Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/287 E. 2022/11 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/287 Esas
KARAR NO : 2022/11
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …-
VEKİLİ : Av….
DAVALI : ……
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … …Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile Müvekkili … arasında ……plakalı aracın alım satımının yapılması için mütabakat sağlandığını, müvekkili tarafından anlaşmaya uyulduğunu ve ilgili aracın bedeli olduğu açıklamasında bulunularak 23.02.2016 tarihinde 20.000 TL ve 26,02.2016 tarihinde 30.000 TL olmak üzere toplam 50.000 TL tutarında ödemede bulunulduğunu, aracın tesliminin müvekkili şirkete sağlanmadığı gibi , sadece 7.03.2016 tarihli ve 5.000 TL tutarlı ödeme iadesinin müvekkili şirketin hesabına gönderildiğini ve geriye kalan 45.000 TL’lik tutarın iade edilmediğini, bu durum üzerine davalı şirket yetkilisi …’in müvekkili şirkete iade edilmeyen miktar için 45.000 TL meblağlı ,22.03.2016 düzenleme tarihli , 12.04.2016 ödeme tarihli ve hem …… Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ni temsilen hem de şahsi sorumluluğuna nispeten senet düzenlediğini, ve müvekkili şirkete teslim ettiğini, davalı …’in araç alış verişine konu vemmiş olduğu senedin vadesinin geçmiş olmasına rağmen senetteki meblağı müvekkili şirkete ödenilmesini sağlamadığını, müvekkili şirkete herhangi bir ödemenin yapılmaması neticesinde davalı şirket yetkilisi … ile ……Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine karşı Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… sayılı dosyasıyla ilamsız takipte bulunulduğunu, …’in takibe itiraz ettiğini, diğer takip borçlusu şirket yönünden ise ödeme emrine itiraz edilmediğini, hakkındaki takibin kesinleştirildiğini, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, itiraz ile durmuş olan icra takibine devam edilmesine, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen 45,000,00 TL Asıl Alacak , 18.330,41 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 63.330,41 TL’yi ödemesine ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, zamanaşımına uğramış bonodan dolayı temel ilişkiden doğan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Vadeden itibaren 3 yıllık bir zamanaşımı süresi öngörülmekle uyuşmazlığa konu edilen senedin zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Davalının senet altındaki imzaya herhangi bir itirazının bulunmadığı da gözetildiğinde bu senet, taraflar arasındaki temel ilişkideki asıl alacağa dair yazılı delil başlangıcı niteliği taşır.
Davacı tanığı … mahkememizdeki yeminli beyanında; kendisinin davacı şirkette alım satım departmanında çalıştığını, davalı … ile çalışmış olduğu şirket arasında bir araç alım satım sözleşmesi imzalandığını, davalıdan Voswogen Toreg marka jip satın alındığını, parasının da banka havalesi yolu ile 20.000,00 TL ve 30.000,00 TL olarak iki ayrı taksitle ödendiğini, hatta banka ödemesinin aracın plakasını da yazarak bu araç satım sözleşmesine ilişkin olduğunu belirterek yapıldığını, notere gidildiğinde sistem arızası gerçekleşince, aracın çalıştığı şirket adına tescilinin yapılamadığını, daha sonra yapılmak üzere sözleşildiğini ancak sonrasında da davalının bu aracı bir başkasına sattığını parayı da iade etmediğini, iadesi için görüşüldüğünde kendisinin senet verdiğini, senedi verdikten kısa bir süre sonra da kendisine ulaşılamadığını, davalının ödenen paradan sadece 5.000,00 TL’yi iade ettiğini ifade etmiştir.
Takibe ve uyuşmazlığa konu senedin bono niteliğinde olduğu, düzenleyenin … …… San. Ve Tic. AŞ. olduğu, senet metninde bulunan … imzalarının her ikisinin de şirket kaşesi dışına atıldığı ve borçlu …’in imzasına itiraz etmediği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü bakımından avalin de açıklanması gerekmektedir. Aval, TTK’nın 700. maddesine göre poliçede yazılı bulunan borcun kısmen veya tamamen teminat altına alınmasını sağlayan bir nevi kefalettir. Bu kefaleti veren şahsa, aval veren denir. TTK’nın 700. maddesinin 2. fıkrasına göre aval, üçüncü bir kişi veya poliçede imzası bulunan başka bir kişi tarafından da verilebilir. Bu şekilde poliçe borçlularından biri lehine aval verilmek suretiyle poliçenin ödenmesi güvence altına alınacağından o poliçenin tedavülü kolaylaştırılmış olur . TTK’nın avalin şekline ilişkin 701. maddesi;
“(1) Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır.
(2) Aval “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibareyle ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır.
(3) Muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır.
(4) Kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyici için verilmiş sayılır.” şeklindedir. Bu düzenlemeye göre poliçenin ön yüzünde avale ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmaması ancak imzanın bulunması hâlinde, muhatabın veya düzenleyenin imzaları dışında poliçenin ön yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır. Poliçenin ön yüzüne atılan aval şerhinin kimin için verildiği belirtimez ise aval düzenleyici için verilmiş sayılır. Avale ilişkin hükümler TTK’nın 778. maddesinin 3. fıkrası gereğince bonolar hakkında da uygulanır. TTK’nın 776. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi ile aynı Kanunun 778. maddesinin atfı ile uygulanması gereken TTK’nın 701. maddesi birlikte değerlendirildiğinde bononun geçerli olması için tek imza yeterlidir ve senet ön yüzüne atılan ikinci imza aval şerhi sayılır. Ne var ki, poliçenin ön yüzüne düzenleyen tarafından iki imza atılmış olsa dahi, bu imzalar TTK’nın 700. maddesine göre aval olarak kabul edilemez. Ancak, keşideciden başka bir kişi tarafından aval veya benzeri sözler kullanılarak imzalanmışsa aval olarak sayılır. Aval verenin borcu bağımsız bir borçtur, bir diğer ifade ile feri nitelikte değildir. Aval ile teminat altına alınan borç geçersiz olsa bile, aval verenin sorumluluğu devam eder. Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da, aval verenin taahhüdü geçerlidir. Yani lehine aval verilenin borcu geçersiz olsa bile, aval veren bu geçersizliği ileri süremez. Lehine aval verilenin mevcut olmaması, ehliyetsiz olması ya da imzasının sahte olması hâlinde de aval verenin sorumluluğu devam eder. TTK’nın 702. maddesinin 2. fıkrası gereğince aval veren, sadece kambiyo senedindeki zorunlu şekil eksikliğini ileri sürebilir. Şu hâle göre, yukarıdaki açıklanan yasal düzenlemeler karşısında şirket kaşesi dışına atılan ikinci imzanın, düzenleyen şirket lehine aval veren sıfatı ile atıldığının ve imza sahibinin de aval veren sıfatı ile borçtan şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekip, borçlunun borca itirazının reddine karar verilmelidir. Nitekim bu hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.10.2011 tarihli ve 2011/12-480 E., 2011/598 K. ile 04.04.2018 tarihli ve 2017/19-812 E., 2018/756 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Belirtmek gerekir ki TTK’nın 702. maddesinin 2. fıkrası gereğince avalistin sorumluluğu ancak kambiyo senedinde şekle dair bir eksiklik olması hâlinde ortadan kalkar. Takibe dayanak bono şeklen de olsa TTK’nın 776. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi uyarınca düzenleyenin imzasını içermekte olup, şekle ait noksanlık bulunmadığından aval vereninin taahhüdü geçerlidir.
Davacı takipte takip öncesi işlemiş faiz talebinde de bulunduğu, ancak senedin zamanaşımına uğradığı, davalı tarafın takipten önce temerrüde de düşürülmediği anlaşılmakla davacının takip öncesi işlemiş faiz talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜ ile, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı takip dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazlarının KISMEN İPTALİNE,
Takibin 45.000,00 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla birlikte DEVAMINA,
45.000,00 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 3.073,95-TL harçtan başlangıçta alınan 59,30-TL peşin harç ve 1.081,55 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.933,10-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 59,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı, 1.081,55 TL tamamlama harcı ve 93,00-TL yargılama gideri toplam 1.293,15‬-TL’nin davanın kabul ret oranına göre 918,78-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 6.650,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2022

Katip … Hakim …
☪e-imzalı ☪e-imzalı