duruşmalı olarak inceleme yapar.
İflas istemi İİK da düzenlenen usulle ilan edilir. Eldeki davada bu ilan tamamlanmış ve ilanla duruşma günü arasında en az 15 günlük süre bırakılmıştır. İlanda duruşma gün ve saatine de yer verilerek müdahil olmak isteyen alacaklılara davaya müdehale edebilme imkanı tanınmıştır.
İflas avansı ve gider avansı depo edilerek, ilan ve diğer giderlerin yapılabilmesi ve yine olası bir iflas kararı halinde iflas tasfiyesi sırasında giderlerin karşılanabilmesi bakımından avans yatırma işlemi tamamlanmıştır.
Dava davalı şirketten alacaklı olduğunu idiia eden davacının borca batıklık nedeniyle iflas istemine ilişkindir.
Davacı borca batıklığın şartları oluşmadığı takdirde fesih tasfiye istemiştir. Ancak öncelikli talebi iflastır. Bu nedenle iflas koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalıdır. Bu araştırma yapılırken belirlenmesi gereken birinci husus davacının alacaklı sıfatının bulunup bulunmadığı ikincisi ise iflası istenen şirketin borca batık durumda olup olmadığıdır.
Bu hususta bilirkişi incelemesi yapılmış yapılan incelemede davacının davalıdan alacak kaydının bulunduğu ancak dayanak kayıtlara ulaşılamadığı anlaşılmaktadır. Davalı tacir olup yönetim yetkisi bulunan kişiler tarafından tutulan kayıtlarının içeriğinden ve doğruluğundan sorumludurlar. Alacağın fiktif olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmamaktadır.
Yapılan incelemede davalı şirketin borca batık olduğu, aktif pasif farkının pasif yönünde 5.507.845,30 TL tutarında olduğu tespit edilmiştir.
İflas istemine ilişkin olarak davalı şirket yetkilisinin beyanlarının alınması gerektiği anlaşıldığından bu hususta şirket yetkilisi … …’a ihtarlı tebligat çıkarıldığı, ihtarlı tebliğe rağmen şirket yetkilisinin duruşmada hazır olmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle davacının iflasına karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın KABULÜ ile
1-Bursa Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı … Alternatif Yakıt Sistemleri San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin 15/03/2023 tarih saat 16:28 itibari ile İFLASINA ,
2-İflasın açıldığının derhal Bursa Nöbetçi İflas Müdürlüğü’ne bildirilmesine ve yatırılan iflas avansının gecikmeksizin iflas müdürlüğüne aktarılmasına,
3-Karardan bir örneğinin Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine,
4-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 2.354,95‬ TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.473,55 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2023

Başkan …..
e-imzalıdır
Üye …..
e-imzalıdır
Üye …..
e-imzalıdır
Katip …..
e-imzalıdır