Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/468 E. 2021/1068 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/468 Esas
KARAR NO : 2021/1068
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …-…-
VEKİLİ : Av. …-…
DAVALI : …-…- …
VEKİLLERİ : Av….
Av. …….
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı tarafından müvekkili aleyhine 50.000 TL bedelli bir adet senede dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkilinin takip alacaklısına böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkili davacının davalı tarafla herhangi bir alışverişi veya ticareti söz konusu olmadığını, Davalı tarafın tefecilik yaptığını, … … isimli şahsa faizli para vermesi karşılığında müvekkilinden de boş senede imza attırdığını, sonraki süreçte … … borcunu ödediğini ancak senedi almadığını, … isimli şahsın daha sonra öldüğünü, davalının bu defa senedi doldurup müvekkili davacı hakkında Bursa 20. İcra Müdürlüğü 2018/… E. Sayılı Dosyasında icra takibi açtığını, müvekkili davacının hiçbir alacak ve verecek ilişkisi olmamasına rağmen mağdur edildiğini, Bursa Muhakemat Müdürlüğü şikayatçi olduğu Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi 2019/873 E. 2020/727 K sayılı 25.11.2020 tarihli kararında davalı … hakkında dava konusu senetle tefecilik yaptığından dolayı tefecilik suçundan 1 yıl 8 ay 4 gün hapis cezasına mahkum edildiğini, verilen kararın kesinleştiğini, bu husus dahi takibe konu senedin TTK gereği geçerli bir senet olmadığını ve ahlaka aykırı bir işlem olduğunu gösterdiğini, ceza mahkemesi yargılaması sonucu tefeci olduğu kesinleşen kişilerce alınan senetlerin gerçek işleme dayanmadığından ve ahlaka aykırı işlem olduğundan iptali gerektiğini, müvekkilinin takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini, takip bedelinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;Bursa 14. Asliye ceza mahkemesi 2019/873 E. 2020/727 K. sayılı ilamı ile son derece hatalı, haksız ve hukuka aykırı olarak borçtan kurtulma maksatlı şikayetin yapıldığını, dosya kapsamını hiçbir şekilde göz önüne almaksızın matbu, kalıp, şablon şikayet dilekçesinin hükme esas alarak 4 gün adli para cezasına hükmedildiğini ve akabinde müvekkili hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, birçok yargıtay kararı ve hukuk genel kurul kararıyla da sabit olduğu üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların hukuk hakimini bağlayıcı etkisinin bulunmadığını, davacı taraf sadece hükmü açıklanmamış ceza mahkemesi kararına dayanarak borçlu olmadığı iddiasında bulunmakta olduğunu, salt bu durumun dahi davacının suç tipini kötüye kullanmak suretiyle şikayette bulunduğunu borçtan kurtulma maksadıyla hareket ettiğinin açıkça görülmekte olduğunu, borcun dosyada adı geçen … … isimli şahsa değil davacı tarafa arkadaşlık ilişkisi nedeniyle verildiğini, müvekkilinin … … isimli şahıs ile bir ilgisinin bulunmadığını, davacı tarafın parayı kendisinin aldığını sonra ki beyanlarıyla açıkça ikrar ettiğini, borca ilişkin herhangi bir ödemenin olmadığını, davacı tarafın boş senet verdiğini ve senedin anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğini ispat külfeti altında olduğunu, bu iddiasını kesin delilerle ispatlaması gerektiğini, davacı tarafın 19/08/2019 tarihli bir dilekçe ile şikayetinin yersiz olduğunu, gerçeği yansıtmadığını beyan etmesine rağmen işbu davayı açmakla kötüniyetli olduğunu, hatalı olarak verilen ceza mahkemesi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna başvurduklarını, haksız ve hukuka aykırı ikame olunan davanın reddinin gerekliliğini dile getirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, senetten kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı; takip konusu bonoyu boş olarak verdiğini, davalı tarafından doldurularak takibe konulduğunu iddia etmektedir. Eksik unsurlu bir senede imza atan taraf, senedi bu haliyle teslim ettiğinde hamilin eksik unsurları tamamlama imkanı olduğunu bilir. Senedin sözleşmeye aykırı biçimde tamamlandığını ileri süren taraf ise iddiasını yazılı veya kesin delille ispat edecektir. Dosya kapsamında bu minvalde yazılı delil olmadığı anlaşılmaktadır.
Davada; kural olarak ispat yükü davacıdadır. Bonodaki imza inkar edilmediğinden, davacının iddiasını yazılı delillerle ispat etmesi gerekir. Zira kambiyo senedi olan bono sebepten mücerret borç ikrarını içerir. Senedin boş olarak imzalanıp sonradan doldurulduğu iddiası yazılı belge ile ispatlanması gerekir. Açığa imza atılmak suretiyle tanzim olunan senet anlaşmalara aykırı biçimde doldurulduğu usulen ve yasal delillerle kanıtlanmadıgı takdirde hukuken geçerlidir. Yazılı delil karşısında tanık dinletilmesine ilişkin ıstem karsı tarafın acık muvafakatı olmaksızın kabul edilemez.Açığa imza atıp başkasına veren kişinin bu davranışının sonucuna katlanacağı açıktır.
Senedin tefecilik suçuna dair yapılan yargılamada suç unsuru olması, kambiyo hukukuna ve kambiyo ilişkisine bir tesiri olmaz. Zira kambiyo senedi olan bono sebepten mücerrettir. Davacının iradi olarak boş senede imza attığı gerek ceza dosyası gerekse dosyamız kapsamından anlaşılmaktadır. Senedi imza aşamasında cebir, şiddet, tehdit, hile gibi bir iddiası da bulunmamaktadır. Davacı senedin bir para alımına karşılık imzalandığını da kabul etmektedir.Davacının kendisi ya da arkadaşı için borç para almasının bir anlamı bulunmamaktadır. Bu anlamda senedin bedelsizliği de ileri sürülmemiştir. Davacının senedi ödediğine dair bir beyanı da yoktur. Senedin boş olarak imzalandığı ve alınan paradan fazla rakam yazıldığı iddiaları yazılı delille ispatlanmalıdır.
Ancak davacı kambiyo senedinin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak bir yazılı belge sunamamıştır. Dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmamıştır.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın 892,94-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 812,24-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine takdir edilen 7.597,30-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan muhkeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı