Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/321 E. 2023/379 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/321 Esas
KARAR NO : 2023/379

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – T.C.N. …
VEKİLİ : Av. … – Cumhuriyet Mah. Yağmur Sok. No:30 Kat:5/9 Elmas Evler Sitesi B Blok Nilüfer/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Ulu Cad. Yeşil Han Kat:4 No:59-60 16020 Osmangazi/ BURSA
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2016
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili beyanlarında özetle ; davacı şirketin inşaat taahhüt alanında faaliyet gösterdiği, taahhut ettiği bazı projelerinin çatı işlerinin üretimi konusunda davalı tarafla anlaştığını, taraflar arasındaki sözlü mutabakat neticesinde davacı şirket tarafından toplam 461.750,00 TL’lik çekin keşide edilerek güven esasıyla davalıya teslim edildiğini, bu çeklerden vadesi gelenler için toplam 223,750,00 TL ödemede bulunulduğunu, makbuz karşılığı nakden yapılan ödemelerin toplamınında 20.000,00 TL olduğunu, davalı tarafça başlatılan icra takip dosyasında İİK 89/1 maddesi kapsamında yapılan ödemeninde 45.525,33 TL olduğunu, bu şekilde ödemeler toplamının 289.275,33 TL olduğunu, davalıda bulunan toplam 238.000,00 TL ‘lik çekin konusuz kaldığını, davalının konusuz kalan çekle ilgili Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2015/… , 2015/…, 2015/… ve Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyalarıyla icra takibi başlattığını, dosyaların derdest olduğunu, sözkonusu icra dosyalarındaki borcun yokluğunun tespiti ile takiplerin iptaline ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili beyanlarında özetle ; Davacı …’ın ihalesini aldığı ve üstlendiği, bir çoğu kamu kurum ,idare ve şirketlerine ait işlerin faaliyet konusuna bağlı kalarak davalı tarafından PVC ve çeşitli inşaat işlerinin üstlenilip tamamlandığını, bu nedenle taraflar arasındaki cari hesap ve anlaşmalara bağlı olarak yapılan işlere karşılık verilmiş çekler olduğunu, yapılan tüm işlerin resmi, faturalı, teknik inceleme ve hakediş aşamalarının tamamlanıp teslim edildiğini, iş keşiflerinin yapıldığını, ücret konusunda anlaşıldığını ve işlerin tamamlanarak teslim edildiğini, her nekadar davacı borçlu olmadığını iddia etmekte ise de, Bursa 4. Noterliğinin 24/11/2015 tarih 6797 yevmiye nolu temliknamesi ile alacağını davalıya devir ettiğini, ancak sözkonusu temliknamenin Belediye tarafından kabul edilmemesi nedeniyle şimdiye deyin nakit paraya tedavül edilemediğini, dosyaya sundukları iş yapım kayıtlarının tamamının davacı tarafından imzalandığını veya davacı tarafın yetkilisi ve kontrolörü olan … tarafından imzalanarak kabul edildiğini, ilgili kurum ve kişilerce de iş kontrolünün tamamlanarak davacıya hakediş ödemelerin yapıldığını, davacının hakediş ödemelerini alınmış olunmasını dahi davalının üstlenmiş olduğu işleri tamamladığını açık göstergesi ve ispatı olduğunu, davacının ödeme yapmayacağını ve bir kısım çeklerin iadesini talep etmesi üzerine davalı tarafından 30/07/2015 tarih 000091 tahsilat/ tediye makbuzu ile iade edilmiş olan iki çekten birininde dava dilekçesinin birinci sayfasının 11. Sırasında ödeme yapılmış gibi gösterildiğini, davalının davacıya yaptığı işin bir çoğunun resmi iş yerleri olduğunu, davacınında buralardan aldığı iş ve hizmet karşılığı tahsilatı davalıya ödemediğini, bu nedenle Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2015/… , 2015/…, 2015/… esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlattıklarını, alacağın tahsili için davacının taşınmazlarının satış işlemine başlandığını, davacı tarafça takip başlatılmasından sonra borca itiraz edilmediğini, takibin kesinleştiğini, hatta ödeme ile ilgili görüşmeler yapıldığını, davacının kısmi ödemeler yaptığını, ancak bakiye borcun ödenmesine yanaşmadığını, bu nedenle satış işlemlerine devam olunduğunu, davacının işbu menfi tespit davası ile birlikte kıymet taktirine itiraz davası da açtığını, amacının zaman kazanmak olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2015/…, 2015/…, 2015/… ve Bursa 11.İcra Müdürlüğünün …… sayılı takip dosyalarına konu çekler dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespiti isteminden kaynaklanmaktadır.
Mahkememizin 2016/1223 E, 2018/221 K.sayılı ilamı ile verilen karar Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7.H.D’nin 09/02/2021 tarih 2019/1494 E, 2021/214 K.sayılı ilamı ile kaldırılması üzerine yeniden esasa kaydedilmiştir.
Dosya incelemesinde; Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak aradaki eser sözleşmesinin varlığı konusunda ihtilaf yoktur, davacının da takibe konu çekleri bu eser sözleşmesi dolayısıyla davalıya verdiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf cevap dilekçesinde de bu hususu belirterek 27 liste halinde dökümünü yaptığı işlere ilişkin olarak verilmiş çekler olduğunu kabul etmiştir.
Taraflarca çeklerin temel ilişkisi belirlenip bu hukuki ilişkiye çekler hasredildikten sonra davacının yaptığı iş toplamı ile davalı tarafından yapılan ödemeler ile ve verilen çekler toplamı dikkate alındığında çek bedellerinden karşılıksız kalan kısmın bulunup bulunmadığını saptamak gerekmektedir.
Burada her şeyden önce dava dosyasının tarafların iddia ve savunmaları bakımından dava ve cevap dilekçeleri nazara alınarak usule ilişkin hususlara değinmekte fayda vardır. Dava dilekçesinin içeriğinin nasıl olması hususunda HMK 119.maddesinde hüküm bulunmaktadır. Burada davanın konusu ile davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakaların sıra numarası ve iddia edilen her bir vakıanın hangi delille ispat edileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Yine cevap dilekçesinde ilişkin HMK 129.maddesinde cevap dilekçesinin içeriği belirtilmiş olup burada da davalının savunmasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında özetlenmesi ve her bir vakıanın hangi delille ispat edileceğinin belirtilmesinin gerektiği açıklanmıştır.
HMK 141.maddesinde iddia ve savunmaların genişletilmesine ilişkin hususlar açıklanmış, ön inceleme aşamasına kadar tarafların iddia ve savunmalarını serbestçe değiştirebileceği ön inceleme aşamasında ise karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmaların genişletilebileceği düzenlenmiştir.
Bu hükümlerden maksat tarafların ön inceleme aşamasına kadar iddia ve savunmalarını serbestçe belirleyip ön inceleme aşamasında taraflar arasındaki ihtilaf konuları tespit edilerek bu ihtilaf konularına göre taraflarca iddia ve savunmalarının ispatı olan deliller toplanmak suretiyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü gerekmektedir. Bu açıklamalardan sonra tarafların dava ve cevap dilekçelerinde ileri sürdüğü iddia ve savunmaları tespit edecek olursak;
Davacı taraf yargılamanın her aşamasında ve dava dilekçesinde dava konusu çeklerin yapılan işler karşılığı olmak üzere güven esasına dayalı olarak verildiğini, toplam ödemelerde nazara alındığında çeklerin bedelsiz kaldığını iddia etmektedir. Davalı taraf cevap dilekçesinde ise 27 sıra halinde belirttiği işlere ilişkin olarak dava konusu çeklerin verildiğini bu işlere ilişkin olarak tüm işlerin resmi faturalı teknik inceleme ve hakediş aşamalarının tamamlanarak teslim edilmiş işler olduğunu açık bir şekilde beyan etmiştir. Yine yapılan işlerin karşı tarafa teslim edildiğini bu teslimlerinde davacının temsilcisi … tarafından imza karşılığı teslim alındığını belirtmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere davalı yaptığı tüm işlerin faturalı işler olduğu ve resmi kayıtlarda bulunduğu savunmasını ileri sürmüştür. Ön inceleme aşaması tamamlanana kadar hiç bir aşamada bir takım işlerin faturasız işler olduğuna yönelik ve faturasız işlerin mahallinde keşif yapılmak suretiyle bedellerinin belirlenmesine yönelik savunması bulunmamaktadır aksine tüm işlerin faturalı işler olduğunu açıkça ortaya koymuşlardır kaldı ki 27 kalem olarak sayılan işlerin tamamlanarak teslim edildiği belirtilmektedir. Cevap dilekçesinde yine hangi işlerin faturalandırmadan yapıldığı da açıkça belirtilmiş değildir. Yargılamanın basitliği, çabukluğu ve ucuzluğu ilkesi nazara alındığında 27 adet işin keşfinin yapılması yargılamamız dosyası bakımından davacının iddiaları ile davalının savunmaları da dikkate alındığında toplanması gereken bir delil olarak görülmemiştir. 27 eserde keşfin yapılması da dosyayı çözmekten öte çözümsüzlüğü ve karmaşık hale getirmekten öteye gitmeyecektir, esasında anılan yasal düzenlemeler ve davalının cevap dilekçesindeki beyanlarına göre bunu yapmak usulen mümkün de değildir. Yukarıda da belirtildiği üzere ön inceleme duruşmasına kadar tarafların iddia ve savunmalarını açıkça ve serbestçe ortaya koyması ve bundan sonra ön inceleme aşamasında taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları tespit edildikten sonra bu uyuşmazlık noktalarına göre tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin vakaların dayanağı olan deliller toplanarak hüküm kurmak gerekmektedir.
Bu haliyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın dosya kapsamı iddia ve savunmalar nazara alındığında tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle davacının yaptığı ve faturalandırılarak defterlerine yansıttığı ve davalının defterlerinde kayıtlı bulunan faturaların toplamı karşılığı toplam alacağını tespit edip davalının bu işler karşılığı yapmış olduğu ödemeler ile dava konusu çeklerin toplamında arada fark var ise bu fark kadar çekler bakımından borçlu olmadığını tespit etmek suretiyle uyuşmazlığı çözümlemek yoluna gidilmiştir. Raporlar alınana kadar davalı tarafın bir kısım işlerin faturalandırılmadığı ve faturalandırılmayan işler bakımından da alacağının bulunduğu savunması ortaya konulmuş değildir. Bu aşamadan sonra ortaya konulurken de yine 27 kalem iş bakımından hangi işlerin faturasız yapıldığı ve keşfinin yapılmasının gerektiği ortaya konulmamıştır.
Bu haliyle mahkememizce usule ilişkin düzenlemelerde dikkate alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari defter ve kayıtlar ile davacı tarafından düzenlenen faturalar, bu faturaların karşılığı davalı tarafından yapılan ödemeler tespit edilmek suretiyle dava konusu çeklerin ne kadarlık kısmının karşılıksız kaldığının tespit edilerek çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Buna göre Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında dosyanın bir mali müşavir, bir inşaat mühendisi ve hesap uzmanı (emekli icra müdürü veya icra müdürüne) tevdi edilerek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir. Bu raporlara göre her iki tarafında ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu lehlerine delil teşkil ettiği anlaşılmıştır.
İnşaat Mühendisi bilirkişi …, Mali Müşavir bilirkişi ……. ve Hesap uzmanı İcra Müdürü bilirkişi …..’ nın 22/06/2022 tarihli raporlarında özetle: Davalı vekilince mahkemeye sunulan davaya cevap dilekçesi ekinde davacıya yaptığını iddia ettiği 27 adet işe ait olduğu belirtilen, PVC doğrama çizimleri, plan, kroki, spariş fişi hesap ekstreleri gibi belgelerin fotokopilerinin sunulduğunu, sunulan belgelerden davacının bu belgelerde yapıldığı iddia edilen imalatları yaptırıp yaptırmadığı, yaptırdı ise hangi marka, hangi serinin kullanıldığı, profil ağırlıklarının ne olduğunun anlaşılamadığı, yapıldığı iddia edilen imalatların hesabının çıkarılarak denetlenmesinin teknik olarak mümkün olamadığı, diğer taraftan bahsi geçen 20.11.2015 tarih ve 608182 nolu fatura içeriğinde 3,60 TL/Kg fiyatlı 20.200 kg KDV dahil 85.809,60 TL bedelli çelik çatı imalat, montaj, malzeme ve işçiliğinden bahsedilmekte olup, Çelik çatının nerede yapıldığı, projesinin bulunmadığı, ölçüsünün ne olduğu, hangi tip profil yada saç kullanıldığı belli olmadığından faturada geçen imalatın doğruluğunun denetiminin teknik olarak yapılması mümkün olamadığı, 08.02.2022 tarihli duruşmada davalı vekili tarafından; “davacı taraftan Bursa Büyükşehir Belediyesinden olan alacağını bize temlik etti Büyükşehir belediyesi bu alacağı ödemedi, bu alacağın konusu da müvekkilimin yapmış olduğu inşai işlerdir, eğer biz inşaat yapmasaydık neden bize alacak temlik edilsin, bize temlik alacağı ve takip dosyasındaki borçlar ödenmedi, sadece kısmi ödemeler yapılmıştır, taleplerimizi karşılar bir rapor aldırılmasını talep ederiz” dediğinin görüldüğü, ancak dosya içerisinde Bursa Büyükşehir Belediyesinin temlik belgesinin görülmediği, bu nedenle taraflarınca bu hususta bir değerlendirme yapılamadığı, davacının davalıdan 265.059,81 TL alacaklı olduğu ancak yapılan düzeltmeler neticesinde davacının davalıdan 154.250,21 TL alacaklı olduğu; Davalı şirketin kendi defterlerine göre ise; davacıdan 79.250,21 TL alacaklı olduğu ancak yapılan düzeltmeler neticesinde davalının davacıdan 154.250,21 TL alacaklı olduğunun görüldüğü,
1.Seçeneğe Göre; Davalı … PVC Demir Doğ. Ltd.Şti.’nin davacı adına düzenlediği 85.809,60 TL’lik ihtilaflı faturanın varlığında; Davacı borçlunun davalı alacaklıya 238.000,00 TL çek bedellerinden, davacının alacaklı olduğu 154.250,21 TL çıkartıldığında geriye; (238.000,00-154.250,21) 83.749,79 TL kaldığı; Kalan bu tutardan , davalı tarafın 2015/… E. Sayılı dosyadan tahsil ettiği çek sorumluluk tutarları dahil (45.525,33+ 2.400,00) 47.925,33 TL düşürüldüğüne geriye (83.749,79- 47.925,33) 35.824,46 TL kaldığı, bu duruma göre, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2015/…, 2015/… ve 2015/… E. Sayılı takip dosyalarına konu edilen çek bedellerinin icra takibinden önce tamamen ödendiği ve davacının bu dosyalardan dolayı borcunun bulunmadığı; Davalının kalan 35.824,46 TL alacağı dolayısıyla; Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2016/… E. sayılı takip dosyasında icra takibine geçildiğinden; yukarıda (B/3.4’de) hesaplandığı gibi icra harç ve masrafları ile birlikte dava tarihine kadar 50.909,80 TL alacaklı olduğu,
2. Seçeneğe Göre: Davalı … PVC Demir Doğ. Ltd.Şti” nin davacı adına düzenlediği 85.809,60 TL” lık ihtilaflı faturanın yokluğunda; Davacının davalıdan, tüm takip dosyalarındaki borç miktarından daha fazla alacaklı olduğu, bu sebeple hakkında açılan takipler nedeniyle, davalıya borcunun bulunmadığı, aksine icra dairesine ödediği, 45.525,33 TL’nin de fazladan ödendiği ” mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporunun yeterli, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda tüm dosya içeriği incelendiğinde;
Davalı kayıtlarına göre davalı davacıya 79.250,21 TL tutarında borçludur. Davacı kayıtlarında ise davacı davalıdan 260.059,81 TL tutarında alacaklıdır. Tarafların defter ve kayıtları arasındaki farklılık davacının defterlerinde kayıtlı olarak görülen ancak davacı defterlerinde kayıtlı olmayan 75.000,00 TL tutarındaki ödeme,02/01/2015 tarihli 10.000,00 TL’lik davacı kayıtlarında yer alan çek, 15.000,00 TL tutarlı çekin davacı tarafından davalıya iade edilmesi ve yine davalı kayıtlarında yer alan 85.809,60 TL tutarlı faturanın davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklanmaktadır.
Bilirkişi söz konusu farklılıklar nedeniyle tarafların ticari defterlerindeki farklılığı gidermeye çalışmıştır. 85.809,60 TL’lik faturanın tarihi 20/11/2015’tir. Davacı tarafından davalıya verilen 50.000,00 TL ve 55.000,00 TL’lik çeklerin tarihi 30/11/2015 ile 31/12/2015’tir. Dolayısıyla bu fatura ve bu işin yapımından sonradır. Çekin bir ödeme aracı olduğu ve taraflarca davalının yapmış olduğu işlere karşılık verildiği iddia ve savunmaları dikkate alındığında bu fatura bakımından davalının davacıdan alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu fatura yönünden davacı tarafça keşif talep edilmiş ise de faturanın hangi iş karşılığı yapıldığının ortaya konmamış olması ve zaten davalının alacağı olarak değerlendirilmeye alınması karşısında bu hususta keşifle araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir.
Davalı taraf temlikname dolayısıyla belediyeden alacağını alamadığını belirtmiş ise de temliknameye konu olan faturalar zaten taraf defterlerinde kayıtlı olduğundan ve hesaplamalarda dikkate alındığında bu hususun ayrıca araştırılmasına gerek görülmemiştir. Yine iade edilen çeklerde dahil olmak üzere tüm ödeme ve faturalar da dikkate alınarak ilk raporda hesaplama yapılmıştır.
Buna göre;
Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas dosyasından 23.11.2015 tarihinde 110.000,00 TL üzerinden takibe başlandığı, dosyadaki İcra takibine konu edilen çeklerin Muhasebe kayıtlarına göre takipten önce ödendiğinin anlaşıldığı,
Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas dosyasından 27.11.2015 tarihinde 21.800,00 TL üzerinden takibe başlandığı, dosyadaki İcra takibine konu edilen çeklerin Muhasebe kayıtlarına göre takipten önce ödendiğinin anlaşıldığı,
Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas dosyasından 31.11.2015 tarihinde 48.800,00 TL üzerinden takibe başlandığı, dosyadaki İcra takibine konu edilen çeklerin Muhasebe kayıtlarına göre takipten önce ödendiğinin anlaşıldığı,
Bursa 11.İcra Müdürlü; 2016/… Esas Dosyasından 31.12.2015 tarihinde 55.000,00 TL üzerinden takibe başlandığı, 85.809,60 TL tutarlı faturanın davalının kayıtlarında yer almasına rağmen davacı kayıtlarında yer almadığı, dolayısıyla ihtilaflı olan bu faturanın HMK 222.maddesi gereğince dikkate alınmaması gerektiği, bu durumda ise 22.06.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda da belrtildiği gibi davacının davalıya borcunun olmadığının anlaşıldığı,
Yapılan tüm takipler bakımından, alacağın likit olmadığı, yargılamayı gerektirdiği ve davalının takipte açıkça kötü niyeti saptanmadığı anlaşıldığından davacının icra tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davacının Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı ve Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2016/… nolu dosyalarında borçlu olmadığının tespitine,
2-Alacak likit olmadığından davacının tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 18.011,03 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 4.502,76 TL’nin mahsubu ile bakiye 13.508,27 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; 1.138,00 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan; bilirkişi gideri 3.000,00 TL, posta ve tebligat masrafı 35,00 TL olmak üzere toplam 4.173,00 TL yargılama gideri ve 4.502,76 TL peşin harç olmak üzere toplam 8.675,76 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 39.913,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2023

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.