Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/289 E. 2021/306 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/289 Esas
KARAR NO : 2021/306

HAKİM : …..
KATİP : ….

DAVACI :…..
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …..
DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacı şirketin eski Ekonomi Bakanı … tarafından 1994 yılında kurularak Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğüne … San. Ve Tic. A.Ş. Ticaret unvanıyla yine aynı tarihte tescil ve ilan edildiğini , havlu ve bornoz imalatı, satışı ve ihracatı ile tekstil sektörü ile ilgili faaliyetlerine başladığını, 2005 yılına son teknoloji ve ekipmanlar ile donatılarak kendi nakış işletmesi …. Sanayi ve Ticaret A.Ş.’yi kurduğunu otomotiv sektöründe ….. Motorlu Araçlar Tic. Ve San. A.Ş.’yi kurduğunu, aynı zamanda …. markası altında Sağlık ve Spa tesisleri veya banyo ve evlerde kullanım için havlu ve bornozlar ürettiğini, davalı şirketin ise davacı şirketin yasalarca koruma altına alınmış olan … San. Ve Tic. A.Ş. Ticaret unvanıyla Turkuaz markasına tecavüzde bulunduğunu, bir ticari unvanı seçme ve kullanma hak ve yükümlülüğünün esas itibariyle tacir sıfatının doğumuna bağlı ve hak sahibi tarafından herkese karşı ileri sürülebildiğinden mutlak haklar kategorisinde olduğunu, ticaret unvanın taciri diğer tacirlerden ayırt etmeye yaradığını, bu nedenle gerekli olduğu takdirde eklerinin yapılmasının zorunlu olduğunu, usulüne uygun olarak tescil edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkının sahibine ait olduğunu, bu bağlamda tescilli unvanın hiçbir harfi dahi değiştirilmeden yine bir ticaret unvanı olarak veya işletme adı, marka , FSEK anlamında ese veya eserin adı olarak kullanılması halinde tecavüz gerçekleştiğini, davalı şirketin ticaret unvanlarını kullanmasının hukuka ve dürüstlük kullarına aykırı olduğunu, davacı şirket ile ticaret yapan yurt dışındaki şirketlerin gönderdikleri bedellerin unvanların birebir aynı olmasından ve her iki şirketin de Ziraat Bankasında hesabının bulunması sebebiyle karşılığa yol açtığını ve banka yetkililerinin hatalı işlemlerin düzeltilmesi için davacı şirketten onay alıp taahhütname imzalatarak bunu müşteriye gönderilmesinin istendiğini, davalı şirket için Bursa 13 . İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasındaki maaş haczi müzekkeresinin de ticaret unvanlarının birebir aynı olması nedeniyle davacı şirket UETS hesabına tebliğ edildiğini, arabuluculuk sürecine de başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan etmekle davalı şirketçe haksız kullanılan ticaret unvanının tescil edildiğinden bahisle kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesine veya silinmesine, giderleri davalı şirkete ait olmak üzere kararın gazete ile yayımlanmasına , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Marka ve ticaret ünvanı sınai mülkiyet haklarına ilişkin kavramlardır. Mevzuatımızda marka 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK ile, ticaret ünvanı ise TTK ile düzenlenmiştir. Markanın temel işlevi, farklı firmalara ait mal veya hizmetin ayırt edilmesini sağlamaktır. Ticaret ünvanının ise, tacirin tanıtılması ve ayırt edilmesi işlevi bulunduğu söylenebilir. Marka ve ticaret ünvanı arasında bir üstünlük ya da öncelik hakkı bulunmamaktadır. Eşit konumda olan marka ve ünvan arasında, birinin diğerine tercih edilmesini haklı gösterecek bir neden bulunmamaktadır. Dolayısıyla burada üzerinde durulması gereken konu, ünvanın “markasal” kullanımı söz konusu olduğunda KHK kapsamında bir korumadan söz edilip edilemeyeceğidir. KHK madde 8 ve 9 hükümleri incelendiğinde “kullanma” kavramının markasal bir kullanıma işaret ettiği anlaşılmaktadır. Kısacası ünvansal bir kullanım, markasal bir işlev görmediği sürece KHK kapsamında bir koruma söz konusu olmaz. Ancak ünvan olarak kullanımın, markasal etkileri de bulunmakta ise KHK hükümleri uygulama alanı kazanabilecektir. Somut olayda, ticaret ünvanının aynı zamanda markasal kullanımına davacı tarafça dikkat çekildiği gözetildiğinde 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK hükümleri uygulama alanı bulacağından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın özel nitelikli Markalar Kanunu 5846 Sayılı FSEK ve 556 Sayılı Markaların Korunması hakkındaki KHK ve 551 Sayılı KHK Kapsamında değerlendirilmesi gerektiği bu görevin ise HSYK tarafından görevlendirilen Bursa 3. Nolu Asliye Hukuk (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk) Mahkemesine verildiği anlaşılmakla, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dava dilekçesinin Görev Yönünden REDDİNE,
3-Dosyanın HMK 20. Maddesi uyarınca kararın Kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde görevli ve yetkili Bursa 3. Nolu ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ( Fikri ve Sınai Haklar Hukuku ) Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretlerinin 6100 sayılı HMK’nın 331/2.maddesi uyarınca görevli mahkemede dikkate alınmasına,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021

Katip ….
✍ e-imzalıdır.

Hakim …..
✍ e-imzalıdır.