Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2021/933 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/338 Esas
KARAR NO : 2021/933
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …-
VEKİLİ : Av. … ..
DAVALI : … – …- …
VEKİLİ : Av. … -..
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili aleyhine davalı tarafından Bursa 19. İcra Dairesi 2018/… E. numarasına kayıtlı takip başlatıldığını, davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların hukuki dayanağının olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, başlatılmış olan kambiyo senetlerine özgü icra takibine konu senette müvekkilinin imzası bulunmadığını, müvekkilinin borcun kaynağını bilmediğini, senette müvekkilinin oğlu olan … …’in imzasının bulunduğunu, davaya konu icra dosyasının borçlusunun … … olduğunu, müvekkili tarafına tebliğ olmuş olan ihbarname ile birlikte Bursa 19. İcra Dairesi 2018/… E. Dosyası alacaklı vekilinin yanına gittiğini, vekilin müvekkile: “Borcunun olmadığını, dosyaya konu borcun oğlunun borcu olduğunu, kendisinin rahat olabileceğini” söylemesi üzerine bir daha durumun arkasını aramadığını, müvekkili üzerine olan arsanın satışını yapmak isterken tesadüfen taşınmazı üzerindeki davaya konu icra dosyası borç için konulmuş haczi farkettiğini, müvekkili söz konusu bu icra dosyasının gerçek borçlusu olmadığını dile getirerek dolayısıyla, mahkememizin resen yapacağı inceleme ile de çıkabilecek hukuka aykırılık sebepleri ve anılan sebeplerle anlaşıldığı üzere davalı, yanlış ve haksız olarak müvekkiline karşı icra takibi başlattığını, haciz ihbarnamesindeki süreler kaçırılmışsa da , İ.İ.K. genel hükümleri çerçevesinde borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle açılan bu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve mesnetsiz davanın reddini talep ettiklerini, davacı tarafın aynı konuya ilişkin olarak Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2020/539 E. sayılı dosya numarası ile derdest ettiği davada mahkeme görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vererek davaya bakmaya Bursa Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna dair hüküm kurduğunu, bu kararın kesinleşmesi sonrasında davacının talebi üzerine dosya davaya bakmakta görevli Bursa Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderdiğini ve dava Bursa 1. Asliye Tİcaret Mahkemesi’nin 2021/146 E. sayılı dosya numarası ile görüldüğünü, işbu davada ise dosya üzerinden yapılan incelme neticesinde 2021/146 Esas dosyasında “Arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartı yerine getirilmediğinde davanın usulden REDDİNE” dair karar verildiğini, söz konusu karar istinaf kanun yolu açık olarak verilmiş olmakla henüz taraflara tebliğ dahi edilmediğinden sebeple kesinleşmediğini dile getirerek derdestlik itirazında bulunduklarını, davacı tarafça 89/3 maddesi uyarınca usul ve yasalara uygun olarak açılan bir dava da söz konusu olmadığını, bu söz konusu davanın 89/3 maddesi uyarınca açıldığı düşünülse dahi Kanun maddesi gereğince davanın açılması için tanınan süre tebliğden itibaren on beş gün olduğundan sebeple açılan davanın süre yönünden reddedilmesi gerektiğini, yine 89/3 maddesi kapsamında açıldığı ihtimalinde davanın dosya borçluları … … ve Afet …’e karşı derdest edilmesi gerekirken müvekkilin davalı olarak gösterilmesinin hatalı olduğunu, bu yönden de husumet itirazında bulunduklarını ancak dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere kambiyo senedi dolayısıyla borcu olmadığını iddia eden davacının İcra İflas Kanunu’nun 89/3. maddesi uyarınca davasını derdest etmediğinin açık olduğunu, dava dilekçesinde yer verilen iddiaların icra dosyası kapsamında gerçekleşen iş ve işlemler ile ilgisinin bulunmaması sebebiyle davanın reddi gerekliliğini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Eldeki dava, İ.İ.K. 89/3. maddesine göre açılmış menfi tespit/ istirdat davasıdır. Davacı taraf takibin borçlusu olmayıp, haciz ihbarnamesine muhatap olmuştur. Davacıya 1.haciz ihbarnamesi 05/12/2018 tarihinde tebliğ yapılmış ve itiraz edilmemiştir. 2. Haciz ihbarnamesi ise 07/01/2019 tarihinde tebliğ yapılmış ve yine itiraz edilmemiştir. Bunun üzerine 3. Haciz ihbarnamesi 05/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davanın 06/04/2021 tarihinde açılmış olduğu gözetildiğinde İİK89/3 maddesi uyarınca 3. Haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede davanın açılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davacı vekili her nekadar haciz ihbarnamesindeki süreler kaçırıldığından , İ.İ.K. genel hükümleri çerçevesinde borçlu olmadıklarının değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiş ise de; mahkememizce açılan dava İ.İ.K. 89/3. maddesine göre açılmış menfi tespit/ istirdat davası olarak değerlendirilmiştir. Genel hükümler çerçevesinde borçlu olmadığının tespitinde davanın dosya borçluları … … ve Afet …’e karşı derdest edilmesi gerekirken davalı alacaklıya yöneltilmesinde husumet ehliyetinin varlığı tartışılmalıdır. Ancak İİK’nın 89/5. maddesinde “herhalde üçüncü şahıs borçlu ile kötüniyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir. ” hükmü düzenlenmiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2016/16419 Esas 2017/759 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere İİK’nın 89/5. Maddesi uyarınca açılan istirdat davası için kanunda herhangi bir hak düşürücü süre öngörülmemiş ise de, İİK’nın 89/5. Maddesi uyarınca alacaklının kötüniyetli olduğunu ispat etmek zorundadır. Bu kapsamda da dosyada yeterli delil ibraz edilmemiştir.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
Yasal şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın 879,90-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 820,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine takdi edilen 7.498,05-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan muhkeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzene karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2021

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı