Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/298 E. 2021/338 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
**GÖREVSİZLİK**

ESAS NO : 2021/298 Esas
KARAR NO : 2021/338

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – .
VEKİLİ :Av. ….
DAVALILAR:1- … -… …
2- … – … -…,
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :31/03/2021

Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/470 esas 2016/604 sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; 12/01/2018 günü saat 14:30 sıralarında Bursa İli, Ahmet Yesevi Mahallesinde yer alan … Uyg.Ltd. Şti.’ne ait araç bakım yıkama istasyonunda davalı sürücü …’ın ….1 plaka sayılı araç ile yıkama bölümünde aracı geri geri yanaştırırken aracın arka kısmının demir kapıya çarpması sonucunda hasara neden olduğunu,…. plaka sayılı aracın, davacı … şirketinin sigortalısı olduğunu, yapılan incelemelerde, alınan ifadelerde hasarın giderilmesi için davacı-alacaklı sigorta şirketi tarafından 12/02/2018 tarihinde hasar tutarının tamamı olan 7.357,00TL ödendiğini, zarar gören …. plaka sayılı aracın Birleşik Kasko Poliçesi ile davacı … şirketinin sigortalısı olduğunu, bu nedenle davacı … sigortalı davalıya ödemiş olduğu sigorta tazminatı ile ilgili rücu talebinde bulunmakta olduğunu, arabuluculuk sürecinden sonra davalı şirketin icra dosya borcuna ilişkin 1.000,00TL kısmi ödeme yapmış olması nedeniyle harca esas değerin 6.801,44TL olarak belirtildiğini, davalılara karış, davacı şirketin rücuen alacağının tahsili amacıyla Bursa 12.İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibini girişildiğini, davalı tarafın borca itiraz ettiğini beyan etmiş, bu nedenlerle Bursa 12.İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyası ile yürütülen icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin yasal faizleri ile davamına, alacağın hüküm altına alınmasına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, Birleşik kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22/03/…. tarih, …. Esas, 9 Karar sayılı (03/07/1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olaya bakıldığında; davacı … şirketinin sigortalısı gerçek kişi olup, kazaya karışan araç da -aracın ruhsat bilgilerinden anlaşıldığı üzere- hususi bir araç niteliğinde bulunmakta olup, hukuki ilişki de haksız fiilden doğmuştur. Davacı sigortacı ile sigortalısı arasında ki poliçenin kasko poliçesi olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla tüketici ile kasko sigortacısı arasındaki sigorta ilişkisi bir tüketici sözleşmesi niteliğindedir. Yapılan sigorta türü zorunlu mali masuliyete ilişkin olmayıp ihtiyari sigorta kapsamındadır. TTK’nun 4-5.maddesi gereğince ihtiyari sigortalar Türk Ticaret Kanununda düzenlenmeyip davamız niteliği gereği mutlak ticari davalardan da değildir. Davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakıldığında ise; araç yıkama bakım istasyonunda sigortalının hizmet aldığı esnada kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Aradaki ilişki hizmet ilişkisidir.
Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re’sen incelenmesi gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde; Mal, alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Bu kapsamda sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerektiği, somut olayda davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkinin hizmet ilişkisinden kaynaklandığı, davacının sigortalısının 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici konumunda olduğu anlaşıldığından yargılamada tüketici mahkemeleri görevlidir. Mahkememiz görevsiz olduğundan bu nedenle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK. 20.maddesi gereğince karar kesinleştikten itibaren iki haftalık süre içerisinde tarafların birinin talebi halinde dosyanın görevli ve yetkili Bursa TÜKETİCİ Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde tarafların müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç,yargılama giderleri ve vekalet ücretleri hakkında HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.29/03/2021

Katip …
✍ e-imzalıdır.

Hakim …
✍ e-imzalıdır.