Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/269 E. 2021/1011 K. 06.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/269 Esas
KARAR NO : 2021/1011
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …-…-
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …-…-
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 05/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile makine tamiri ve imalatı işi ile uğraşan davalının, davacıya ait olan sac makinesinin tamiri ve davacı için yeni bir sac makinesi yapımı üzerine 2015 yılının Ocak ayında yapılan sözlü anlaşma uyarınca davacının kendisine ait bulunan sac makinesini davalıya bıraktığını ve iş bedelinin bir kısmının çek, bir kısmının da nakit olarak 33.711,75.-TL ödediğini, davalının tamir etmek için aldığı makineyi davacıya geri vermediği gibi davacının bedelini ödediği yeni yapılacak olan makineyi de yapıp davacıya teslim etmediğini belirterek 33.711,75.-TL bedelin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;Dava, eser sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin istirdadına ilişkindir.
Mahkememizce verilen kısmen kabule ilişkin karar Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesinin 03/02/2021 tarih 2020/779 esas 2021/170 sayılı kaldırma kararı ile kaldırılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı hususunda düzenleme bulunması gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerinde görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen dikkate alınır.
Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4 maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecek ancak davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılacaktır.
Diğer taraftan davacı gerçek kişi ile davalı gerçek kişinin tacir olduklarına ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığından Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi tarafından Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı ile Bursa Vergi Dairesi Başkanlığına yazılan müzakere cevaplarında, davacının şirket ortağı olduğu, işletme esasına göre defter tuttuğu, davalının ise şirket ortaklığına ya da firmasına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve mahkemenin uyuşmazlığı asliye ticaret mahkemesi olarak çözmesi için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafının ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur.
Yapılan açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine ait olup, görev kamu düzenindendir.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
Dair Davacı, davacı vekilinin yüzüne karşı karşı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2021

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı