Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/290 E. 2022/213 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….. .
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/290 Esas
KARAR NO : 2022/213

BAŞKAN :….. .
ÜYE :….. .
ÜYE :….. .
KATİP ….. .

DAVACI : ….. .
VEKİLİ : AV….. .
DAVALI :….. .
VEKİLİ : Av…… .

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın davalıdan satın alınmak istenilen tekstil ürünlerine ilişkin avans ödemesi niteliğinde olduğunu, davalı tarafça 180.000,00 USD alınmasına rağmen herhangi bir mal teslim edilmediğini, teslim edilmediği halde düzenlenen faturanın davalı tarafa iade edildiğini, bu sebeple davalının ödeme emrine itirazının iptali ile davalının 505.300,05 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmesini, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali istemine ilişkindir.
Takip konusu alacağın satım sözleşmesinde satıma konu mallar için yapılan avans ödemelerinin iadesi isteminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf satım sözleşmesi uyarınca avans ödemesi yaptığını ancak malların teslim edilmediğini ileri sürmüştür.
Yapılan satışa ilişkin dosyaya bir satış sözleşmesi sunulmamıştır. TBK’ ya göre kural olarak satım sözleşmelerinde aynı anda ifa kuralı geçerlidir. Kural olarak taraflar edimlerini aynı anda ifa etmiş sayılacağından kendi edimini ifa eden borçlu karşı edimi de tahsil ettiği karine olarak kabul edilmektedir. Ancak bu karine aksi ispatlanabilir adi kanuni bir karinedir.
Taraflar arasında yazılı bir satış sözleşmesi bulunmadığından taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılması iddiaların tespiti bakımından yerinde olacaktır.
Aynı zamanda BA-BS formları da dosya arasına celp edilmiştir.
Bunun için inceleme günü belirlenmiş, kesin süre verilmiş ve taraflara da inceleme gününde defterleri hazır etmedikleri takdirde diğer tarafın defter ve kayıtlarının doğruluğunu kabul etmiş sayılacakları ihtar edilmiştir.
İnceleme gününde davacı taraf defter ve belgelerini ibraz etmiş ancak davalı taraf ibraz etmemiştir. Davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve delil vasfına sahip olduğu, davacı tarafça gönderilen havale açıklamalı tutarlarla ilgili olarak bunların karşılığında bir mal alındığına dair defter ve kayıtlarda bilginin yer almadığı görülmüştür.
Davalı taraf defter ve belgelerini ibraz etmemiştir. Davalı tarafa defter ibraz etmesi için verilen sürenin ancak buna rağmen ilk bilirkişi incelemesinde davalının defter ibraz etmemesinin üzerinde durmak gerekir. Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan ticari defterlerin yasada kesin delil olarak düzenlendiği açıktır.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
Ticari defterler kesin delillerden olduğundan HMK’nun 222.maddesindeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olacaklardır. Hatta ve hatta bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış, karşı tarafın defterlerine açık bir şekilde delil olarak dayanılmamış olsa da karşı tarafın defterlerinin incelenmesi zorunludur. (Bunun istisnası bir tarafın münhasıran bir ticari defter ve belgeye delil olarak dayanmış olması halidir. Zira bu halde taraf bir delile açıkça dayanmadığını ortaya koymuş olup taleple bağlılık ilkesi uyarınca tarafların açıkça dayanmadıklarını bildirdikleri bir delil mahkemece toplanamayacaktır.) Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce verilen kesin süreye rağmen defter ve belgenin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda kabul edilmiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamaları da bu yöndedir.
Davacı tarafça takibe konu tutar kadar avans ödemesi yapıldığı ancak avans ödemesi karşılığında davalı tarafça herhangi bir mal tesliminde bulunulmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile itirazın iptali takiben devamına karar verilmiş, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine hükmolunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazının iptali ile takibin devamına,
2-505.300,05 TL ‘ nin % 20 ‘ si tutarında icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 34.517,05 TL harçtan başlangıçta alınan 6.102,77 TL peşin harç, icra dairesine yatırılan 2.526,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.887,78 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
4-Davacı tarafça yapılan 6.102,77 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 2.466,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 8.628,07‬ TL ‘ nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 42.315,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/03/2022

Başkan ….. .
e-imzalıdır
Üye ….. .
e-imzalıdır
Üye ….. .
e-imzalıdır
Katip ….. .
e-imzalıdır