Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/50 E. 2021/293 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/50
KARAR NO : 2021/293
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 20/01/2016
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında ; müvekkil davacı şirketin davalı …’dan Bakırköy 3.İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E sayılı dosyasından yaklaşık 200.000TL, kesinleşmiş alacağı bulunduğunu, Müvekkili davacı şirketin alacağı kambiyo senetlerine dayanmakta olup, bu senetlerin tanzim tarihi 29.05.2009 olduğunu, Müvekkili davacı şirketin icra takiplerinin başlaması ile davalı … tüm mal varlığını muvazaalı olarak yakın akrabaları üzerine devretmiş olduğunu ve yapılan tasarrufla müvekkil davacı şirketin alacağını engellemiş olduğunu, 03/02/2010 tarihli Haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere “..hacze kabil mal bulunmadığından alacak vekilinin haciz işlemine son verildi..” denilmekte olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere davalı …’ın müvekkili davacı şirketin alacağını karşılayacak miktarda yeterli mal varlığının bulunmadığını, kesinleşmiş icra takibi devam ederken davalı … mal kaçırmak amacı ile 12.11.2009 tarihinde Bandırma Tapu Sicil Müdürlüğü’nün …. yevmiye no.lu işlemle Balıkesir ili, Bandırma ilçesi, Hıdır köyü …. parsel adresindeki 36,779.56 m2 gayrimenkulünü (1/2) yarısını oğlunun eşi (gelini) olan …’e sadece 4000 TL bedelle diğer(1/2) yarısını ise kızı …’a yine sadece 4.000 TL bedelle muvazaalı olarak devrettiğini, davalı … ile davalı … ise 15.01.2010 tarihinde Bandırma Tapu Sicil Müdürlüğünün … yevmiye nolu işlemiyle aynı gayrimenkulü danışıklı olarak… San.Tic. A.Ş.tine devrettiğini, 400.000 TL değerindeki gayrimenkül sadece 25.000TLye danışıklı olarak devredilmiş olduğunu, böylece müvekkili davacı şirketin alacağının engellendiğini, ikinci Satış esnasında Davalı … ile diğer davalı … görünürde gayrimenkulün sahibi olduğunu, gerçekte gayrimenkulün sahibi davalı-borçlu … olduğunu, davalıların tümü el ve düşünce birliği içinde hareket ederek müvekkili davacının alacağını ortadan kaldırmak sureti ile müvekkilini zarara uğratmak amacı ile hareket ettiklerinin açık olduğunu, davalıların işlem ve eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle öncelikle borçlu davalı … müvekkilini zarara uğratmak amacı ile kızına ve oğlunun eşine(gelinine) muvazaalı olarak bir bedel almadan devredip, sonra da danışıklı olarak fiktif bir bedelle…. San.Tic. A.Ş.tine devir edilen Balıkesir ili, Bandırma ilçesi, Hıdır köyü … parsel adresindeki 34680 m2 gayrimenkulüne, 3.kişiler lehine hak tesisinin yasaklanmasıyla birlikte Bakırköy 3.İcra Müdürlüğü’nün 2009/ ….E sayılı dosya tutarı kadar ihtiyati haciz kararı verilmesini ve yapılacak yargılama sonunda davacı müvekkilimin davalı …’tan olan alacağı nedeniyle ve bu alacağın engellenmesi amacı ile muvazaalı olarak gerçekleştirilen tasarruflar dolayısıyla dava konusu gayrimenkulün tapu kaydının iptaline mahal olmaksızın haciz ve satışını isteyebileceklerini ve Bakırköy 3.İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E sayılı dosyasının icra sahasına dahil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili beyanlarında ; Davalı …. A.Ş. Vekilinin 27.12.2010 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle ; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede ikame edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin ticari merkezi Bursa ilinde olup, iş bu davada, Bursa Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğunu, H.U.M.K.un 187. maddesi gereğince, öncelikle yetki itirazımız hakkında bir karar verilmesini ve dosyanın, görevli ve yetkili Bursa Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, iş bu davayı, öncelikle dava şartı yönünden değerlendirerek, tasarrufun iptali davalarının dinlenlenebilmesi için, alacağa dair kesinleşmiş icra takibinin bulunması, borçlu hakkında alınmış, geçici veya kesin aciz vesikasının bulunması, borcun doğumunun, tasarruf tarihinden önce olması şartlarının gerçekleşmesi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle yetki ilk itirazının kabulüne karar verilmesini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise, teminatsız ihtiyati haciz kararı ile ilgili itirazlarının değerlendirilmesi taleplerinin tekrarla, haksız ve yersiz iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ;
Derdest dava tasarrufun iptali davasıdır. Davanın açılış biçimi itibariyle nitelenmesinin davanın esasına etkili olduğu değerlendirilerek davanın niteliği konusunda bilgi verilmesinde yarar görülmüştür. Davacı taraf eldeki davanın BK.nun 18.madde hükmü çerçevesinde muvazaa sebebine dayalı olduğu görüşündedir. Bu görüşünü dosyaya sunduğu son beyan dilekçesinde de açıklamıştır.
Hukuki nitelendirmenin daha iyi anlaşılabilmesi açısından yargılama sürecinin özetlenmesinde yarar görülmüştür. Davacının açtığı tasarrufun iptali davası Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/… esas sayılı dosyası üzerinden görülerek, 23/05/2013 tarihinde 2013/… Karar numarasıyla hükme bağlanmıştır. Bu kararda davanın kabulüne karar verilerek aralarında eldeki davanın davalısı …. A.Ş.nin de aralarında bulunduğu davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmiştir. Anılan dosyada …. A.Ş.nin ileri sürdüğü yetki itirazı nazara alınmamıştır. Bu hükmün… A.Ş. Tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin yukarıda zikredilen bozma kararı verilmiştir. Bozma kararında davanın esasına girilmemiş, sadece şahsi hakka dayanan davada yetki itirazının nazara alınması gerektiği belirtilerek …. A.Ş. Yönünden davanın tefriki ile yetkisizlik kararı verilmesi öngörülmüştür. Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği tefrik ve yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Dikkat edilirse hem ilk derece mahkemesi hem de ilgili Yargıtay dairesi davanın muvazaa sebebine dayalı bir dava olmadığı, …nun 277 vd maddelerinde yazılı tasarrufun iptali davası olduğu konusunda hemfikirdir. Nitekim mahkememizin nitelemesi de bu yöndedir.
Mahkememizce daha önce verilen karar Yargıtay Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Bozma gerekçesinde; “Somut olayda, dava dayanağı takip dosyasından borçlu adresinde 03.02.2010 tarihinde haciz yapıldığı ve hacze kabil mal bulunmadığı anlaşıldığından bu haciz tutanağı İİK’nun 105. maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu gibi davalı borçlu ile üçüncü kişiler arasındaki tasarrufun iptaline ilişkin Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/… Esas ve 2013/.. Karar sayılı ilamının borçlu ve üçüncü kişiler yönünden kesinleşmiş bulunmasına göre davanın esasına girilerek, taraf delilleri toplanarak davalı …. A.Ş.’nin kötü niyetli yani borçlunun içinde bulunduğu mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen şahıslardan olduğunun anlaşılması halinde davanın kabulüne aksi durumda reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” şeklinde belirleme yapılmıştır.
Tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası dava şartıdır. Ancak 03.02.2010 tarihli haciz hacze kabil mal bulunmadığı anlaşıldığından bu haciz tutanağı İİK’nun 105. maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliğindedir.
Taraf delileri toplanmış olup, dosyada toplanan delillerle Bakırköy 3 İcra Müdürlüğünün 2009/… Esas sayılı dosyasıyla davacı alacaklı tarafından borçlular … Ltd. Şti., .. …, … .. .. ve … … haklarında senede dayalı olarak icra takibi yapıldığı, senet borçlularının adreslerinde Bandırma 1 İcra Müdürlüğünün 2009/..Talimat dosyası ile 10.11.2009 tarihinde hacze gildildiğinde, davalı …’in icra kefili olmayı istediği ve icra kefilliğinin kabul edildiği, yapılan ödeme planı doğrultusunda takip borcunu ödemesi gerekirken verilen vadelerde ödemediği gibi takip konusu borcu ödememek amacıyla dava konusu Bandırma ilçesinde bulunan gayrimenkullerini muvazaalı bir şekilde elden çıkardığı, taşınmazların gerçek değerinin çok altında bir değerle devredildiği, Bandırma ilçesi, Hıdır köyü, …. parselde bulunan taşınmazın Bandırma Tapu Micil Müdürlüğünün 12.11.2009 tarih ve … yevmiye nolu resmi satış senedi ile 4000 TL değerle 1/2 sini ….’e, 1/2 sini ise kızı …’a devrettiği, daha sonra .. … ve …’un da Bandırma Tapu Sicil Müdürlüğünün 15.01.2010 tarihinde ve …. yevmiye nolu resmi satış senedi ile dava konusu Hıdır Köyü .. parsel sayılı taşınmazı…. A.ş.’ne 25.000 TL değerle sattığı, satış tarihi itibari ile bilirkişi marifeti ile tespit ettirilen taşınmaz değerinin 294.236,48-TL olduğu, ikinci devir tarihi itibari ile ise 312.626,26-TL olduğu, bu taşınmazın 25.000 TL değerle davalı şirkete devir edildiği, her iki satışta da davalı …’in asıl gayesinin Bakırköy 3.İcra Müdürlüğünün 2009/… Esas sayılı dosyasında icra borcunu ödememek ve borçtan kurtulmak amacına yönelik olduğu, davalı …’in icra kefili olduktan kısa bir süre sonra bu devirleri gerçekleştirdiği, ilk devirde yakınına devir ettiği, daha sonrada yine talimatla diğer davalı şirkete satıldığı ancak satış değerinin taşınmaz değerinin çok altında olması ve icra kefili olduktan çok kısa bir süre sonra gerçekleşmiş olması ve taşınmazların satış tarihleri itibari ile gerçek değerlerinin çok altında satılmış olması karşısında, mahkememizce yapılan satışların gerçek satış olmadığı, takip borcunun ödenmemesine yönelik iptali gerekli devirler olduğu kanatine varılmakla tasarrufun iptaline karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan sebep ve gerekçelerle;
1-Davanın kabulü ile Bakırköy 3.İcra Müdürlüğünün 2009/… esas sayılı icra dosyasına
konu alacağın cebri icra yoluyla tahsili için Bandırma İlçesi Hıdır Köyü …. parsel numaralı taşınmazın 15/01/2010 tarih .. yevmiye numaralı satışa ilişkin tasarrufun iptaline,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 21.355,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 30.333,84 TL vekalet ücretinin,davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 110,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödnemesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, HMK’nın 333.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on beş günlük yasal sürede mahkememize
iletilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu, anlatıldı.18/03/2021
Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza