Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2022/143 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/389 Esas
KARAR NO : 2022/143
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …- …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … – …- …
VEKİLİ : Av. …..
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili Şirket … Makina San.ve Tic.Ltd.Şti. İle davalı-borçlu …Gıda Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. arasında devam eden, açık hesap usulü ticari alışveriş ilişkisi mevcut olduğunu, müvekkili şirket ile davalı-borçlu arasında yapılan satış ve tahsilat sonrası bakiye kalan 24,718,19 TL. davalı borçlu tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeksizin ödenmemiş olduğunu, bu bedelin tahsili amacıyla davalı-borçluya karşı Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı-borçlu vekilince 01.04.2021 tarihinde borcun tamamına ve ferilerine itiraz ederek takibi mesnetsiz, haksız ve kötü niyetli olarak durdurmuş olduğunu, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline ve takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkili adına talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;Davacının yazılı bir cari hesap sözleşmesi ve mutabakat metni olmaksızın cari hesap ilişkisinden doğan alacakları kapsamında başlatmış olduğu icra takibinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, TTK’nın 89. maddesine göre cari hesap ilişkisinde borçlu-alacaklı durumu ancak hesabın kesilmesi ile belli olacağını, cari hesap kat edilmeden icra takibine gidilmesi hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın cari hesap alacağının faturadan kaynaklandığını göstermiş olsa da fatura içeriğindeki malın/hizmetin verildiği/teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belge sunmamış olduğunu, haksız ve mesnetsiz işbu davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerindedir. O halde davacının alacağa konu mal ve hizmeti davalıya teslim ettiğini ispatlaması gerekir.
Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları da bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı tarafın incelemeye sunmuş olduğu Ticari Defterlerinin E-Defter olduğu, E-Defter beratlarını sürelerinde onayladığı, Yevmiye defterinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu ve ticari defterlerin davacı taraf lehine delil olma niteliği taşıdığı, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre, icra takip tarihinde davalı taraftan 44.718,19 TL alacaklı olduğu, takibin ise 24.718,19 TL asıl alacak üzerinden başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmiştir.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazlarının İPTALİNE,
Takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
24.718,19 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli1.688,49 -TL harçtan başlangıçta alınan 298,54-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.389,95‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 298,54-TL peşin harç,59,30-TL başvurma harcı ve 657,50-TL yargılama gideri toplam 1.015,34‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2022

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı