Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/271 E. 2022/99 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/271 Esas
KARAR NO : 2022/99

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACILAR : 1- ……
2-….
3- ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1-….
VEKİLİ : Av….
DAVALI : 2-….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : 3-….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALILAR : 4-….
5- ….
BİRLEŞEN BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2015/746 ESAS 2015/571 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1- ….
2-….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ana dava ve birleşen dava dilekçesinde ; Davacı vekili Bursa 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/613 esas sayılı dosyasına verdiği ve duruşmada tekrarladığı dava dilekçesinde özetle; 09/11/2010 tarihinde davalılaın murisi … … ‘ in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken küçük … … ‘ın annesi … …’ın sürücünün arkasında yolcu olarak bulunduğunu ve meydana gelen kazada … … ile … …’ın vefat ettiğini, kazanın sürcünün aşırı hızından ve tam kusurundan kaynaklandığını, motosikletin ZMMS ile diğer davalı … Sigorta AŞ. ‘ye sigortalı olduğunu, küçük … …’ın annesinin ölümünden dolayı uğradığı zararların tazmini için 175.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan, davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak koşuluyla kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini ayrıca 50.000,00 TL manevi tazminatın da davalı … … mirasçılarından yine kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; Davalılardan … Sigorta A.Ş. Vekili Bursa 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/613 esas sayılı dosyasına verdiği ve duruşmada tekrarladığı cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 51916116 nolu 26/07/2010-2011 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davalı sigortae şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davaya dahil edilen … … mirasçıları … … Kendi adına asaleten oğlu … …’e velayeten vekili aracılıyla Bursa 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/613 esas sayılı dosyasına verdiği cevap dielkçesinde ve duruşmadaki beyanlarında özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde eşi … …’in herhangi bir kusurunun olmadığını, kendisinin de kazada eşini kaybettiğini ve zor şartlar altında hayatını sürdürdüğünü, davanın reddini talep etmiştir.Dosya Bursa 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 18/12/2013 tarihinde mahkemenin görevsizlik kararı ile 06/03/2014 tarihinde kesinleşerek mahkememize gönderilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen Dosya Kapsamına Göre :
Dava,hukuki niteliği itibariyle … … mirasçısı küçük Doğu kan … vasisi davacı Remzi Sİvri ile … … ile eşi Sadık … tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar delil olarak , Kaza tespit tutanağını, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/64860 sayılı soruşturma dosyasını, Bursa 2.Sulh Ceza Mahkemesinin2010/1668 Değişik iş sayılı dosyasını,5191616 sayılı ZMMS sigorta poliçesini, keşif ve bilirkişi incelemesini göstermişlerdir.
Tüm dosya kapsamı , toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre, motosiklet sürücüsü … …’in kullandığı motosiklet ile 09/11/2010 tarihinde yaptığı kaza neticesinde motosiklette bulunan davacıların murisi … … ile sürücü … …’in vefat ettiği kazada sürücü … …’in %100 kusurlu olduğu, motosiklette yolcu olarak bulunan … … için dosya kapsamı itibariyle hatır taşımasından söz edilemeyeceği davacıların açtığı maddi ve manevi tazmanattan … … mirasçıları olana … … ve velayeten küçük … …’in sorumlu oldukları ZMMS kapsamında da diğer davalı … Sigorta AŞ.’nin maddi tazminattan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, dosya içerisinde bulunan 25/06/2015 tarihli bilirkişi raporuna göre; asıl davada davacı küçük … … için 12.179,29 TL maddi tazminata ve taktiren 10.000,00 TL ‘de manevi tazminata hükmedilmesine, birleşen 2.ATM 2015/176 Esas 2015/571 Karar sayılı dosyada davacı olan … … eşi Sadık … için bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere 158.483,53 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken hata ile 176.092,81 TL maddi tazminata hükmedilmiş olup, bu tazminat miktarının davalı sigorta şirketi için dava tarihinden ve poliçe limiti ile sınırlı olarak, diğer davalılar için ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş birleşen dosyada 158.483,53 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken 176.092,81 TL’ye hükmedildiği, davanın kısmen kabulü gerektiği kararın miktar yönünden düzeltilerek onama olabileceği ihtamiline binaen yargılama giderlerinin kısmen kabule göre ve 158.483,53 TL tazminat üzerinden hesaplandığına dair hüküm kurulan Mahkememizin 2014/1182 E. 2015/888 K. 13/10/2015 tarihli Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2016/3931 E. 2019/5853 K. 07/02/2019 tarihli bozma kararı gereğince Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebileceği ve Mahkemece, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK’nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması, sonucuna göre hüküm tesisi gerekeceği hususunun yeterince irdelenmediği, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğundan bahisle bozularak mahkememize gönderilmiştir.
Davacı tarafın karar düzeltme istemi Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2019/5645 E. 2021/1135 K. 10/02/2021 tarihli ilamı ile ret edilmiştir .
Mahkememiz hatır taşımasına yönelik olarak; davacı vekilinin davalı asil Mustafa … ‘ın ceza evinde olduğunu beyan ettiği, buna yönelik bulunduğu ceza infaz kurumunun bildirilmesinin istenilmesine bildirildiği, ilgili birime müzekkere ancak pandemi nedeninle izinde olduğunun bildirildiği ve tarafların Mustafa’nın nerede olduğuna dair bilgilerinin olmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Yine … …’in eşi davalı … …’den mütevvfa ile kocasının taşınıp tanışmadığına dair beyanlarının alınmış bu konuda bir bilgisinin olmadığı yönünde beyanda bulunmuştuır.
Hatır taşıması, taşıyanın bir kimseyi taşıtına bindirip ücret almaksızın ve bir çıkarı olmaksızın bir yerden bir yere götürmesidir. Bu tanıma göre, taşımanın “hatır taşıması” sayılabilmesi için iki unsur gereklidir:
Birinci unsur, araca bindirilen kişiden bir ücret alınmamış olmalıdır. İkinci unsur, taşıyanın, taşıdığı kişiden bir çıkarı, bir beklentisi olmamalıdır. Taşıyanın “Ekonomik Yararı” Varsa “Hatır Taşıması” Söz Konusu Olmaz Taşıyan, taşıdığı kişiden bir “yarar” sağlıyorsa, bu, “hatır taşıması” değildir. Başka bir anlatımla, “taşınan” kişinin araçta taşınmasında bir “yararı” olmayıp, taşıyana “yardım ve hizmet” amacıyla, onun bir işini görmek, bir sorununu çözmek üzere bir yere götürülmekte ise, bu “hatır taşıması” değildir. Eğer bu taşıma sırasında “taşınan” kişi bir kazaya uğrayıp da bir zarar doğarsa, hesaplanacak tazminattan “hatır indirimi” yapılması hukuka aykırı olacaktır.(19. HD.12.10.1993, 11883-6462,17. HD.14.02.2012, E.2011/1460 K.2012/1534, HGK 27.03.1996, 85-214, 4. HD. 1.11.2002, 7658-12716) Dava dosyasında yapılan incelemede, aracın sürücüsü Müteveffa Remzi ile araçta bulunan Müteveffa … müteveffanın arkadaş oldukları, müteveffanın arkadaşı Remzi ile birlikte arkadaşı Remzi’nin motoruna bindiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle somut olayda hatır taşımasının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Kask takılmadığı yönünde müterafik kusur değerlendirmesinde; ceza dosyasında otopsi raporunda da genel vücut travması ve kafa tası parçalanması sonucuna
bağlı ölüm olarak kayıtlara geçmiştir. müteveffanın ölümünün kafa tası parçalaması ve vücut travması bu veriler ışığında ölenin kaza esnasında müterafik kusurunun bulunduğu ispatlanmıştır.
6098 sayılı TBK 52 maddesi gereği zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmışsa hakim, tazminatı indirebilecek veya tamamen kaldırabilecektir. Zarar görenin kendi menfaatlerini korumak için makul bir insanda beklenen davranışta bulunmayarak, zararın meydana gelmesinde veya artmasında etkili olmasına müterafik (bölüşük) kusur olarak adlandırılır. Zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde 6098 sayılı TBK 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, öğreti ve Yargıtay uygulamalarıyla da benimsenmiştir. Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereği, müterafık kusur indirimi oranı %20, hatır taşıması indirimi oranı %20 olup, maddi tazminattan yazılı oranlarda müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerekir.
Somut olayda, motosiklette yolcu olarak bulunan … … için dosya kapsamı itibariyle kaza geçirilen aracın motosiklet olduğu olayın meydana geldiği saatin de gece olması sebebi de göz önüne alındığında, motosiklete bir bedel karşılığında binilmesinin mümkün olamayacağı gibi motoru kullananın arkasına oturulup dengeyi sağlamak için de motoru süren tutunmasının gerekeceği, kaza yapılan aracın motor olması hasebiyle yabancı biri ile birlikte ücret karşılığında binmenin hayatın olağan akışına ters olduğu, yine olayı gören tanık beyanlarında motorun çok süratli olduğu ve motorun önünün sürücü tarafından havaya kaldırıldığı, yabancı ve ücret karşılığı taşıdığı biri ile bu şekilde hız yapıp motorun önünü kaldırmak şeklinde davranılamayacağı yine müteveffanın kaskının takılı olmadığından bahisle müterafik kusurlu sayılmasının gerektiği, bu bağlamda %20 müterafik kusur ve %20 hatır taşıması indirimi yapılması gerecektir.
Mahkememizce Yargıtay ilamı ve Karar düzeltme ilamı doğrultusunda , dosyanın kök raporu veren Aktüerya bilirkişisine tevdii ile dosyanın kusur durumu (kazada ölen … … ve … …’in kask takmadığının, hatır taşımacılığı hususlarının) mütefarik kusur yönünden hesap yapılması için ek rapor hazırlanması için bilirkişiye tevdii edilerek rapor aldırılmıştır. Bilirkişi heyeti 23/12/2022 tarihli raporunda özetle; … …’ın (Çocuk) destek payının 7.302,17TL TL, Mustafa …’ın destek payının 95.090,12TL olacağı,2010 Yılı Trafik Sigortası Teminatlarının 175.000,00TL olduğu tespit edilmiştir. Davacıların Destekten Yoksun Kalma Zararları toplamının 102.392,29TL olduğu, limitin aşılmadığı,olduğunu belirtmişlerdir.
Davacı,… desteğin öldüğü tarih itibariyle 30 yaşında olup, olağan koşullarda, ölen annenin çocuğuna ve eşinde ona bakım yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak, davacı … nın kaza tarihi itibari ile yaşının 11yaşında olduğu küçük olması, çalışma imkanının düşük olması nedeniyle, ölen anneden destek almasının anılan yasal düzenlemeler karşısında makul olması, ölenin diğer davacı baba ile birlikte çocuğun ve evin bakımını sağlayacağı hep birlikte gözetildiğinde; davacı … ve Mustafa’nın, ölen anne … ‘nin desteğinden faydalandığı, onun ölümü ile de desteğinden yoksun kalıp zarara uğradığı açıktır. davacı … ‘nın, kaza tarihinde küçük olduğu ve çalışma imkanının düşük ve bakıma muhtaç olduğu, ölen anne ile birlikte yaşayacağı ve bakımının büyük ölçüde ölen anne ve baba tarafından sağlandığı, sabittir.
Mahkememizce kazanın oluş şekli ve kusur oranı için keşif yapılmış ve bilirkişi 16/03/2015 tarihli raporunda özetle ; Sürücü … … ‘in Karayolları trafik kanunun 84.maddesinde yer alan sürücü kusurlarından 47/d Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural yasak,zorunluluk ve yükümlülüklere uymadığını, aracını dikkatsiz ve tedbirsiz kullandığını ve araç kullanırken kişilerin,hayat sağlığı, mal varlığını tehlikelye düşürecek şekilde aracını sevk ve idare ettiği ve gerekli dikkat ve özeni gösterse idi önlenebilir olacak kazada %100 kusurlu olduğunu bildirmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)’nun 45/11. Maddesinde(6098 Sayılı BK’nun 53/3.md.) düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlarımıştır. Görülmektedir ki, destekten yaksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalman zarardır. Bu tazminat eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, sosyal karakterde kendine özgü bir tazminattır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. Sayılı ilamında da aynt esaslar benimsenmiştir. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yüksek Yargıtay’ın yerleşik uygulamasında da bu zarar türünün yansıma yolu ile doğrudan destekten yoksun kalanlar üzerinde doğduğu, miras hukukundan bağımsız bir talep olduğu kabul edilmektedir. Özet olarak, destekten yoksun kalma tazminatı terekeye dahil bir tazminat olmayıp, ölenin desteğinden yoksun kalanların ölüm nedeniyle ortaya çıkan, miras hukukundan (terekeden) bağımsız, yansıma yolu ile uğrarılan maddi zararın tazmini amacını güden bir zarar olduğundan, bu yönde bir hesaplamanın yapılması mümkün olmamıştır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas Numarası: 2005/4648, Karar Numarası: 2005/691, Karar Tarihi: 30.11.2005)
Kazalının yaptığı iş ve elde ettiği gelir konusunda dava dosyasına herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı görülmüştür. Yargıtay 17. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlarda dikkate alınarak, kazalının tazminat hesabına esas gelirinin asgari ücret olacağı kabulüne ulaşılmıştır. (HGK 14.11.2001, 2001/21-1025 E, 1022 K, 4. H.D 01.05.2007,2006/6473-2007/5536)
Huzurdaki Dava, davacılar murisinin ölümü nedeniyle, 6098 sayılı TBK’nun 53. ve 56. maddeleri (818 sayılı BK’nun 45/2. ve 47. md.) gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.6098 sayılı TBK’nun 53. maddesi (818 sayılı BK’nun 45/2. md.) gereği, ölümle sonuçlanan olay nedeniyle, ölenin yardımından mahrum kalan yakınlarının, bu zararlarının da tazmini gerekmektedir.
Destek kavramı, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterir. Eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde ona yardım eden veya olayların olağan akışına göre eğer ölüm gerçek1eşmeseydi az veya çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. İlk durumda eylemli destek, ikinci durumda ise varsayımsal (farazi) destek kavramı söz konusudur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 364/1. maddesinde “herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür” düzenlenmesine yer verilmiştir.
Davaya konu kazada davacılar murisi … … …. vefat etmiştir. Davacılar murisin vefatı dolayısıyla destek yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep etmişlerdir. Asıl davada vefat eden davacının annesi ve birleşen dosyada ise eşidir. Bu sebeple ölenin davacılara destek olduğu kabul edilmiştir.
Davamıza konu olayı ele aldığımızda dosya kapsamında görüleceği üzere davacılar ile müteveffanın anne çocuk , ve eş ilişkisinin olduğu, davacının müteveffanın çocuk ve eşe bakımı ile eve katkıda bulunarak destek olduğunu ortaya koymuştur. Davacıların müteveffanın fiili ve sürekli bakımından yoksun kaldığı anlaşılmaktadır.
Huzurda görülen uyuşmazlığın Temyiz Dairesi olan Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin en son ilke kararında; hesaplamalarda TRH-2010 Beklenen Ömür Tabloları ve Prograsif Rant Tekniğinin
uygulanması ile hesaplama yapıldığı davacının öz oğlu ve eşi olması ve davacı … olay tarihinde bakıma muhtaç yaşta olduğu davacıya müteveffanın eylemli ve sürekli olarak desteğinden yoksun kaldığı dosya kapsamında sabit olmakla davacılar için toplamda 102.392,29 TL desteğinden yoksun olacağı tespit edilmiştir.
Davacının manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmesinde;
Davacı trafik kazası nedeniyle yaralanmıştır. Gerek trafik kazasının oluşumu gerekse yaralanma davacıda manevi bir zarara yol açacağı ortadadır.
6098 sayılı TBK m. 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Motosiklet sürücüsü … …’in kullandığı motosiklet ile 09/11/2010 tarihinde yaptığı kaza neticesinde motosiklette bulunan davacıların murisi … … ile sürücü … …’in vefat ettiği kazada sürücü … …’in %100 kusurlu olduğu, motosiklette yolcu olarak bulunan … … için dosya kapsamı itibariyle hatır taşımasının ve yine kask takmadığının söz konusu olduğu olan trafik kazası gözetildiğinde;
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, tarafın ölüm tarihindeki yaşı, sosyo-ekonomik durumları, olayın ağırlığı, ortaya çıkan manevi üzüntü, kusur durumu dikkate alınarak 10.000,00 TL manevi tazminatın … … mirasçıları olana … … ve velayeten küçük … …’in sorumlu oldukları fazlaya ilişkin istemin reddine hükmetmek gerektiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Asıl dava yönünden maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 7.302,17 TL maddi tazminatın davalılardan … … ve velayeten … …’den kaza tarihi olan 09/11/2010 tarihinden, davalı sigorta şirketi için ise poliçe limiti ile sınırlı ve dava tarihi olan 08/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Poliçe limiti 175.000,00TL )
Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/11/2010 tarihinden itibaren davalılardan … … ve velayeten … …’den alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE ,
Birleşen Bursa 2.ATM 2015/746 E. 2015/571 K. Sayılı dosya için ;
Maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 95.090,12 TL maddi tazminatın davalılardan … … ve velayeten … …’den kaza tarihi olan 09/11/2010 tarihinden, davalı sigorta şirketi için ise poliçe limiti ile sınırlı ve dava tarihi olan 08/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Poliçe limiti 175.000,00TL )
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE ,
2-Asıl dava yönünden maddi tazminat talebi yönünden ; Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 498,81 TL harçtan başlangıçta alınan 668,25 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 169,44 TL harcın davacıya iadesine,
3- Maddi tazminat talebi yönünden; Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ,
4-Maddi tazminat talebi yönünden; Davalılar … …, … Sigorta A.Ş , … A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 19.881,29 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile adı geçen davalılara ödenmesine,
5-Asıl dava yönünden manevi tazminat talebi yönünden ; harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 683,10 TL harçtan başlangıçta alınan 668,25 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,85 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … …, … … , … …’den alınarak davacılara verilmesine, ,
7-Manevi tazminat talebi yönünden; Davalılardan … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,,
Birleşen Bursa 2.ATM 2015/746 E. 2015/571 K. Sayılı dosya için ;
8-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 6.495,61TL harçtan başlangıçta alınan 601,45 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.894,16 TL harcın harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafça yapılan 601,45 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı 887,40 TL yargılama gideri toplam 1.516,55‬ TL’nin kabul red oranına göre 818,94 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 12.983,56 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
11-Davalılar … … ve … Sigorta AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 11.330,35 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara ödenmesine
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2022

Katip ….
e-imza

Hakim ….
e-imza