Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/396 E. 2022/454 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/396
KARAR NO : 2022/454

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …..
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, davalı-borçlu … aleyhinde 07.02.2019 tarihli 3399 sıra nolu KDV dahil 30.000,00 TL ve 04.01.2019 tarihli 3390 sıra nolu KDV dahil 24.998,49 TL tutarındaki faturalara dayanılarak Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyası ile takip başlattıklarını davalının haksız olarak borçlu borca itiraz ettiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak sadece takibin durdurulmasına yönelik olan itirazının iptaline ve takibin devamına, en az % 20 icra inkâr tazminatı ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
İncelenen dosya kapsamına göre;
Dava, ticari satımdan kaynaklı olarak düzenlenen fatura alacağına ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflarca aralarında düzenlenen fatura kayıtları dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle faturaya dayalı olduğu iddia edilen alacağı belirlemek gerekir. Bunun için taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen faturaların zamanında ödenip ödenmediği araştırılmıştır. Her iki taraf defterini inceleyerek görüş bildirilmesi istenmiştir.
Davacının fatura dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ;taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/….maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir.07.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacının kayıtlarına göre; davacının incelen defter kayıtlarına göre davalı firmaya 2018 yılı incelenen kayıtlarında davalı şirketten 46.998,48 TL asıl alacak ve 16.481,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 63.480,30 TL düzenlendiği, göründüğü tespit edilmiştir.
Rapordan anlaşılacağı üzere davacının dosyaya sunduğu defterleri ile davalının delil dilekçesinde sunduğu belgeler birbiri ile uyumsuzdur. Özellikle davalı defterlerinde alacak-borç bakiyesinin birbirine eşit olmasına dikkat edilmelidir. Ancak davalı ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmadığından davalının ticari defter ve kayıtları incelenememiştir. Bu nedenle davacının ticari defter ve kayıtları mahkememizce değerlendirmeye alınmıştır. Davacının davalıdan 46.998,48 TL asıl alacak ve 16.481,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 63.480,30 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 46.998,48 TL asıl alacak ve 16.481,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 63.480,30 TL hükmedilmiş ise de; davacının dava dilekçesinde iki adet olan 07.02.2019 tarihli 3399 sıra nolu KDV dahil 30.000,00 TL ve 04.01.2019 tarihli 3390 sıra nolu KDV dahil 24.998,49 TL tutarındaki faturalara dayanılarak- Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyası ile örnek 7 icra takibi başlatıldığı sehven talep fazlası olarak 16.481,82 TL işlemiş faize hükmedilmiş olmakla bu husus gerekçeli karar aşamasında fark edilmiştir
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
Bursa 3. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 46.998,48 TL asıl alacak ve 16.481,82 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 63.480,30 TL üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı borçluların asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
…-Alınması gereken 3.210,46 TL harçtan başlangıçta alınan 615,46 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan ….595,00 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 674,76 TL harç ve 901,60 TL yargılama gideri toplamı 1.576,36 TL’nin davanın kabul ret oranına göre 1.340,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.909,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022
Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)