Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 E. 2022/371 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/357 Esas
KARAR NO : 2022/371
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …-…- …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : …-…- …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkili …’in, Rusya uyruklu T.C. Vatandaşı olup çifte vatandaşlığının olduğunu, müvekkili Kanser tedavisi gördüğü ve eşi … … ile sorunlar yaşaması ve eşinin şiddetine mağruz kalması nedeniyle, boşanma davası açabilmek amacıyla avukat tutmak istediğini, kendisini Türkçe ifade etmekte sıkıntı yaşadığı için Rusça bilen biri olsun diye kendisi gibi çifte vatandaşlığı olan arkadaşı Veliye ARI’dan yardım istediğini, … … Rusça konuşabileceği ve yardımcı olacağını söylediği … … ‘ün telefonunu verdiğini, Müvekkili, 12.02.2019 tarihinde 0507 82016 20 nolu cep telefonundan … … ile görüşmesi sonrası 13.02.2019 tarihinde görüşmek için randevu aldığını, buluşmaya gittiğinde, … …’ün, “kendisinin avukat olmadığını, stajyer avukat olduğunu, … … ‘in avukat olduğunu davayı onun takip edeceğini ” söyleyerek … …’ün tercümanlığında Av…. …’le ” eşiyle yaşadığı sorunları ve boşanma davası hakkında konuşmuş olduğunu, bu sırada eşi ve kendisinin mal varlığına ilişkin sorular sorulmuş ve ertesi gün ( 14.02.2019 ) tekrar görüşmek için randevu verilmiş ve gelirken de anlatmış olduğu gayrımenkuller ve aracıyla ilgili elindeki bütün belgeleri de getirmesini istediklerini, 14..02.2019 tarihinde görüşmeye gittiğinde istedikleri belgeleri kendilerine götürmüş olduğunu ve eşinin ve kendi adına tasarrufları olan taşınmazlara ve araçlara dair belgeleri (tapu ve ruhsat örneklerini) göstermiş olunduğunu, boşanma işlemlerini ( dava sürecini ) konuşurken Av…. … ve … …, müvekkilin önüne bir sürü belge koyarak, bunların ” imzalanması gerektiğini, bunun formalite gereği yapılması gereken bir prosedür olduğunu, boşanma davasının açılabilmesi için bu belgelerin imzalanması gerektiğini, sorun yaşanmayacağını, ” söylediklerini, müvekkilinin de belgelere adını soyadını T.C.kimlik numarası ile adresini yazarak imzaladığını ve ertesi gün 15.02.2019 tarihinde müvekkilinin boşanma davası açılabilmesi için gerekli olan vekaletnameyi çıkarıp teslim etmiş olduğunu, kendisine imzalatılan belgelerden birinin takip konusu senet olduğunu takiple birlikte anladığını, boş olan bu belgenin boş olan kısımlarının ( ödeme tutarı, ödeme ve düzenleme tarihleri lehdar isim, senedin ne maksatla verildiğine dair kısmı) doldurularak davalıya verildiğini, davalı tarafından da takibe konu edildiğini, anılan senedin müvekkilinden hile ile alındığını, müvekkilinin … Orman Ürünleri Ve İnş. San. Dış Tic. Ltd. Şti’nde 09/05/2014 tarihinden 26/01/2017 tarihine kadar %50 pay oranında hissedar olduğunu ve şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür olduğunu, şirket müdürü olduğu dönemde yeteri kadar türkçe bilmemesi ve imzaladığı evrakların ne işe yarayacağını bilmemesine ve algılayamamasına rağmen resmi makamlar isteği, şirket işlerinin yürümesi için denilerek şirket çalışanlarınca önüne birçok evrak, boş kağıt konularak imzalatıldığını, anılan senette temel borç ilişkisinin kurulmadığını, senedin bedelsiz ve geçersiz olduğunu belirterek takibe konu 400.000,00 TL lik 13/08/2019 vade tarihli senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve senedin iptaline ayrıca davalının %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Takip konusu senedin hile sonucu imzalandığını ve iddia olunan; isimleri dava dilekçesinde zikredilen şahıslar tarafından imzalatılan belgelerden yada müdürlüğünü yaptığı dava dışı şirketin çalışanları tarafından imzalatılan belgelerden olduğunun ispat yükünün davacıda olduğunu, örneği dava dosyasına sunulu olan senetteki imzaya davacı (borçlu) tarafından itiraz edilmediğini, senette, temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik olmak üzere “bedel kaydı” olarak “nakden” yazılı olduğunu, öncelikle dava dilekçesinde ismi zikredilen şahısların davacıya savunulduğu gibi boş belgeler imzalatıldığını kanıtlayan herhangi bir delil sunulmadığı gibi, biran için imzalatılmış olduğu kabul edilse bile davalı (alacaklı) müvekkilin takip konusu yaptığı senedin o belgelerden olduğunu kanıtlayan nitelikte somut bir delili de dosyaya sunmadığını, takip konusu senedin yasanın öngördüğü unsurları barındırdığını, hilenin varlığına yönelik savların soyut birer beyandan ibaret olduğunu, VUK genel tebliğine dayalı savunmaların dava konusu ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek huzurdaki davanın kötü niyetle açılması nedeniyle uğrayacağımız herhangi bir zarar doğması durumunda dava açma haklarını saklı tuttuklarını da beyan ederek, davanın ve davacı tarafın tazminat taleplerinin reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Açığa imza ile boş olarak verildiği ileri sürülen bononun üzerinin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ya da imzalı bir belgenin düzenlenme amacının farklı olduğunu ileri süren kişilerin bu iddialarını yazılı delil ile kanıtlamaları gerekir. Davacının bu yönde sunduğu yazılı bir delili bulunmamakla birlikte yemin deliline de dayanmamıştır. Kaldı ki davacının bu senetteki imzaların başka amaçlarla belge üzerine atıldığı iddiasının açığa atılan imzanın kötüye kullanılması kapsamında da değerlendirilmesi gerekir. Bu kapsamda da yazılı delil sunulmamıştır. Bilmeden imzalanan belgeler arasında bu senedin de olduğuna dair dosyada somut bir delil de bulunmamaktadır.
Davacı şirket hissedarı olduğunu ve şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür olduğunu, şirket müdürü olduğu dönemde yeteri kadar türkçe bilmemesi ve imzaladığı evrakların ne işe yarayacağını bilmemesine ve algılayamamasına rağmen resmi makamlar isteği, şirket işlerinin yürümesi için denilerek şirket çalışanlarınca önüne birçok evrak, boş kağıt konularak imzalatıldığını beyan etmiş ise de; davacı tacirdir. Basiretli bir tacirin en azından şirketi ile ilgili imzaladığı belgeler ve şirket işleyişi konusunda yeterli bilgi sahibi olması gerekir. Basiretli bir tacir böyle bir durumda hile iddiasına dayanamaz.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın 6.831,00-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 6.750,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine takdir edilen 36.450,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan muhkeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/03/2022

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı