Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/359 E. 2022/44 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/359 Esas
KARAR NO : 2022/44
HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Davalının, müvekkili şirketten 06.04.2020 tarihinde A112020000279008 no’lu fatura ile 8.720,46-TL’lık koruyucu maske satın almış olduğunu, davalının satış bedelini ödemediğini, bunun üzerine Bursa 16. İcra Dairesi’nin 2020/… E. sayılı dosyası ile 7. örnek icra takibi yapılmış olduğunu, icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalıya 19.11.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, davalının borca yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini ve böylece takibin durduğunu beyan ederek, davalının borca itirazının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu dile getirerek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;İcra takibine konu fatura muhteviyatı malın cinsi olarak maske olduğunu, faturaya konu maskelerin teslimatının gerçekleşeceği aynı gün Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanan genelge üzerine eczanelerde maske satışının yasaklanmış olduğunu, Cumhurbaşkanlığı tarafından yasaklamanın ardından takiben Türk Eczacılar Birliği de eczanelerde maske satışının ikinci bir emre kadar durdurulmasının istenildiğini, yaşanan bu gelişmeler ışığında koli halinde hiç açılmamış durumda maskelerin iade edilmesi istenilmiş, ancak firma malın iadesini kabul etmediğini, davalı Müvekkili Eczacı … …. faturayı iade ettiğini, her bir maskenin birim fiyatı davacı tarafından da kabul edildiği üzere 3,50-TL olduğunu, satışı yasaklanan bir malın bedelinin istenmesi haksız hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, hükmedilen tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, itirazın iptali davasıdır. Davalı malın teslim edilmediğini söylemediği gibi eksik ve ayıplı bir teslimden de bahsetmemektedir. Savunmasında 06/04/2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararıyla maske satışının yasaklandığını, öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durumun varlığını ifade etmektedir.
Sözleşmeler iki tarafın karşılıklı vaatte bulundukları ve geleceğe yönelik bu vaatleri birbirine taahhüt ettikleri hukuki metinler olarak karşımıza çıkmaktadır. İş bu sözleşmelerde yer alan taahhütlerin yerine getirilmesinde bazen beklenmedik yani tarafların sözleşme akdederken ön göremedikleri bir takım olaylar meydana gelebilir. Örneğin; sel, salgın, deprem, savaş, kıtlık, olağanüstü hal, ağır ekonomik kriz, gibi olgular sözleşmenin taraflarının dengelerini bozabilir ve sözleşmeyi yerine getirmek artık taraflardan beklenemeyecek bir hal alır. İşte bu tür durumlar ile ilgili olarak TBK 138. Madde hükmünde aşırı ifa güçlüğünden bahsedilmektedir. ” Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” Türk Borçlar Kanunu madde 138’de aşırı ifa güçlüğü başlığı altında düzenlenen bu hükümle tüm sözleşme temelli ilişkilerde edimler arası aşırı dengesizlik olgusunun söz konusu olması durumunda tarafların hakime başvurarak sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde dönme hakkına sahip olunduğu şeklinde düzenleme yapılmıştır. Aksi halde taraflar arasındaki sözleşmenin imza altına alınan tüm şartlarıyla birlikte tarafları bağlayacağı açıktır. Somut olayda davalı tarafça savunmasına esas teşkil edecek şekilde bir uyarlama talep etmediği gibi bu konuda bir dava da açmadığı anlaşılmaktadır. Uyarlama ile sözleşmenin feshi ve malın ve/veya bedelinin iadesi istenmedikçe teslim edilen malın parasını davalı taraf ödemek zorundadır. Zira taraflar tacirdir ve ticari faaliyetlerinde basiretli davranmak zorundadırlar. Beklenmeyen durumlar davacıyı da davalıyı da etkileyebilir. Bunlar ticari hayatın getirdikleridir. Davalıya düşen bu beklenmedik durumlar karşısında taraflar arasındaki alım- satım sözleşmesinin uyarlanmasını istemek olmalıdır. Kaldı ki davacıyı malları teslim alması konusunda bir yazılı ihtarı da bulunmayan davalının, maske satışının yasaklanmasına ilişkin kararın kalkmasının akabinde elindeki maskeleri satmasında da artık fiili ve hukuki bir engel de bulunmamaktadır.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davanın KABULÜ ile, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazlarının İPTALİNE,
Takibin takip talebindeki şartlarla birlikte kaldığı yerden DEVAMINA,
9.393,23 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 641,65-TL harçtan başlangıçta alınan 113,60-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 528,05‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 113,60-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı ve 69,80-TL yargılama gideri toplam 242,70‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/01/2022

Katip ….
☪e-imzalı

Hakim ….
☪e-imzalı