Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/510 E. 2021/793 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/510 Esas
KARAR NO : 2021/793

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – .
VEKİLİ : Av. … ..
DAVALI : …

VEKİLİ : Av. … ..
DAVA : Alacak
DAVA : Alacak (Yedieminlik Ücreti)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Yedieminlik Ücreti) davasının yapılan açık yargılaması sonunda mahkememizin 17/10/2018 tarih ve 2014/1113 esas – 2018/1323 karar sayılı kararı ile davanın reddine dair karar verildiği, kararın taraf vekillerince temyiz edildiği, T.C. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ‘ nin 17.02.2021 tarih ve 2019/2783 esas – 2021/1329 karar sayılı ilamı ile; “Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine” dair karar verildiği ve dosyanın yukarıdaki esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde vekil edeninin yaklaşık 10 yıldır davalı şirketin Bursa Şubesinin müşterisi olduğunu, şube üst yetkilisi … …’nun hesabında yaptığı usulsüzlükler nedeniyle zarara uğradığını, … …’nun 20.09.2005 tarihinde davacıya gönderdiği ekstrede “Bursa Şubenizden fakslanan ve üst kısmında Vakıfbank Menkul Kıymetler ve 90 224 2210647 yazan” … numaralı yatırım hesabında toplam miktarı 856.334,00.-TL olan hisse senedi ve fon olduğunun belirtildiğini, 20.09.2005 tarihli ekstrede gözüken hisse senetlerinin;
Adı Bloke Miktar Nominal TL Miktarı

EFES 0 2.500 27.500
ENKAI 0 2,250 33.300
FİNEN 25.500 0 202.725
FROTO 0 2.400 24.480
GARAN 2.738 3.650 25.168
GLYNO 80.000 103.200
ISCTR 2.000 10.000 105.600
KCHOL 2.659 17.727 123.335
KENT 0 10 507.050
KOYTS 0 72
SİSE 2.500 0 11.300
TEKST 23.296 0 50.086
THYAO 10.000 0 76.500
TSKB 14.035 0 47.719
olduğunu,ancak, şubede vukubulan yolsuzluklarla ilgili olarak davacının müfettişlerden aldığı duyum üzerine davalı şirketten yeniden ekstre talep etmesi üzerine gönderilen 03.10.2005 tarihli ekstrede, hesabında ;

Adı Bloke Miktar Nominal TL Miktarı
DYHOL 0 0.84 2,92
FİNBN 3.500 25.500 220.400,00
GLYHO 40.000 10.000 69.500,00
KENT 0 10 507,50
KÖYTS 0 72 0
TSKB 0 0.08 0,31

şeklinde hisse senetlerinin bulunduğunu gördüğünü, bu ekstrede gözüken 3.500 adet FİNBN (Finansbank) hisse senedinin, davacının talimatı olmaksızın alınmış olması nedeni ile bu alımı da kabul etmedikleri gibi, bu nedenle hesaba yansımış olan 03.10.2005 tarihli ekstrede gözüken 22.704.-TL temerrüt (borç) miktarını da kabul etmediklerini, davacının akrabaları olan … ve …’e de davalı şirketin Bursa Menkul Kıymetler Şubesi eski müdürü … … tarafından aynı faks numarasından faks yoluyla ekstreler gönderildiğini, bu kişilere faks yoluyla gönderilen ekstreler ile hesapların birbirini teyit ettiğini, böylece davacıya da … … tarafından faks yoluyla gönderilen ekstrelerin varlığı ve davalı şirket yetkilisi tarafından davalı şirketin faks numarasından gönderildiğinin şüphe götürmez hale geldiğini, 20.09.2005 ve 03.10.2005 tarihleri arasında müvekkilinin hesabından bilgisi ve talimatı olmadan davalı şirketin Bursa Menkul Kıymetler Şubesi eski Müdürü … … tarafından eksiltmeler yapıldığını, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 2005/504 Esas sayı ile açılan kamu davasının sonuçlandığını,10.05.2006 tarihinde … …’nun zimmet suçundan mahkumiyetine karar verildiğini, B.K.’unun 55. Maddesi hükmü gereği çalıştırdığı personelin eylemlerinden sorumlu olan davalı şirkete zararın karşılanması bakımından dilekçe ile başvurulduğunu, ancak sonuç alınamadığını, adam çalıştıranın görülecek işe uygun, fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip dürüst personel seçmekle yükümlü olduğunu, itimat kurumu olan Bankalar ve bağlı olan Menkul Değerler Şirketlerinin toplamış oldukları mevduatları dıştaki ve içteki sahtecilere karşı özenle korumak zorunda olduklarını, Bankaların ve Menkul Değerler Şirketleri’nin özel yasalarla kurulan Devlet tarafından mevduat toplama yetkisi verilen itimat müesseseleri olduklarını, bu konumları itibariyle bünyelerinde istihdam edecekleri personelin seçimi ve denetimi konusunda diğer ticari işletmelerden daha dikkatli ve seçici davranmak zorunda olduklarını, personelinin görevini ifa ederken müşterilerine vermiş oldukları maddi ve manevi zararlardan öncelikle davalının sorumlu olduğunu ve bu sorumluluktan da kurtuluş imkanına sahip bulunmadığını, davacının muhtemel zararının tespiti bakımından Bursa Asliye 1.Ticaret Mahkemesi’nin 2005/1271 D.İş sayılı dosyasında davacının yatırım hesabındaki eksikliklerin davalı şirketin Bursa Şubesi üst yetkilisi … …’nun davacının talimatı olmaksızın satış ve benzeri işlemler yapmasından kaynaklandığının tespit edildiğini, davalı şirket tarafından davacıya bir ibraname gönderilerek bu ibranamenin imzalanıp gönderilmesi halinde kendisine ödeme yapılacağının bildirildiğini, ancak ödenecek miktar bildirilmediğinden davacının ibranameyi imzalamayı kabul etmediğini, yatırım hesabının içeriği hisse senetleri ve fonlar olduğundan ve değerleri sürekli değişkenlik gösterdiğinden, davacının zararının gün be gün artmakta olduğunu, bu sebeple tam olarak tespitinin mümkün olamadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 716.704,70.-TL alacağın reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI: Davalı taraf cevap dilekçesinde, vekil edeni şirketin faaliyet merkezinin Akatlar/ Levent/ İstanbul olması nedeni ile HUMK’ unun 9. Maddesi uyarınca ve davacı ile vekil edeni şirket arasında imzalanan ” Repo ve Ters Repo İşlemlerine İlişkin Çerçeve Sözleşmesi”nin 18.maddesi ile tarafların sözleşmeden doğacak anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu kabul etmeleri nedeni ile Mahkemenin davaya bakmaya yetkili olmadığını, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğu, davanın esası hakkında ise; vekil edeni şirketin Sermaye Piyasası Kanun’una tabi bir şirket olduğunu, bilgisayar kayıtlarının tamamen gerçek olduğunu, davacının elinde bulunan ve davaya dayanak yapılan 20.09.2005 tarihli dökümün davalı şirket kayıtlarına ait bir döküm olmadığını, uyuşmazlığın çözümünde şirket kayıtlarının esas alınması gerektiğini, müşteri tarafından nereden elde edildiği belli olmayan ve ilk bakışta sahte olduğu kolaylıkla anlaşılan belgelere dayalı olarak açılan davanın yersiz olduğunu, davacının hesabına ait 03.10.2005 tarihli hesap ekstresine itiraz etmesine ve hesabında 3.500 lot Finansbank hisse senedinden dolayı oluşan temerrüdü kabul etmemesine rağmen 26.12.2006 tarihinde Vakıflar Bankası Bursa Şubesi veznesinden kendi imzası ile 40.000,00 TL’ yi bizzat hiç bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin yatırarak bütün işlemleri kabul ettiğini, davalı şirketin kayıtlarının tamamen bilgisayar ortamında saklandığını, hesap ekstresi olarak bilgisayar çıktısı alındığını, bu dökümlerde kesinlikle el yazısı ile yazılmış bir husus bulunmadığını, buna rağmen davacının elinde bulunan ve fakslarla kime ait olduğu belli olmayan el yazısı ile gönderildiği söylenen davalı şirkete ait olmayan dökümlerin şirket dökümlerinden farklı ve sahte olduğunun bilirkişi incelemesi aşamasında kolaylıkla görülebileceğini, davacının sahte hesap ekstresinin davalı şirketin Bursa acentesinden fakslandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, faks dökümleri üzerinde acenteye ait faks numarasının olmasının bu ekstrelerin şirket kayıtları olduğu ve faksın acente faksından çekildiği anlamına gelmeyeceğini, faks cihazına hangi numara kayıt edilirse o cihazdan gönderilen faks dökümlerinde aynı numaranın gözükmekte olduğunu, ayrıca, gönderilen faks dökümünün üzerinde de çeşitli yollarla oynama yapılmasının mümkün olduğunu, tüm bunlar bir kenara bırakılsa dahi bilgisayardan dökülen hesap ekstrelerinde el yazısı bulunmayacağının böyle bir hesap ekstresine itibar edilemeyeceğinin tüm yatırımcılar gibi davacı tarafından da bilindiğini, davacının Bursa Asliye 1.Ticaret Mahkemesi’nin 2005/1271 değişik iş sayılı dosyasında yaptırdığı tespitte gönderilen faksın davalı şirkete ait olduğunun belirtildiğini, ancak, bu durumun hiçbir belge ve bilgiye dayandırılamadığını, bu sebeple delil tespiti raporuna itiraz edildiğini, işlemlerin yapıldığı yerin davalı şirketin Bursa acentesi olmakla birlikte SPK mevzuatı uyarınca kasa (tahsil/tevdiye) işlemi yapılmadığını, bu işlemlerin Türkiye Vakıflar Bankası TAO tarafından yapıldığını, davacının da değindiği gibi bu hizmeti veren bankanın sorumluluğu gereği incelemelerini yaptığını, inceleme sonucunda oluşan zararı ilgiliye ibraname göndermek suretiyle karşılamak istediğini, ancak, davacı tarafından iddia edildiği gibi davalı şirket tarafından davacıya ödeme yapılacağına dair herhangi bir yazı veya rapor gönderilmediğini, davacının resmi olarak 30.01.2006 tarihinde davalı şirkete geldiğini, teftiş biriminin olayla ilgili incelemelere başladığını, incelemenin daha sağlıklı yapılabilmesi amacıyla müşterinin bilgisine başvurulmak istendiğini, kendisine 31.01.2006 tarihinde noter kanalı ile gönderilen yazı ile hesap ekstresinde olan işlemlerin (alım-satım, tahsil-tediye ve virman) hangisinin kendi bilgisinde gerçekleştiğinin sorulduğunu, ayrıca, sistemdeki adresi ile davalı şirkete gönderdiği mektuptaki adresin farklı olması sebebiyle adresinin değişip değişmediğinin sorulduğunu, buna karşın davacının 27.02.2006 tarihli bir önceki yazısının aynısını gönderdiğini ve her nedense hangi işlemlerin bilgisi dahilinde olduğunu belirtmediğini, davalı şirket tarafından yapılan incelemede davacının elinde bulunan sahte dökümlerdeki senetlerin asıl olan şirket kayıtlarında hiçbir zaman aynı anda portföyünde olmadığının tespit edildiğini, ayrıca davalı şirketin hesap ekstrelerini SPK mevzuatı gereği müşterinin sözleşmesindeki adresine posta yoluyla düzenli olarak gönderdiğini, böylece yasal yükümlülüğünü yerine getirdiğini, gönderilen müşteri hesap ekstresi ve portföy dökümlerinin kendisine ulaşmadığı yönünde davalı şirkete hiçbir uyarı gelmediğini, mevzuat gereği müşterilerin hesap açılışlarında belirttikleri adreslerinde bir değişiklik olması halinde bu değişikliği aracı kuruma yazılı olarak bildirmek zorunda olduklarını, davacının davalı şirketin Bursa acentesi görevlisi olan … … ile iş dışında da devam eden samimi bir arkadaşlığı olduğunun bilindiğini, davacının acenteye sık sık geldiğinin, gelmediği zamanda sıklıkla telefonla görüştüğünün tespit edildiğini, buna rağmen sistemden döküm almayıp ekstre/ portföy dökümünü hep faks ile almasının dikkat çekici olduğunu, ayrıca, davacının davalı şirkete gelmeden de kendisine verilen şifre ile Alo Takas Bank’ı arayarak günün her saatinde hesabını çok rahatlıkla öğrenip ve senetlerine işlem yapılmaması için bloke koymasının mümkün olduğunu, davacının kendi üzerine düşen hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, davacının dava dilekçesinde 3.500 Lot Finansbank işleminin kendisine ait olmadığını iddia ettiğini, hesap ekstresi incelendiğinde davacının birçok Finansbank işlemi olduğunun görüldüğünü, davacının 2003 yılından bu yana yoğun işlem yaptığını, böyle bir müşterinin hesabından haberdar olmadığını ileri sürmesinin ve ısrarlara rağmen kendisine ait olan işlemleri bildirmemesinin iyi niyetli olmadığının göstergesi olduğunu, … … hakkında Bursa 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde adı geçen personelin aynı zamanda T. Vakıflar Bankası TAO personeli olması sebebiyle banka tarafından yapılan şikayet üzerine banka hesaplarında yapmış olduğu kasa işlemlerindeki usulsüzlüklerden dolayı dava açıldığını, davacının vekil edeni şirket aleyhine açtığı davanın haksız ve dayanaksız olması nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, davacının davalı şirketteki yatırım hesabında davalı şirketin Bursa Acentesi üst yetkilisinin yaptığı usulsüzlükler nedeniyle uğranılan zararın tahsiline yönelik olarak açılan alacak istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri davalı şirketin hesap portföy dökümü ve hesap hareketlerini, T. Vakıflar Bankası TAO Bursa şubesi kayıtlarını, Bursa Asliye 1.Ticaret Mahkemesi’nin 2005/1271 D.İş sayılı tespit dosyasını, ödeme dekontlarını, virman dilekçesini, ses kayıtlarını, karşılıklı çekilen ihtarnameleri, Bursa 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2005/504 esas sayılı dosyasını kanıt olarak göstermişlerdir.
Mahkememizce 01/11/2010 tarihli karar ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş 387.592,88.-TL alacağın 26.05.2006 dava tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle yürütülecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine hükmolunmuştur.
Bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2011/824 E, 2013/1523 K sayılı ilamı ile ; “mahkemece taraflar arasındaki 22.07.2003 tarihli mutabakat esas alınarak yaptırılacak inceleme ile bu tarihten sonra hisse senedi alımlarına ilişkin işlemlerin kaynağı da ortaya konularak alınan hisse senetleri ile satılan hisse senetlerinden elde edilen paranın davacının hesabına mı yatırıldığı, kredi borcunun kapatılmasında mı kullanıldığı, yeni hisse senetleri mi alındığı, yoksa davacıya mı ödendiği kısacası davacı yararına ne şekilde değerlendirildiği hususları da ortaya konulmak suretiyle davalı şirketin şube kayıtları ile gerektiğinde merkez kayıtları da incelenmek suretiyle sonucuna göre davacının dava tarihi itibariyle davalı kayıtlarında olması gerektiğini iddia ettiği hisse senetlerinin mevcut olup olmadığının tespiti gerekirken, açıklanan hususlar üzerinde durulmadan, yetersiz incelemeye dayalı olarak davacının hisse senetlerine ilişkin isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrası 17/10/2018 tarihli kararla davacının yatırım hesabında olması gerektiğini iddia ettiği hisse senetleri yönünden davanın reddine, karar verilmiştir.
Bu karar da Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2011/824 E, 2013/1523 K sayılı ilamı ile; davacının, hesabındaki Vakıfbank 6. fonun varlığına ilişkin mahkemece verilen 01.11.2010 tarihli kısmen kabul kararı, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 24.01.2013 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen 17.10.2018 tarihli kararda, Dairemiz bozma ilamının dışında kalan 387.592,88TL alacak ile ilgili yeniden hüküm kurulması gerekirken, bu konuda herhangi bir hüküm kurulmamış, yalnızca davacının bakiye talebinin reddine karar verilmiş olup hüküm bu haliyle İcra İflas Kanunu 40. maddesi de dikkate alındığında ilamların icrasında tereddüt yaratacağı, gerekçesiyle bozulmuştur.
Eldeki davada Yargıtay ilamında da belirtilen 387.592,88TL alacağın varlığı subuta ermiştir.
Davacının yatırım hesabında olması gerektiğini iddia ettiği hisse senetleri yönünden davanın değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu yönüyle daha önceki bozma ilamları sonrasında araştırma ve bilirkişi incelemesi yapıldığından yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek duyulmamıştır. Dosya kapsamı itibariyle alınan raporlar çerçevesinde, bilirkişi heyeti 25/12/2015 tarihli raporlarında 22/07/2003 mutabakat tarihi ile 03/10/2005 tarihleri arasında …’in … numaralı yatırım hesabında 407.115,00 TL yatan ve 418.552,00 TL çekilen açıklamalı hesap hareketleri olduğu, bu hesabın incelenmesi sonucunda 03/10/2005 tarihi itibariyle hesapta 72.000 adet KOYTS, 28.521,48 adet FİNBN (13/10/2005 tarihinde yapılan 17.694 adet rüçhan alımı ile bu hisse 46.215,48 olmuştur) 50.000.000,00 adet GLYHO (28/12/2005 tarihinde 25.000 adet rüçhan alımı ile bakiye 75.000.000,00 adet olmuştur) 10.000 adetken, 721.280 adet TCELL hisse senedi ve 22.942 adet Vakıfbank 6 Fon bulunduğu belirtilmiştir.
Bu rapora karşı itirazlar üzerine banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle yeni bir heyetten rapor alınması uygun bulunmuş, daha önceki bilirkişiler atanarak yeni bir rapor alınmaya çalışmışsa da hüküm vermeye yeterli gerekçe içeren rapor istihsal etmek mümkün olmamıştır. Bunun üzerine İstanbul Mahkemeleri aracı kılınarak SPK Denetim ve Finans uzmanlarından oluşan üç kişilik heyetten nihai rapor alınmıştır. Örneği dosya arasında bulunan 28/05/2018 tarihli raporda bilirkişiler bozma ilamında belirtilen ilkeler çerçevesinde değerledirme yaparak dava tarihi itibariyle davacının hesabında 46.694,91 adet FINBN, 75.000 adet GLYHO, 10 adet KENT, 72 adet KOYTS ve 0,12 adet TSKB hissesi bulunduğunu ve bu hisse senetlerinin dava tarihindeki borsa değerinin 451.722,34 TL olduğunu, davacının 15/08/2006 tarihinde hesabında bulunan 54.024 adet FINBN, 75.000 adet GYLHO ve 10 adet KENT hisselerini başka bir aracı kuruma virman yoluyla transfer ettiğini, SPK kararına istinaden davacının hesabında kalan FINBN hisse senedinin satış bedelinin faizi ile birlikte 52.534,82 TL olarak 03/04/2012 tarihinde davacıya ödendiğini, böylece dava tarihinde davalının hesabında yer alan hisse senetlerinden geriye sadece 72 adet KOYTS ve 0,12 adet TSKB hisse senedi kaldığı, bu hisse senetlerinin 26/05/2006 tarihindeki borsa değerinin 0,34 TL olduğunu belirtmişlerdir.
Dosya alınan tüm raporlar ve elde edilen bilgiler davacının yatırım hesabında bulunması gerektiğini iddia ettiği hisse senetleri açısından taleplerinin yerinde olmadığını gösterir mahiyettedir. Nitekim Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/186 esas sayılı dosyası üzerinden verilen kararda da davacının yatırım hesabında olması gerektiğini iddia ettiği hisse senetlerinin varlığının kanıtlanamadığı belirtilmiştir. Hesaptan yapılan virman hareketleri ve bakiyeler nazara alındığında bozma sonrası yapılan araştırımalarda da bu hisse senetlerinin varlığına ilişkin yeterli kanaate ulaşılamamıştır.
Bu sebeple davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 387.592,88.-TL alacağın dava tarihi olan 26.05.2006 tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle yürütülecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
387.592,88.-TL alacağın dava tarihi olan 26.05.2006 tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle yürütülecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 26.476,46 TL harçtan başlangıçta alınan 9.675,55 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 16.800,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 9.675,55 TL peşin harç, 12,20 TL başvurma harcı ile 13.542,40 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 23.230,15 TL yargılama giderinden kabul oranına göre 12.562,83 TL ‘ nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 9.210,20 TL yargılama giderinden red oranına göre 4.229,33 TL’ nin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 35.581,50 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 31.487,83 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı oybirliği ile açıkça okundu, anlatıldı.08/09/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza