Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/404 E. 2023/212 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/404
KARAR NO : 2023/212
HAKİM : … …
KATİP : …

DAVACI : … …
VEKİLLERİ : Av. … [15733-37586-…] UETS
Av. … – [16845-48632-…] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16408-04267-…] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili için davalı aleyhine başlattığı Bursa 17. İcra Dairesi 2021/… Esas sayılı dosyasına davalının haksız olarak itiraz ettiğini davalının icra takibinde borca yaptığı itirazın kaldırılmasına, ticari faize yönelik itirazın kaldırılmasına ve takibin 110.597,23TL üzerinden devamına karar verilmesine, kötüniyetle itirazda bulunarak takibin durmasına sebep olan davalının % 20 kötüniyet ve % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığından bahisle davanın Reddine, davacı aleyhine müvekkili şirket lehine % 20 ‘den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı tutulmasına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Bursa Vergi Dairesi’ne ve BTSO’ya yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
SMMM Bilirkişisi ve Hesap Bilirkişilerinin Kök Raporunun Sonuç Kısmı: ”
a-SGK fark prim borcu 6.256,98 TL den davalı şirketin sorumlu olduğu ve bu yönde talepte bulunmasının mümkün olmadığı, bu borçtan da davacının sorumlu olduğunun kabulü halinde mükerrer hesaplama ve tahsilat yapılmış olacağı,
b-SGK fark prim borcunun asıl alacak olarak 92.433,66 TL olarak hesaplandığı, bu borca gecikme faizinin ilavesi ile birlikte 95.994,57 TL yönünden davalı tarafından ödenmesi sebebiyle davalının davacıya rücu/mahsup hakkının bulunduğu,
c-Komisyon yansıtma bedelinin %75-%25 oranında sorumlu olduklarının kabulü ile davalının davacıdan 6.736,86 TL alacaklı olduğu,bu yönde de rücu/mahsup hakkının bulunduğu,
d-Netice olarak davacının davalıdan (a) maddesinde belirtilen borç yönünden 6.256,98 TL TL alacaklı olduğuna dair görüş ve kanaatimizdir.” şeklindedir.
SMMM Bilirkişisi ve Hesap Bilirkişilerinin Ek Raporunun Sonuç Ksmı”
1-Taraf vekillerinin itirazları tek tek incelenmiş ve taraf defter ve kayıtları yeniden ele alınmış, dava dışı belediyenin davalıya 9 adet hakkediş için toplam 4.754.042,41 TL ödeme yaptığı, davalının da Eor Yapıya yine 9 adet hakkediş bedeli için fatura düzenlediği ve toplam fatura bedelinin 3.370.824,93 TL olduğu, işçilik bedelleri ile gerekli SGK primlerinin tarafların sözleşme belirttikleri %25 -%75 oranında sorumlulukları ilkesine göre hesaplama yapıldığı,
2-Hakediş miktarları dikkate alındığında sözleşme kapsamında adı geçen işle alakalı düzenlenecek her türlü hak ediş bedeli üzerinden %25 tenzilat düşülerek hazırlandığı, tarafların bu işleme bir itirazının bulunmadığı, defter ve kayıtlara bu şekilde işlendiği, bu oran üzerinden SGK prim borçları tahakkuk ettirildiği,
3-Kök raporda olduğu gibi teminat mektubu komisyon tutarından sorumluluğa ilişkin ve hangi tarafın hangi oranda sorumlu olacağına yönelik sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, bu hususta takdirin sayın mahkemenize ait olmak üzere ilk yansıtma faturasına da itiraz edilmemiş olması sebebiyle tarafların sözleşmede paylaşım oranları esas alınarak %75-%25 oranında sorumlu oldukları düşüncesi ile hesaplama yapıldığı,
4-Davanın itirazın iptali davası olduğu, dava konusu arasında teminat senedinin iadesi olmadığı, 14.12.2021 tarihli oturumda uyuşmazlık konusunun “akdedilen taşeronluk sözleşmesi kapsamında davacının cari alacaktan kaynaklı bir borcunun bulunup bulunmadığı konularında olduğunun “ tespitinin yapıldığı, sayın mahkemece de teminat senedi konusunda bir görevlendirme yapmadığı ve bu hususta delil toplanmadığı, davalı tarafın ise teminat senedini iade ettiklerini beyan ettiği bu sebeple mevcut dosya kapsamına göre teminat senedinin iadesinin gerekip gerekmediği konusunda bir inceleme yapılamadığı,
5-Kök raporda olduğu gibi ;
Davacının incelen kayıtlarına göre, davacının davalıya 3.992.867,58 TL tutarında fatura düzenlediği, davacının davalıdan 3.649.149,80TL tutarında tahsilat yaptığı, davalıdan 234.834,35 TL tutarında fatura aldığı, davacının davalıdan 108.883,43 TL Alacaklı göründüğü Davalının incelenen kayıtlarına göre: Davalının davacıdan 3.992.867,58TL tutarında fatura aldığı Davalının davacıya 343.717,78TL tutarında fatura düzenlediği,3.649.149,80TL tutarında
ödemede bulunduğu davalın davacıya alacak veya borcunun bulunmadığı göründüğü Davacı ile davalı arasındaki kayıt farkının 108.883,43TL olduğu, kayıt farkının davalının
davacıya düzenlediği; -19.08.2020 tarihli EAR202000000000035 seri numaralı Oruçbey Caddesi Cephe Sağlıklaştırma ve Zemin Kaplama İnşaatı kesin hak ediş sonrası SGK fark prim borcu açıklamalı 6.256,98TL tutarlı fatura, – 30.06.2020 Tarihli EAR202000000000026 seri numaralı Osmangazi Oruçbey Caddesi Cephe Sağlıklaştırma ve Zemin Kaplama İnşaatı işine ait teminat mektubu komisyonları açıklamalı 6.631,88 TL tutarı ve Osmangazi Oruçbey Caddesi Cephe Sağlıklaştırma ve Zemin Kaplama
İnşaatı kesin işine ait SGK fark işçilik bedeli açıklamalı 95.994,57 TL tutarı toplam 102.626,45 TL tutarındaki faturadan kaynaklandığı, 5-Heyetimizce yapılan incelemede, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerinin esas alındığı, tarafların hakkediş bedelinden %25-%75 oranında paylaşım yaptıkları sözleşme ile hak ve borçlardan bu oranda sorumlu olduklarının kabulüne göre hesaplama yapıldığı,
6-Heyetimizce yapılan inceleme ve hesaplama neticesi dosya kapsamına göre davacının davalıdan 6.256,98 TL TL alacaklı olduğuna ilişkin kanaatimizdir.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alt yüklenici, davalı ise asıl yüklenici konumundadır. Yapılacak iş ile ilgili taraflar arasında yazılı sözleşme vardır ve sözleşme mahkememize sunulmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; yapılan iş ile ilgili teminat komisyon bedelleri ve SGK fark işçilik ücretlerinin kimin üzerinde olduğu noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce sunulan sözleşme ve belgeler gereğince dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, kök rapora yapılan itirazlar üzerine ek rapor aldırılmış, ancak ek raporda da bilirkişi heyetinin görüşü değişmemiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; Davacının incelen kayıtlarına göre, davacının davalıya 3.992.867,58 TL tutarında fatura düzenlediği, davacının davalıdan 3.649.149,80TL tutarında tahsilat yaptığı, davalıdan 234.834,35 TL tutarında fatura aldığı, davacının davalıdan 108.883,43 TL alacaklı göründüğü, davalının incelenen kayıtlarına göre, davalının davacıdan 3.992.867,58 TL tutarında fatura aldığı, davalının davacıya 343.717,78 TL tutarında fatura düzenlediği, 3.649.149,80 TL tutarında ödemede bulunduğu, davalın davacıya alacak veya borcunun bulunmadığı göründüğü belirtilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki kayıt farkının 108.883,43 TL olduğu, kayıt farkının davalının davacıya düzenlediği, 19.08.2020 tarihli SGK fark prim borcu açıklamalı 6.256,98 TL tutarlı fatura ve 30.06.2020 tarihli teminat mektubu komisyonları açıklamalı 6.631,88 TL tutarlı ve SGK fark işçilik bedeli açıklamalı 95.994,57 TL tutarlı toplam 102.626,45 TL tutarındaki faturalardan kaynaklanmaktadır.
Davalının davacıya düzenlediği bu faturaların sözleşme kapsamında kimin üzerinde olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
Taraflar arasında Bursa 22. Noterliği’nin 31.01.2018 tarih ve 4161 yevmiye numarası ile malzeme + işçilikli Altyüklenici (taşeron ) sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 2, 4, 15 ve 5. Maddelerinin taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu ile ilgili olduğu, sözleşmenin 5. Maddesinde alt yüklenici olan davacının inşaat süresince sözleşmeye konu işyerinde ve işçilere karşı 4857 sayılı iş kanunu ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun gereklerini yerine getireceğini kabul ve taahhüt ettiği, aynı şekilde 5. Maddede sözleşmeye konu işte çalıştırılan personele ait tüm ücretler ve sigorta primlerinin alt yüklenici tarafından eksiksiz ödeneceğinin ve iş ve işçi güvenliği önlemlerinin alt yüklenici tarafından temin edileceğinin kararlaştırılmış olduğu, sözleşme kapsamında adı geçen işle alakalı düzenlenecek her türlü hak ediş bedeli üzerinden %25 tenzilat düşülerek bu çıkan rakama KDV ilave edilerek alt yükleniciye ödeme yapılacağı, aynı düzenlemenin işçilik ve SGK borçları yönünden de geçerli olduğu, teminat mektubu komisyon tutarından sorumluluğa ilişkin ve hangi tarafın hangi oranda sorumlu olacağına yönelik sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, ancak ilk yansıtma faturasına itiraz edilmemesi sebebiyle bu kalem yönünden de aynı oranda paylaşımın taraflarca kabul edildiği sonucuna varıldığı, SGK fark prim borcu 6.256,98 TL’den davalı şirketin sorumlu olduğu ve bu yönde talepte bulunamayacağı, bu borçtan davacının sorumlu olduğunun kabulü halinde mükerrer hesaplama ve tahsilat yapılmış olacağı, SGK fark prim borcunun asıl alacak olarak 92.433,66 TL olarak hesaplandığı, bu borca gecikme
faizinin ilavesi ile birlikte 95.994,57 TL yönünden davalı tarafından ödenmesi sebebiyle davalının davacıya rücu/mahsup hakkının bulunduğu, komisyon yansıtma bedelinin %75 – %25 oranında sorumlu olduklarının kabulü ile davalının davacıdan 6.736,86 TL alacaklı olduğu, bu yönde de davalının davacıya rücu/mahsup hakkının bulunduğu, davalının da defterlerinde bu miktarları alacak olarak kaydedip borcundan düştüğü, bu durumda davacının davalıdan 6.256,98 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmakla; itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiştir.
Eldeki davada, davacının kabul edilen alacağının davalı tarafça belirlenebilir olması sebebiyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Ancak, davacının reddolunan alacak kalemlerinin sözleşmede açıkça davacının sorumluluğunda olan alacak kalemleri olması ve basiretli davranma yükümü olan davacının sözleşme hükümlerine ve davalının cevabi ihtarnamesine rağmen bu alacak kalemlerini takibe konu etmesi kötü niyetli olduğunu göstermektedir. Bu nedenle davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; Bursa 17. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasında davalının yaptığı İtirazın Kısmen İptaline ve davalı hakkında yürütülen icra takibinin, 6.256,98 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar dahilinde aynen devamına, işlemiş faize ilişkin itirazın iptali talebinin reddine,

2-Bursa 17. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasında itirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarı olan 6.256,98 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının, itiraz haksız olduğundan davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Bursa 17. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasında, itirazın iptali talebi reddedilen asıl alacak miktarı olan 102.626,45 TL yönünden davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu kanaatine varılmakla; 102.626,45 TL’nin %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 427,41 TL karar ve ilam harcı, 1.335,74 TL peşin harç ile alınmış olduğundan fazla alınan 908,33 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 427,41 TL peşin harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 105,75 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.415,05 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 136,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 6.256,98 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 16.651,04 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
11-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
12-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/02/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır