Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/330 E. 2023/143 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….TÜRK MİLLETİ ADINA TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/330 Esas
KARAR NO : 2023/143

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : 1- … –
VEKİLİ : Av. …
DAVACI : 2- … …
DAVALI : 1- …

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- … – …
….
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili), İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2016
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili), İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizin 2021/330 (eski esas 2016/887 esas) sayılı dava dosyasında davacının talebi: davacının Türkiye’de kayak tesisleri inşaa işleri ile uğraştığını, bu kapsamda Kastamonu Ilgaz Dağı Yurdum Tepe Telesiyej işini aldıklarını, davalı firmanın Bursa’da faaliyet gösterdiğini, bu firmanın yetkilisi olan … … … ‘un yaptığı çeşitli işlemlerle davacı şirketi zarara uğrattığını, taahhüt ettiği işi tamamlayamamasına neden olduğunu, bundan doğan talep haklarını saklı tuttuklarını ancak davalı firmanın alacak iddiasıyla iki ayrı takip başlattığını, takiplerin bir şekilde kesinleştiğini, ancak davacının davalı firmaya borcu bulunmadığını, takiplerin ” ya tutarsa ” mantığı ile açıldığını, buna ilişkin belgeleri sunacaklarını ancak davacı şirketin önceki avukatlık firması ile yaşadığı sorunlar sebebiyle belge temininde güçlük yaşadıklarını ileri sürerek Bursa 17.İcra Dairesinin 2015/… sayılı dosyası ile takibe konulan alacak sebebiyle borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2021/330 (eski esas 2016/887 esas) sayılı dava dosyasında davamlının cevabı :Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, davacının ileri sürdüğü iddiaların asılsız olduğunu, davalı şirketin inşaat ve mühendislik hizmetleri verdiğini, davacı şirketin Kastamonu Valiliği tarafından açılan ihaleyi kazandığını, bu kapsamda bazı imalat ve inşaatlar yaptığını ancak o dönemde alt üstlenici durumundaki … İnşaat Ltd Şti ile sözleşmeyi feshederek davalı şirket ile alt üstlenici sözleşmesi yaptığını, davalı şirketin mezkur alt üstlenicilik sözleşmesine istinaden inşaat işleri yaptığını, bu kapsamda davacı tarafından ödenmesi gereken bir kısım SSK prim borçlarının dahi davalı tarafça ödendiğini, yapılan işin Kastamonu SGK İl Müdürlüğünde iş yeri sicil numarasıyla kayıtlı olduğunu, yapılan işleri için düzenlenen hak edişlerin beşinin ödendiğini, altıncı hak edişten sonra anlaşmazlık çıktığını, takibe konulan miktarın gerçek alacağın çok altında olduğunu, tarafların hazırladığı sözleşmenin bir örneğinin Kastamonu Valiliğine de sunulmuş olduğunu, gerçek bir sözleşme olmasaydı şimdiye kadar ödenen 1.230.624,95 TL’nin dayanağının olmayacağını ileri sürmüştür.
Birleşen Mahkememizin 2017/347 esas sayılı dava dosyasında davacının talebi: davalı tarafça Bursa 5. İcra Dairesinin 2015/… sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, bu takipte ödeme emri de yer alan bedeler yönünden borçlu olmadıklarını, Kastamonu Valiliğinin açtığı bir ihaleyi kazanan davacı şirketin bir kısım işleri davalı şirkete yaptırdığını, ancak davalının işi yarım bıraktığını, davalı tarafa yapılan ödemelerin yaptığı işten daha fazla olmasına rağmen takibe dayanak yapılan alacak iddiasının haksız olduğunu ileri sürerek anılan takip dosyasındaki miktarlar yönünden borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının haksız takip tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
Birleşen Mahkememizin 2017/347 esas sayılı dava dosyasında davalının cevabı: : Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, yapılan ödemelerin yapılan iş miktarının çok altında olduğunu, bu sebeple kısmi takip yaptıklarını, ödemelerin ne suretle yapılması gerektiğinin sözleşmede belli olduğunu, davalı şirketin onayı olmadan üçüncü kişilere yapılan ödemelerin geçerli bir tahsilat sayılamayacağını ileri sürmüştür.
Birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/1 esas sayılı dava dosyasında davacının talebi : Müvekkilim ile Davalı şirket arasında Kastamonu Ilgaz Dağı Yurduntepe Telesiyej Tesisleri İnşaatı ile ilgili eser sözleşmesi düzenlendiğini, her ne kadar 3 sözleşme olsa da her birinin içerik açısından aynı olduğunu ve anahtar teslimi seviyesine işin yapılmasını kapsadığını, bu sözleşmelerden tarihsiz ve başlıksız olan, birisi davalı borçlunun Kastamonu Valiliği vasıtasıyla Kastamonu İl SGK Müdürlüğüne gönderdiği sözleşm ve diğer sözleşme de kendilerince muhafaza altına alınan ıslak imzalı sözleşme olduğunu, müvekkili şirketin davalı borçluya çektiği ilk ödeme ihtarında borcunu ödemesini istediğinde, borçlu şirket vasıtası ile ”…… isimli bir şirketi tanımadıklarını, aralarında herhangi bir sözleşme yapılmadığını, ve dolayısıyla da borçlarının olmadığını…” iddia etmiş iseler de dava sonra bizzat kendilerinin tarihsiz ve başlıksız olan sözleşmeyi sunduklarını, davalı sözleşmeden kaynaklı ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden müvekkilinin davalı aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı ve Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyalarında ilamsız icra takibi başlatıldığını, kısmen yapılan iki icra takibindeki asıl alacak tutarının 590.000,00 TL olduğunu, davalı tarafça Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2016/887 Esas ve 2017/347 Esas sayılı tespit davalarının mahkemece reddedildiğini, davalı tarafın imzaladığı sözleşme ve imzaları inkar ederek müvekkili şirket yetkilisi … … … ‘i Bursa CBS’na resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları, tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçları nedeniyle 2017/52141 srş sayılı dosyasında şikayette bulunduklarını, davalı yanca Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davaya işin %80,30 seviyesinde müvekkili tarafından tamamlandığına dair Kastamonu ve Ankara Asliye Hukuk Mahkemelerine verilen iki bilirkişi raporu sunulduğunu, söyle işin yağım seviyesinin netleştiğini, Bursa 1. ATM tarafından yapılan yargılama aşamaşında alınan 04/07/2019 tarihli bilirkişi raporunun müvekkili şirketin alacağının tespiti için yeterli ve hükme esas alınmaya uygun bulunduğunu, bu raporla; işin başından sonuna kadar yapılan ve bedeli 5.003.000,00 TL olan iş nedeniyle işin başından sonun a kadar yapılan imalatların bedelinin 4.725243,70 TL ve iş boyunca toplam 1.383.354,95 TL aldığı ve bu taahhüt işi nedeniyle davalı yandan 3.341.888,75 TL bakiye alacağının olduğunun anlaşıldığını, mahkemece tespit edilen bu bakiye alacaktan icra takipleri nedeniyle 590.000,00 TL asıl alacak tahsil edilmiş olup geriye 2.751.888,05 TL alacaklarının kaldığını, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete Bursa 10. Noterliğinin 30/10/2018 tarih ve 45460 yevmiye nolu ihtarı ile bakiye alacağın 7 iş günü içinde ödenmesi talep edilmiş ise de; davalı taraf İzmir 26. Noterliğinin 11536 yevmiye numaralı 02/11/2018 tarihli ihtarnamesi ile borcu inkar ettiğini ve ödemeyeceğini bildirdiğini, müvekkili şirket tarafından bu kez davalı aleyhine Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasında alacağının bir kısmına mahsuben 2.200.000,00 TL’lik alacak yönünden ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi nedeni ile icra takibinin durduğunu, bu nedenle davalının itirazının iptali ile %20 oranından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava ederim, Sulh olmuyoruz, Arabuluculuk başvurusu yaptık, olumsuz sonuçlanmıştır. Delillerimi dosya içerisine sundum, bizce bütün deliller tamamlanmıştır, bilirkişi incelemesi yapılsın, netice itibariyle davamızın kabulüne karar verilmesini isterim demiştir.
Birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/1 esas sayılı dava dosyasında davalının cevabı: Müvekkilim şirketin 23/07/2012 tarihinde dava dışı Kastamonu Merkez İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliği ile Kastamonu Ilgaz Dağı Yurduntepe Telesiyek Mekanik Tesisi Yapım işine ilişkin sözleşme imzalandığını, dava dışı birliğin 05/09/2013 tarih 19 nolu Encümen karaı ile %22,5’luk iş artışına giderek davalı şirkete günübirlik tesis, kafeterya, su depoları ve kanalizasyon yapını içeren ek işleri yüklediğini, inşaat yapımında tecrübesi olman davalı şirketin ilgili birlik ile yazışmaları neticesinde bu işlerin yapımı konusunda 01/07/2014 tarihinde davacı şirket ile görüşerek davalı şirketin 01/07/2014 tarihinde ek işlere ilişkin yapmış olduğu tespit ve işin yapımına ilişkin teklifi o tarihte şirketin müşterek yetkilileri tarafından imzalanarak müvekkili şirkete sunduklarını, müvekkili şirketin davalı şirketi mekanik tesis işlerini yapmaya yeterli görmeyerek bu işleri kendi üstlendiğini, teklifteki bu kalemi ve 150.00,00 TL ilk iş avansını kabul etmeyerek yalnızca bina inşaatlarına ilişkin yapımı davacı firmaya yüklemiştir. İşbu teklifin “F” Bendinde işin süresi başlığı ile davalı yüklenici şirket 90 (doksan) günde işi bitirmeyi taahhüt ettiğini, Davacı şirketin, yapmadığı imalatların bedelini de tahsil etmek üzere davalı müvekkile karşı Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/…, Bursa 17. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… takip numaralı dosyaları ile icra takibi başlattığını, İlgili icra takiplerinden taşınma dolayısı ile süresi içerisinde haberdar olamayan davalı şirket işbu takiplere karşı menfi tespit davası açmak zorunda kaldığını, Davacı firmanın yüklenmiş olduğu Günü Birlik Tesis, Kafeterya, Su Depoları ve Kanalizasyon Yapımını içeren ek işlere ilişkin imalat tespitleri ise kısmi sunulan bilirkişi raporunun 4,5,6 ve 7. Sayfalarında yer aldığını, işbu sayfalar cevap dilekçesi ekinde Sayın Mahkemenize sunduklarını ve imalat kalemlerinin tamamına yakınının %0 olduğu açıkça görüldüğünü, Davalı şirketin önceki hakedişleri ve 03.07.2014 tarihi itibari ile düzenlediği; dava dışı Kastamonu Valiliği’nin 21.07.2014 tarihinde onayladığı hakediş raporlarında Günü Birlik Tesis, Kafeterya, Su Depoları ve Kanalizasyon Yapımını içeren ek işlere ilişkin hiçbir imalatın henüz yapılmadığı; ancak davalı şirket … tarafından Telesiyeje ilişkin tüm otomasyon, direk, halat, makara ve enerji nakline ilişkin imalatların tamamlandığı açıkça görülmektedir. Bu surette davacı şirketin iddia etmiş olduğu %88,30’luk iş bitişinin kendi yapmış olduğu imalattan kaynaklanmadığı izahtan vareste olacaktır. Öyle ki 12.10.2015 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde aynen ”yapılan tüm imalatların (inşaat-elektrik-mekanik) toplam imalata oranı” %88,30 olarak tespit edilmiştir. Öncelikle davacı şirketin işbu davasına dayanak gösterdiği 2016/887 E., 2018/1154 K. (Birleştirilen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/347 E.) sayılı dosyasının halen kesinleşmemiş derdest bir dosya olmasından bahisle işbu dosyanın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise davacı şirketin, her türlü hukuki dayanaktan yoksun haksız ve mesnetsiz yönelttiği işbu davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan ederim, Sulh olmuyoruz, Arabuluculuk süreci olumsuz sonuçlanmıştır. Delillerimi dosya içerisine sundum, davanın reddine karar verilmesini isterim demiştir.

Birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/215 esas sayılı dava dosyasında davacının talebi : davacı … … … tarafından davalı … Otomotiv Enerji Turizm Yatırım Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti aleyhine tazminat davası açıldığı, davada Kamu İhale Kurumunun 21.12.2014-2502.2016 tarihleri arasında teleferik ve telesiyej işlerine ilişkin ihale dökümanları geldiğinde ve incelendiğinde müvekkilinin ihalelerden yasaklanması neticesinde uğradığı maddi zararın hesaplanabileceği, ayrıca müvekkili şirketin ticari itibarının zedelendiği ve bu yüzden de zarar uğradığı, ayrıca sözleşmesi feshedilen müvekkili şirketin sözleşmesinin feshedildiği dönemde kesin kabule kadar vermiş olduğu teminat mektubunun da paraya çevrilerek, teminat mektubunda yazılı tutar kadar müvekkilinin zarara uğradığı ve bu tutardan da davalı şirketin sorumlu olduğu, ayrıca dava dışı idare ile kesin kabul işlemleri yapamamış olması sebebiyle dava dışı idareye gecikilen her gün için sözleşme gereği cezai şart ödediği, bu tutardan da yine aynı şekilde davalı şirketin sorumlu olduğu, anılan nedenlerle davalı şirketin kusuruyla müvekkilinin yukarıda belirtilen zararlarına yol açtığından fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000.000,00 TL tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Ana dava menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı ana davada Bursa 17.İcra Müdürlüğünün 2015/… sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.
Eldeki davanın yargılaması devam ederken aynı sözleşmeye ilişkin uyuşmazlıktan kaynaklı bir kısım davalar açılmış olup mahkememizin 2017/347 esas sayılı dosyasında açılan dava ile Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/1 ve 2020/215 esas sayılı dosyalarında açılan davalar mahkememiz dava dosyalarıyla birleşmiştir
Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/1 esas sayılı dosyasında birleşen dosya davacısı ana davanın davalısı Bursa 10.İcra müdürlüğünün 2019/… sayılı sayılı dosyasında itirazın iptalini talep etmiş, Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/215 esas sayılı dosyasında ana davanın davacısı aynı zamanda bu birleşen dosyanın davacı sıfatıyla sözleşmeye aykırılık nedeniyle oluşan zararların kısmi dava olarak talep edildiği ve şimdilik 1.000.000,00 TL tazminat alacağının davalıdan talep edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizin birleşen 2017/347 esas sayılı dosyasında ise ana davanın davacısı … bu davada da davacı sıfatıyla Bursa 5.İcra Müdürlüğünün 2015/… sayılı dosyasında menfi tespit talebinde bulunmuştur.
Esasında gerek ana dava gerekse birleşen davadaki uyuşmazlıkların tamamı taraflar arasındaki Kastamonu Ilgaz Yurdumtepe mevkiinde bulunan telesiyej tesisinin eksik kalan kısımlarının tamamlanmasına ilişkin taşeronluk sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Müteahhit ana dava davacısı … olarak adlandırılacak taşeron ana dava davalısı ise … olarak adlandırılacaktır.
… ile Kastamonu Valiliği- İl Özel İdaresi arasında Kastamonu Ilgaz Yurdumtepe mevkiinde bulunan telesiyej tesisinin yapımına ilişkin sözleşme akdedilmiştir.
Sözleşmede imalatları belli bir süre … yaptıktan sonra tamamlayamayacağını anlaşınca … ile eksik kalan işlerin tamamlanması konusunda sözleşme akdedilmiştir.
Daha önce mahkememizce 2016/887 esas sayılı dosyası üzerinden 19/09/2018 tarihli karar ile ; ana davanın ve birleşen 2017/347 esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karar Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesinin 24/02/2021 tarih 2019/1439 esas 2021/355 karar sayılı ilamı ile kaldırılmıştır, kaldırma gerekçesinde” dosyada 03/07/2014 tarihli sözleşme ile … tarafından imza itirazında bulunulan 17/09/2014 tarihli sözleşme yine bu sözleşme ile aynı hükümleri içeren ve imzası kabul edilmeyen SGK’ya sunulan 08/08/2014 tarihli sözleşme bulunduğu, davacı davalının dayandığı sözleşmelerin davalı ise davacının dayandığı sözleşmeleri kabul etmemekle birlikte davalının davacının yüklendiği işin bir kısmını yerine getirdiği, iki tarafında kabulünde olup, taraflar arasında iki tarafında üzerinde mutabık kaldığı yazılı bir eser sözleşmesi bulunduğu ispatlanamadığından davacının imzaya itiraz ettiği 17/09/2014 tarihli eser sözleşmesine dayanılarak sunulup sunulmadığının hatalı olduğu 6098 sayılı TBK’nın 526 ve izleyen hükümleri uyarınca yetersiz iş görme hükümlerine göre serbest piyasa rayiçleri dikkate alınarak alınacak bilirkişi raporları sonucunda bir değerlendirme yapılması gerektiği, davalının işe başladığı tarih belirlenip işi bıraktığı tarihe kadar davacı adına vekaletsiz iş görme hükümlerine göre alacak miktarının belirlenmesi gerektiği gerekçe olarak belirtilmiştir.
Ancak istinaf mahkemesinin imzası inkar edilen sözleşme bulunduğu gerekçesiyle taraflar arasında mevcut bir sözleşme olmadığı hukuksal görüşü mahkememizce benimsenmemiştir, zira imzanın inkarı halinde yapılması gereken araştırma sözleşmedeki imzanın inkar edene ait olup olmadığının grafolojik inceleme ile belirlenmesi olmalıdır, mahkememizce öncelikle imalat bedellerinin vekaletsiz iş görme mi yoksa imzanın … yetkilisinin eli ürünü olması durumunda bu sözleşme hükümlerine göre mi belirlemesi gerektiği araştırılmıştır. Bu kapsamda davacı …’e imza inkarı açıklattırılmış, davacı … yetkilisi … … ‘in yazı ve imzalarının alınması hususunda hazır edilmesi için kesin süre verilmiş, ancak hazır edilmesi istenen celseye mazeret göstererek davacı yetkilisi katılmamış, bu hususta davacı … ‘e yeniden kesin süre verilmiş, 02/06/2022 tarihli celsede … yetkilisine usul ekonomisi huzurda yazı ve imzaları alınmadan önce imzaya ilişkin beyanları yeniden sorulmuştur.
… yetkilisi duruşmadaki beyanlarında kendisine gösterilen 17/09/2014 tarihli sözleşmedeki imzaların hiç bir isini inkar etmemiş yalnızca son sayfada elle yazılan 17/09/2014 tarihi ibaresini kabul etmediğini açıklamış, sonuç olarak sözleşmedeki imzaları inkar değil kabul etmiştir.
Tarihle ilgili olarak da bir sözleşmeyi imzalarken tarih koyulmaması sözleşmenin hangi iş için yapıldığı belirliyse sonuca bir etkisi olmayacaktır, davalı … söz konusu tarihin … …’in …’deki hisselerinin 16/09/2014 tarihinde devrettiğini , hisseleri henüz devretmeden kurumlara bildirilmiş bir sözleşme olmaması için tarihin devir tarihinden sonraki 17/09/2014 tarihi olarak … …’in isteği üzerine atıldığını belirtmiştir.
Tarihin hangi gerekçeyle bu şekilde yazıldığının sonuca etkisi yoktur, zira tarafların imzalamış olduğu bu sözleşmenin dava konusu edilen Kastamonu Ilgaz Yurdumtepe mevkiinde bulunan telesiyej tesisinin eksik kalan kısmının davalı … tarafından tamamlanmasına yönelik taşeronluk sözleşmesi olduğu sabit olup, tarafların da kabulündedir.
O halde imzası inkar edilmeyen sözleşme hükümlerine göre imalat bedelleri belirlenmelidir.
Bilirkişi incelemesi yapılmadan önce Kastamonu Valiliği İl Özel idaresi merkez köylere hizmet götürme birliği başkanlığı’na müzekkere yazılarak ”Kastamonu ili , Ilgaz dağı yurdun tepe mevkiinde konuçlandırılan telesiyeş tesisinin yapımına ilişkin olarak gerek ilgili kurumun yapmış olduğu imalatlara ilişkin tüm belgeler gerek dosyamız davacısı … … tarafından yapılan imalatlar gerekse davalı birleşen dosya davacısı … Otomotiv Ltd. Şti. Tarafından yapılan imalatlara ilişkin tüm belgeler hakediş tutanakları seviye tespit tutanakları eksik imalatlara ilişkin tutanak ve bildirimlerin bir örneği dosyamız arasına alınmıştır.
Bu aşamadan sonra dosya 3 kişilik İnşaat Mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş gerek dosyaya sunulan deliller gerekse dosya arasına celp edilen bilgi ve belgeler hep birlikte incelenerek … ‘in yapmış olduğu imalat oranı ve seviyesi belirlenerek yapılan imalatları taraflar arasında imzası inkar edilmeyen sözleşme hükümlerine göre hesaplama yapılması istenilmiştir.
Kastamonu Ilgaz Yurdumtepe mevkiinde bulunan telesiyej tesisinde sözleşmeye göre parasal değeri 14.,074.000,00.-TL, gerçekleşme oranı % 88,83 gerçekleşen imalat parasal değeri 12.502.116,53TL kalan imalat parasal değeri 1.571.883 47TL olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan işin seviye tespitinin Yapı Denetim Komisyonu son durum raporunda %88,60 oranında, son durum raporunda % 88,83 oranında, 12/10/2015 tarihli tespit tutanağında %88,30 oranında olduğu , belirlenmiştir, mahkememizce de 12/10/2015 tarihli tespit tutanağında belirtilen %88,30 oranı kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre toplam iş bedelinin 5.003.900 TL olduğu, bunun anlaşmaya takiben ilk iş avansı olarak 150.000,00 TL’sinin ödenmesi 4 nolu hakedişte 2.650.000,00 TL, 5 nolu hakedişte 1.703.900 TL son 6 nolu hakedişte 500.000,00 TL şeklinde ödemesinin yapılması gerektiği kararlaştırılmış, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre söz konusu imalat işleri için taraf defterlerinde 2014 ve 2015 yıllarında davalı … ‘in davacı …’ten toplamda 1.486.354,95 TL olduğu, yapılan inceleme ve dosya arasına alınan belge ve bilirkişi raporlarına göre imalat bedelinin %88,30 oranında olduğu, sözleşmeye göre taahhüt bedelinin 5.003.900,00 TL olduğu, işin tamamlanma oranına göre sözleşmedeki yapılan imalat tutarının 4.418.443,70 TL olduğu, iş artış tutarı bulunduğu ( G.Birlik ve kafe yıkımına ilişkin iş artışı ) bunun tutarının KDV dahil 306.800,00 TL olduğu toplam alacağın 4.725.243,70 TL olduğu, davacı … tarafından yapılan 1.486.354,95 TL tutarındaki ödeme düşüldüğünde davalı … ‘in 3.338.888,84 TL alacağının bulunduğu belirlenmiştir.
19/10/2022 tarihli celsede Dosyanın rapor düzenleyen bilirkişiye tevdii ile birleşen Bursa 3.ATM 2020/215 esas sayılı dosyasında davacı … tarafından Kastamonu Valiliği ile yapılan ihale sözleşmesinin 23/07/2012 tarihinde yapılmış olması, davacıya bu sözleşmede 250 takvim günü verilmiş olması da dikkate alınarak davacının birleşen dosya davalısı … ‘le yapmış olduğu alt taşeronluk sözleşmesi kapsamında davalının imalata başladığı bildirilen Temmuz 2014 tarihinden itibaren davacının aldığı bu ihale kapsamında işin tamamlanma tarihine kadar ne kadar süre kaldığı, ne kadarlık bir süre zarfında imalat gerçekleştirildiği, bu süre zarfında hangi oranda ve ne miktarda imalat yaptığı, davacı … ‘in gecikmeye ilişkin iddiaları kapsamında asıl ihale sözleşmesinin 2012 yılında yapılmış olduğu da dikkate alınarak gecikmenin ve davacının maruz kaldığı ve iddia ettiği sonuçlarının davalı Turswiss ‘in alt taşeron olarak işi üstlendiği dönem öncesine dayanıp dayanmadığı, davalının işi üstlendiği dönemden sonra gecikme nedeni olabilecek kusurlu iş ve eylemlerinin bulunup bulunamadığı denetlenerek davacının ileri sürdüğü zararlardan sorumluluğu bulunup bulunmadığının denetlenebilmesi bakımından rapor düzenlenmesinin istenilmiştir.
İstinaf mahkemesince işe başlama ve işin sonlandırılma tarihinin tespit edilmesi talep edilmiştir.
Gerek bilirkişi raporlarında gerekse davacı … vekilinin beyanlarında davalı …’in imalatlara 01/07/2014 tarihinde başladığı anlaşılmaktadır.
Kar yağışı nedeniyle şantiye çalışmalarına 14/11/2014 tarihinde ara verildiği, …’in 137 günlük süre zarfında imalat gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.
Davacı … imalatların davalı …’den kaynaklı olarak geciktiğini ileri sürerek birleşen Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/215 esas sayılı dosyasında maddi tazminat isteminde bulunmuş ise de davacı …’in imalatlara 23/07/2012 tarihinde yapılan sözleşme ile başladığı, davalı …’in eksik kalan imalatları tamamlamaya 01/07/2014 tarihinde başladığı, davacı …’in yaklaşık 2 yıl süren bu tarih aralığında yalnızca %47,69 oranında iş tamamladığı, davalı …’in ise ihale sözleşmesine konu işin 137 günde %41,04 oranındaki kısmını tamamladığı anlaşılmaktadır. Davacı …’in işin yapımının davalının kusuru ile geciktiğini ileri sürmüş ise de bunun aksine işin gecikmesi davacının 2 yıl süren bir süreçte %47,69 oranında imalat yapmasından kaynaklanmıştır. Kalan 137 günlük imalat süresinde davalı …’in %41,04 oranında iş yapmasına karşı bu konuda gecikmeden kaynaklı sorumluluğun davalı …’e ait olduğunu kabul etmek mümkün değildir.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalı … kalan işi tamamlamayı 5.003.900,00 TL ‘ye taahhüt etmiştir. Öncelikle kalan iş miktarının ne olduğu belirlenmelidir, yapılan incelemelerde davacı …’in %47,69 oranında iş yaptığı anlaşılmakla geriye kalan iş oranı %52,31 oranıdır, yani taraflar toplam işin %52,31’lik kısmının 5.003.900,00 TL üzerinden tamamlanacağını kararlaştırmışlardır.
Davacının yaptığı imalat tutarı sözleşmeye uyarlanarak davacının alacak miktarı belirlenmelidir, davacının yaptığı imalat tutarı %40,61 ‘dir, nitekim davacı da söz konusu ihalede yapılan tespit raporuna göre işin %88,30’luk kısmının yapıldığını duruşmada kendisi de beyan etmiştir.12/10/2015 tarihli tespit tutanağında belirtilen %88,30 oranı dikkate alındığında bu işin %47,69’luk kısmını davacı … , %40,51 ‘lik kısmını davacı … gerçekleştirmiştir.
Eksik kalan kısmın tamamlanması olarak kararlaştırılan taraflar arasındaki sözleşmede eksik kalan %52,31 ‘lik oranın karşılığı 5.003.900,00 Tl olarak belirlenmiş olmakla davacının %52,30’luk kısmında yaptığı %40,51’lik kısma tekabül eden imalat bedeli 3.882.551,02 TL olmaktadır. Bu imalat bedelinin KDV dahil 306.800,00 TL’lik sözleşme dışı imalat eklendiğinde davacının alacağı 4.189.351,02 TL ‘ye tekabül etmektedir, burada 310.604,08 TL’lik sigorta bedeli düşüldüğünde davalı …’in alacağı 3.878.746,94 TL ‘dir. Sözleşme kapsamında taraf defter ve kayıtlarına göre davacı … tarafından ödenen 1.486.354,95 TL düşüldüğünde 2.705.139,73 TL davalı …’in bakiye 2.392.392,00 TL alacağı kalmaktadır.
Davacı … ana davada borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir, oysaki davacı takibe konu edilen Bursa 17.İcra Müdürlüğünün 2015/… sayılı dosyasındaki tutar kadar davalı …’e borçludur. Ana davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı … Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/215 esas sayılı dosyasında sözleşmeden kaynaklı gecikmeler nedeniyle tazminat talebinde bulunmuş ise de gecikmenin davalı …’den değil davacı Bartholetten kaynaklandığı anlaşılmakla birleşen 2020/215 sayılı davanın da reddine karar verilmiştir.
Birleşen Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/1 esas sayılı dosyasında takibe konu alacak 950.000,00 TL’dir. Davacı …’in Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyasına takibe konu ettiği 950.000,00 TL tutar kadar davalı Bartholetten alacağı bulunduğundan birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına hükmolunmuştur.
Eldeki davada birleşen dosya çokluğu nedeniyle sehven birleşen 2017/347 esas sayılı dosyasında hüküm kurulmadığı görülmekle HMK 305 A maddesi uyarınca tarafların hükmün tamamlanmasını isteyebileceği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A-Mahkememizin 2021/330 esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan başlangıçta alınan 5.037,87 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 4.857,97‬ TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 44.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,

B-Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/1 esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının İPTALİNE,
3-Takibin talep edilen 950.000,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihi itibariyle avans faizi uygulanmak üzere DEVAMINA,
4-950.000,00TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 64.894,5‬0 TL harçtan başlangıçta alınan 54,40 TL peşin harç, icra veznesine giren 15.207,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 49.632,6‬0 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafça yapılmış olan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yapılmış olan 124,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 122.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
10-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların davacı tarafa iadesine,
C-Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/215 sayılı dosyası yönünden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan başlangıçta alınan 17.077,50 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 16.897,6‬0 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 128.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,

Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunu, usulen anlatıldı. 01/02/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır