Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/516 E. 2023/785 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/516 Esas – 2023/785
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/516
KARAR NO : 2023/785

HAKİM : …..
KATİP :….

DAVACI : … AMORTİSÖR SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …..
VEKİLİ : Av. ….- [16957-59686-…] UETS
DAVALI : … HİZMETLERİ SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …. Kemalpaşa Mahallesi 7419/10 Sk. No: 11 B Bornova/İzmir Bornova/ İZMİR
VEKİLLERİ : Av. ….. – [15787-87559-……] UETS
Av. …- [16398-93068-……] UETS
Av. …. – [16775-77945-…] UETS
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait torna tezgahının taşıma işi için davalı şirket ile taşıma sözleşmesi kurulduğunu, 13/09/2019 tarihinde İstanbul’dan davalı taşıma şirketi tarafından teslim alınan eşyanın 17/06/2019 tarihinde müvekkili şirkete hasarlı olarak teslim edildiğini, söz konusu hasarın taşıma şirketinin özensiz ve dikkatsiz bir şekilde taşıma yapması neticesinde makine yükleme-indirme sırasında kullanılamayacak şekilde zarar gördüğünü, açıklanan nedenle müvekkilinin 10.800,00 TL zararının, 17/09/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; yetki ve zaman aşımı itirazlarının olduğunu, müvekkili şirket tarafından dava konusu makinenin taşındığını ancak söz konusu makinenin ikinci el bir makine olduğunu, makinenin hasarlanmasının sebebinin davacı tarafından gerekli ambalajlama ve işaretlemelerin yapılmamasından kaynaklandığını, açıklanan nedenle davanın reddine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Bursa 10. İcra Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Makine mühendisi bilirkişi … ve Karayolu Taşımacılığı Uzmanı bilirkişi …’nın raporunun müşterek raporlarının sonuç kısmı: “Dava dosyasına konulan fotoğraflardan ve okunamayan tutanak’tan , yükleme / boşaltma veya seyahat esnasında hasar oluşup oluşmadığını belirlemek mümkün değildir. Yükleme öncesi / sonrası ve araç içi fotoğraflama yapılmamıştır.
Taşıma işlerinde eşyanın araca yüklenilmesi, boşaltılması, seyahat esnasında savrulup diğer eşyalara zarar vermemesi veyahut sürüş güvenliğini zora sokmaması için ilgili eşyaların araç içine sabitlenmesi göndericinin sorumluluğundadır. Bu nedenle, yükleme / boşaltma esnasında olası bir hasardan nakliyecinin sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmıştır. ( TTK Madde 863 .1.paragraf ) Taşınan malzemenin boyutları ve niteliği nedeniyle taşımaya uygun ambalajlanması gerekmekteydi. Gerekli ambalajlamanın yapılmaması nedeniyle oluşabilecek bir hasardan nakliyecinin sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmıştır. ( TTK Madde 864-1-a fıkrası) Dosya arasında hasar gören torna tezgahı ile ilgili onarım faturası , ekspertiz raporu mevcut olmayıp , dava konusu torna tezgahında taşımaya bağlı olarak
meydana gelen hasarı mevcut delillere göre tespit etmek mümkün değildir. Hususundaki tesbit ve kanaatimizdir.” şeklindedir. Davacı tanığı … …’in beyanı:”Ben … Amartisör firmasında lojistik sorumlusu olarak çalışıyorum. Şirketimiz satıcı firmadan bir torna tesviye makinesi sipariş etti ve nakliye firmasını yani davalı şirket ile olan anlaşmayı ve taşıma işini ben ayarladım. Satıcı firma makineyi bize göndermeden önce fotoğraflarını bize attı, bize atılan fotoğraflarda bir kırık yada aksaklık görünmüyordu. Makine şirkete geldiğinde biz ilk önce makineyi teslim almak istemedik ancak şoförü bekletmek istemediğimizden makineyi teslim aldık, makineyi teslim aldığımızda makinenin tezgahı ve kapaklarında yamukluk vardı, bu iki gözle görülür yamukluk dışında makinenin bir problemi yoktu ancak makinenin nasıl çalıştığını yada çalışıp çalışmadığını bilmiyorum, makine açık kasa bir kamyonetle geldi. Makineyi teslim aldığımızda makine ambalajlanmamıştı sadece biz makineyi indirmek için bir halat yardımıyla makineyi kamyonetten indirdik, benim bildiklerim bundan ibarettir, makineyi indirmek için biz dışardan forklift aracını kullanan bir forkliftci çağırdık ve bu kişi makineyi indirdi” şeklindedir.
Davacı tanığı …’ın beyanı: “Ben … amortisör firmasında arge sorumlusuyum. Biz şirket olarak ismini hatırlamadığım firmadan torna makinesi sipariş ettik, makinenin taşıma ve nakliye işini … hanım ayarladı. Makinenin şirkete geldiği gün ben şirketteydim. Makinenin taşındığı aracı ben karşıladım. Makine açık kasa bir araç ile şirketimize geldi. Biz makinenin araç üzerinde iken hasarlı olduğunu tespit ettik, … hanıma bilgi verdik ve makineyi almak istemedik. Makinenin ön kısmı olan gövdesinde, halatların bağlandığı kısımda yamulmalar vardı. Bunun dışında gözle görülür bir hasar tespit etmedik. Biz makine hasarlı olduğu için teslim almak istemedik ancak şoförün ısrarı üzerine makineyi önce indirdik ancak daha sonra teslim almak istemediğimizden makineyi araca geri yükledik ve makineyi gönderdik. Ben bu makineyi taşındığı aracın kasasında gördüm, makine ambalajlanmamıştı. Benim bildiklerim bundan ibarettir. Ben şoförün hangi firmanın çalışanı olduğunu bilmiyorum, biz makineyi şoförün ısrarı üzerine önce indirdik hasarlı olduğundan ve teslim almak istemediğimizden makineyi araca geri yükleyerek gönderdik” şeklindedir.
Davalı tanığı, …’nın beyanı: “Ben davalı şirkette 2018 yılından beri yönetici olarak çalışmaktayım. Ben davacının eşyası taşınırken bu eşyayı teslim alan kişi değilim, bizim diğer işçilerimiz eşyayı teslim almıştır. Ben davacının eşyasının istanbul dan avrupa yakasından teslim alındığını biliyorum. Ancak kimin davacıya eşya gönderdiğini hatırlayamıyorum. Biz eşya taşımacılığı yaparken eşyayı ambalajlı olarak teslim alırız, ancak eğer ki eşyanın ambalajı yok ise bunu müşterimize sözlü olarak haber veririz ve onun taşıma yapılmasını talep etmesi halinde gönderen eşyayı bizim aracımıza yükler. Ben davacının bu davaya konu ettiği olayı hatırlıyorum. Davacı bize istanbul avrupa yakasından eşyayı getirmemizi taşıma sözleşmesi kapsamında istedi. Biz eşya ambalajsız olduğu için bunu müşterimiz olan gönderene söyledik, ancak müşterimiz olan gönderen eşyayı göndereceğini söyledi ve araca yükledi. Biz de eşyayı davacıya getirdik eşyayı davacının elemanları bizim aracımızdan indirdi, bizim elemanlar davacının iş yerinden ayrıldıktan sonra davacı tekrardan bizi aradı ve bu eşyayı almayacağını söyledi ve eşyayı aracımıza yükledi, biz de bu eşyayı müşterimiz olan gönderene götürdük. Ancak müşterimiz olan gönderen de bu eşyayı teslim almadı, eşya halen bizim depomuzda duruyor. Biz kamyon ile taşımacılık yaparız. Taşıdığımız davacının eşyası ikinci el bir torna tezgahıydı ve demirden yapılmış bir eşyaydı. Bu eşyanın özel olarak kamyon içerisinde muhafazasına gerek yoktur, çünkü demirden olan bu eşya kamyonda bir yere sürtmek ile hasarlanmaz. Benim bildiklerim bundan ibarettir. Ben … isminde birini tanımıyorum, biz söz konusu torna tezgahını istanbul da gönderen bizim kamyonumuza yükledikten sonra, bu kamyonda olan diğer eşyalar ile kamyon bursa ya geldi, daha sonra torna tezgahını bursa şehir içi aracımıza koyduk ve sonunda davacının iş yerine gittik, biz torna tezgahını kamyondan şehir içi arabasına kendi personelimiz ile yükledik, torna tezgahının yüklendiği bursa şehir içi arabasını şirketin kiralayıp kiralamadığını hatırlamıyorum.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, taşıma esnasında eşyanın hasara uğradığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde özetle; davacıya ait torna tezgahının taşıma işi için davalı şirket ile taşıma sözleşmesi kurulduğu, 13/09/2019 tarihinde İstanbul’dan davalı taşıma şirketi tarafından teslim alınan eşyanın 17/06/2019 tarihinde davacı şirkete hasarlı olarak teslim edildiği, söz konusu hasarın taşıma şirketinin özensiz ve dikkatsiz bir şekilde taşıma yapması neticesinde meydana geldiği ve yükleme ve indirme sırasında makinenin kullanılamayacak şekilde zarar gördüğü vakıalarından hareketle davacının 10.800,00 TL zararının, 17/09/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığı ve davanın zamanaşımına uğradığı, davalı şirket tarafından dava konusu makinenin taşındığı ancak söz konusu makinenin ikinci el bir makine olduğu, makinenin hasarlanmasının sebebinin davacı tarafından gerekli ambalajlama ve işaretlemelerin yapılmamasından kaynaklandığı savunmalarıyla davanın reddi talep edilmiştir.
TTK m.890 gereğince davalının yetki itirazının reddine karar verilmiş ve mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Dava dilekçesinin ekinde taşınan eşyanın faturası ve mail çıktısı ile bir kısım fotoğraflar mahkememize sunulmuştur.
Mahkememizce taşıma hukukunda uzman bilirkişiden ve makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmış ve raporda özetle hasardan taşıyıcı davalının sorumlu olmadığı belirtilmiştir.
Cevap dilekçesinde zamanaşımı definin ileri sürülmesi sebebiyle mahkememizce öncelikle bu hususta bir değerlendirme yapmak gerekmiştir.
Karayolu taşımasında zamanaşımı hükümlerini düzenleyen TTK m.855’te aynen,
“E) Zamanaşımı
MADDE 855- (1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar.
(2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zamanaşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
(3) Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
(4) Gönderen veya gönderilen, taşıyıcıya karşı olan haklarını, bir yıl içinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrasına uygun şekilde istemiş olmaları şartıyla, def’i olarak her zaman ileri sürebilirler.
(5) Taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı;
a) Eşya zıyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmişse,
b) Yolcu geç ulaşmışsa,
taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zamanaşımına uğrar.
(6) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunundaki zamanaşımı hükümleri saklıdır.” hükümleri öngörülmüştür.
Eşyanın davacıya teslim edildiği tarih, 17/06/2019 tarihidir, eldeki davanın tarihi ise 07/06/2021 tarihidir. Görüldüğü üzere dava 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmamıştır. Ancak yasada zamanaşımının 3 yıl olduğu durumların olayımızda meydana gelip gelmediği ile ilgili tarafların tanıkları dinlenmiştir.
Dinlenen tanık beyanlarında özetle; eşyanın ambalajlanmadığı ve davalı tarafından kamyonda taşınarak davacıya teslim edildiği ifade edilmiştir. Bilindiği üzere eşyanın ambalajlanması TTK m.862 gereğince gönderen üzerindedir ve dava dışı gönderen eşyayı ambalajlamamıştır. Burada taşıyıcıya yüklenebilecek bir kusur yoktur.
Dinlenen tanık beyanlarına bakıldığında; davalı taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiili davacı tarafça ispatlanamadığından eldeki davada 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanma imkanı yoktur. Sonuç olarak davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı kanaatine varılmakla; aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın reddine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı; 184,44 TL peşin harç ile alınmış olduğundan fazla alınan 4,54 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 7,00 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; reddedilen miktarın istinaf sınırının altında kalması sebebiyle HMK m.341/2 gereğince kesin olmak üzere karar verildi. 08/06/2023

Katip ..
¸e-imzalıdır

Hakim ..
¸e-imzalıdır