Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/230 Esas – 2023/1124
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/230 Esas
KARAR NO : 2023/1124
BAŞKAN : …..
ÜYE : …..
ÜYE : …….
KATİP : ……
DAVACI : … OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş.
DOSAB Bölgesi Orkide Cadde No:3 Osmangazi/BURSA
VEKİLİ : Av. ……
Konak Mah. Yıldırım Cad. Karadut Sok. Geçaslanlar Sit. No:1 D:21 Çankaya Hukuk 16110 Nilüfer/ BURSA
DAVALILAR : 1- … YAĞLAMA EKİPMANLARI APR. KALIP MAK. METAL SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Doğanköy Mah. Cumhuriyet Cad. No:17/A Nilüfer/BURSA
2-…- TC Kimlik No:….., Konak Mah. Deniz Sk. No:17/7 Nilüfer/BURSA
3-…-TC Kimlik No:….., Konak Mah. Konak Cad. NO:71A/2 Nilüfer/BURSA
4-…-TC Kimlik No:…, Konak Mah. Deniz Sk. No:17/3 Nilüfer/BURSA
VEKİLİ : Av. ……- Ulu Cad. Güven Sk. No:2 Babadağ Apt. K:3 D:9 Osmangazi/ BURSA
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2015
KARAR TARİHİ : 27/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının Talebi: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirket ile davalılar arasında 22/11/2013 tarihli genel satın alma sözleşmesi, gizlilik sözleşmesi, satın alma cari hesap sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 16.maddesinde gizlilik esasının getirildiğini, gizlilik esasına uyulmaması halinde 500.000 EURO cezai şart getirildiğini, 22/11/2013 tarihli bu sözleşme davalı şirketçe 15/10/2014 tarihinde bir yıllık sürenin dolmasından sonra yenilenmeyeceği bildirimi ile feshedildiğini, davalı şirket ve diğer davalılar olan ortakları gizlilik sözleşmesine rağmen davacı şirketten ayrılıp … A.Ş diye şirket kuran ilgililerle görüştüklerini, anlaştıklarını ve davacıya ait belge ve bilgileri bu şirkete sızdırdıklarını, davacının faaliyet konusu olan ürünleri … A.Ş’nin davalı şirketin tesislerinde ürettiğini ve başka şirketlere sattığını, … A.Ş için de ayrıca dava açıldığını, davalıların yaptıkları bu haksız rekabetin menini 150.000,00 TL manevi tazminat fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL cezai şartın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Ayrıca davacı vekili 18/10/2017 tarihli dilekçesi ile 50.000-TL olarak açtıkları cezai şart miktarının 200.000-TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
Davalının Cevabı: Davalı vekili davanın reddigi gerektiğini savunmuş, davalı şirketin şu anda faal olmadığını, ayrıca iflas da etmediğini, sadece bir süreliğine faaliyetini durdurduğunu, diğer davalıların da davalı şirketin ortakları olduğunu, Bursa Cumhuriyet Savcılığının 2014/78681 E. Sayılı dosyasından alınan 28/04/2015 tarihli bilirkişi raporuna dayanarak açılan davanın yersiz olduğunu, haksız rekabetin unsurlarının oluşmadığını, davalı şirket ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşmelere aykırı hiçbir eylemde bulunulmadığını, davalı şirket ile dava dışı … şirketi arasında hiçbir zamana gizli veya açıktan bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığını, davalı şirketin davacı şirket ile sözleşmeyi yenilememesinin amacı şirketten alacaklarını tahsil edememesine dayandığını, bu nedenle daha öncesinde davacı şirket hakkında icra takibi yapıldığını, mahkemede görülen bu davanın davacısı şirketin iş bu ödemeleri ve icra takibini sürüncemede bırakmak adına hareket ettiğini, açılan haksız rekabet davasının kötüniyet üzerine açılmış davadan ibaret olduğunu, bu nedenlerden dolayı davalılar adına açılan haksız ve yersiz davanın reddini savunmuştur.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava, haksız rekabet iddiasına dayalı rekabetin önlenmesi maddi ve manevi tazminat ile cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
Davacı taraf , davalı … Yağlama Ltd Şti ile 22/11/2013 tarihli Genel Satın alma sözleşmesi ve Gizlilik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 1 yıllık süre sonunda yenilenmeyeceği bildirimi üzerine sona erdiğini, davacının çalışanı iken istifa eden teknik müdür … Mühendislik Müdürü …’in davacı şirketle aynı iştigal konusunda … A.Ş isimli şirket kurduğunu, yine davacı çalışanı olarak çalışan ancak ayrılan Pazarlama Müdürü …, Mühendisler … ile …’in … A.Ş’de çalıştığı, bu kişilerin davalılarla iş birliği içerisinde davacı şirkete ait teknik verileri , resimleri , projeleri , patent ve faydalı model tescilli buluşları kullanarak haksız rekabet içerisine girdiklerini ileri sürmüştür.
Davacı aynı zamanda davalı şirketin taraflar arasındaki Genel Satın alma Sözleşmesindeki 16.maddeye aykırı davrandığı için maddede düzenlenen cezai şartın koşullarının oluştuğunu ileri sürmüştür.
Mahkememizce daha önce davanın reddine karar verilmiş bu karar Bursa 5.Hukuk Dairesinin 2020/1499 karar sayılı kararı ile kaldırılmıştır, kaldırma gerekçesinde; davacının 2012-2013-2014-2015-ve 2016 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtların yanında davalı şirketin de aynı yıllara ait ticari defter ve kayıtları incelenerek davacının müşterisi olan … Oto Aksesuar ve varsa başkaca firmalarla davalının ticari ilişkilerinin olup olmadığı, varsa miktarı tespit edilerek haksız rekabet eyleminin bulunup bulunmadığı, yine gizlilik sözleşmesinin ihlal edilip edilmediğinin oluşturulacak bilirkişi heyetiyle yapılacak inceleme ve alınacak rapor sonrasında hüküm tesis edilmesi gerekçesiyle kaldırılmıştır.
Her şeyden önce taraflar arasında gizlilik sözleşmesi de düzenlenen cezai şartın koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmelidir.
Gizlilik sözleşmesinin 5.maddesine göre taraflardan biri sorumlu olduğu kişilerce diğer tarafa ait gizli bilgilerin sözleşmeye aykırı biçimde açıklandığından haberdar olduğunda derhal ve yazılı olarak karşı tarafa durumu bildirmekle yükümlüdür. Gizli bilgileri sözleşmeye aykırı olarak açıklayan taraf diğer tarafa 100.000 Euro cezai şart ödeyecektir. Genel satın alma sözleşmesinin 16.maddesinde ise davalının …’ın verdiği bütün siparişlerini ve bu siparişlerle ilgili bütün teknik bilgileri, geliştirilen ürün ve modelleri ticari sır olarak saklayacak, ticari ve sanayi iş ilişkisinde bulunduğu üçüncü şahısların da bu gizlilik mükellefiyetine uymasını sağlayacaktır, bu maddenin ihlali halinde 500.000 Euro cezai şart ödenecektir.
Cezai şart ve gizlilik yasağına ilişkin maddeler değerlendirildiğinde davalı şirketin davacı ile arasında olan ticari ilişki gereği davacıya ait ticari sır niteliğindeki bilgileri üçüncü kişilerle paylaşmış olması halinde cezai şart maddesi uygulanabilecektir, bunun için davalının bu bilgilere vakıf olmayan üçüncü kişilerle bu bilgileri paylaşmış olması gerekir.
Bu iddia kendi içerisinde birinci olarak bilgilerin davalı şirket tarafından sızdırıldığını ispatlanmasını, ikinci olarak da sızdırılan bilgilerin bu bilgilere vakıf olmayan üçüncü kişilere sızdırılmış olmasını gerektirmektedir.
Davacı tarafında iddia ettiği üzere … A.Ş’nin kurucuları davacı şirketin uzunca süreden beri çalışanı Teknik Müdür … ve Mühendislik yöneticisi …’dir. Yine bir zamanlar davacının kendi Pazarlama Müdürü olduğu bildirilen … ile Mühendisler … ve …’de … A.Ş’nin fiili çalışanlarıdır, davacının bu çalışanlarının davacı şirketteki statüleri ve nitelikleri dikkate alındığında zaten davacıya ait teknik çizim, resim, proje ve faydalı modellerini bilebilecek nitelikte çalışanlardır. … A.Ş’nin kurucuları davacı bünyesinde çalışmamış olan farklı kişiler değildir. Bilgi sahibi olan bu kişilerin kurmuş oldukları şirketin davacıya ait bir takım teknik bilgileri de biliyor olması yatsınamaz bir sonuçtur, dolayısıyla gizlilik sözlşemesindeki davalının davacıya ait gizli bilgilere vakıf olmayan üçüncü kişilerle davacıya ait bu ticari sırları paylaştığı hususunun fiilen uygulanabilmesi mümkün değildir, diğer bir hususta dosya kapsamında edinilen belgelerden Ceza Soruşturması içerisinde bu bilgilerin davalı şirket tarafından sızdırıldığına dair herhangi bir delil bulunmamaktadır, davalı şirketin … A.Ş ile arasında bir ticari ilişki bulunduğunu gösteren olgular yukarıda açıklanan gerekçelerle gizlilik sözleşmesinin ihlali kapsamında değerlendirilemez, dolayısıyla davalı şirketin cezai şart sorumluluğunun bulunduğundan ve bu durumun dosya kapsamıyla sabit olduğundan söz etmek mümkün değildir.
Bilirkişi raporunda; davacı şirket ile dava dışı … A.Ş’nin arasında fiili irtibat bulunduğunu gösteren bir takım emarelere dayanılarak haksız rekabet ve cezai şartın oluştuğu ileri sürülmüş ise de, haksız rekabet olgusu eylemleri … A.Ş bünyesinde gerçekleştiği, ceza soruşturması ve dosya içeriğinden belirlidir. Davalı şirketin ve diğer davalıların bu haksız rekabet niteliğindeki eylemi iştirak ettiklerine dair somut ve ikna edici bir delil bulunmamaktadır, nitekim davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında davacıların müşterileri ve … Ota Aksesuar ile herhangi bir ticari irtibatın bulunmadığı belirlenmiştir. Davacı vekilince ceza soruşturması kapsamında … A.Ş bünyesinde tespit edilen deliller kapsamında … A.Ş’ye karşı haksız rekabet nedeniyle herhangi bir dava açılmadığı ve yine … A.Ş’nin kurucularından …’nin yeniden davacı şirkette çalışmaya başladığına yönelik beyanları da dikkate alındığında davalı şirketin ve davalıların … A.Ş bünyesinde gerçekleşen ve ceza soruşturması kapsamında belirlenen bir takım olgular gerekçesiyle davalılar bakımından haksız rekabete yönelik eylemlerini sabit olduğunu kabul etmek mümkün değildir.
Yapılan incelemede; 09/03/2014 tarihinde pazarlama müdürü …’ın istifa ederek şirketten ayrıldığı ,06/08/2014 tarihinde davacı firmanın bilgisayarlarında yer alan … isimli dosyanın silindiği, 14/08/2014 tarihindeki e-mail dosyasının ve iş dosyası adı altındaki teknik dosyaların …’in bilgisayarına kopyalandığı, 15/08/2014 tarihindeki iş klasörü altındaki dosyalarının …’in bilgisayarına kopyalandığı, 17/08/2014 tarihinde davacı firmada Mühendislik Yöneticisi olarak çalışan …’in istifa ederek ayrıldığı, 21/08/2014 tarihinde davacı firmada Teknik Müdür olarak çalışan …’nin istifa ederek ayrıldığı, 01/09/2014 tarihinde oluşturulan ve … A.Ş’nin kuruluş çalışmalarını içeren dosyanın harici disk üzerinde tespit edildiği, 15/09/2014 tarihinde … A.Ş firmasının … ve … tarafından kurulduğu, 31/12/2014 tarihinde …’in e-mail adresinden … e-mail adresine teknik çizim dosyalarının gönderildiği, 08/11/2014 tarihinde davacı çalışanı …’ün e mail adresine … e-mail adresine teknik çizim gönderildiği, 25/11/2014 tarihinde davacı yanında çalışan …’nin e-mail adresinden … ve … e -mail adreslerine test sertifikalarının gönderildiğini, 27/11/2014 tarihinde …’in davacı şirketten istifa ederek ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Bu tespitlerden de anlaşıldığı üzere yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı şirketin davacı şirkete ait bir takım ticari sırların zaten kendi çalışanları tarafından bilindiği ve ayrılma aşamasında iken alındığı, yine bu kişilerce … A.Ş firması kurularak ceza dosyası kapsamında tespitlerin de … A.Ş firması bünyesinde belirlendiği anlaşılmaktadır. Tüm bu bilgiler ışığında da davalı şirketin gizlilik sözleşmesine iddia edilen şartlarla aykırı davranabilmesine olanak bulunmadığı gibi yukarıdaki tespitler dikkate alındığında bu bilgilerin davalı şirket tarafından sızdırıldığı da sübuta ermiş değildir. Cezai şart maddesinin koşulları ispatlanamamıştır.
Haksız rekabet kapsamında yapılan değerlendirmeler çerçevesinde ise; 13/11/2014 tarihinde … e-mail adresinden … , …, … ve … e-mail adresinden toplantı kurulu e-maili gönderilmiş olması yine ödemeler konusunda … tarafından az önce açıklanan isimlere ait e-mail adreslerine e-mail gönderilmiş olması başlı başına haksız rekabet konusu eylemlere davalıların iştirak ettiği hususunu ispatlamaya yeterli değildir.
Her ne kadar bilirkişi raporlarında bu tespitler bakımından davalı firma tarafından ticari sır niteliğindeki evrakların üçüncü kişilerle paylaşıldığı görüşü kabul edilmiş ise de bilirkişilerce yapılan bu tespit yukarıdaki açıklanan gerekçelerle dosya kapsamı ve rapor içeriğiyle uyumlu değildir. Cezai şartın koşullarının oluşmadığı kabul edilmiştir.
Bilirkişi raporunda … A.Ş çalışanlarının davacı firmanın teknik çizim ve projelerini çoğalttıkları, bu eylemin FSEK kapsamında eser sahibinin hakkını ihlal ettiği, ancak davalı şirket ve ortaklarının bu suça iştirak ettiğine dair bir kanıya varılamadığı, eylemin haksız rekabet unsurlarını içerdiği belirtilmiş ise de, yukarıda yapılan açıklamalar ışında bilirkişilerin haksız rekabete ilişkin davalılar bakımından yapmış olduğu tespit dosya kapsamı ve rapor içeriğindeki tespitlerle uyumlu değildir, bu sebeple haksız rekabete konu eylemlerin davalı tarafından gerçekleştirilmediği … A.Ş bünyesinde gerçekleştirildiği sabit olduğu gibi davalının salt ticari ilişkiye ait belirlemeler kapsamında haksız rekabet eylemine iştirak ettiği sonucuna ulaşmak ve dosya kapsamıyla bu durumun sabit olduğunu kabul etmek mümkün değildir, nitekim SMMM bilirkişi de ticari defter ve inceleme kapsamında davalı şirketin , davacı şirketin müşterileri ile herhangi bir ticaretinin bulunmadığı da tespit edilmiştir, … A.Ş bünyesinde gerçekleştirilen ve davacının eski çalışanları tarafından bir takım eylemlerin bulunduğu anlaşılan somut olayda davalılar bakımından iddiaların sübuta erdiğini kabul etmek dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden mümkün değildir. Bu sebeple davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan başlangıçta alınan 3.432,58 TL peşin harç ile 3.446,90 TL ıslah harcından mahsubu ile fazla alınan 6.609,63 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan 90,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekaletnameli vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesap ve takdir edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit oranda ödenmesine, ( manevi tazminat yönünden)
6-Davalılar kendilerini vekaletnameli vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesap ve takdir edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit oranda ödenmesine, ( alacak istemi yönünden)
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …..
e-imzalıdır
Üye …..
e-imzalıdır
Katip ….
e-imzalıdır