Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/184 E. 2021/266 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/184 Esas
KARAR NO : 2021/266

HAKİM : …..
KATİP : …..

YARGILAMANIN
YENİLENMESİNİ İSTEYEN: …
VEKİLİ : Av. .
KARŞI TARAF: ….
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İade-i Muhakeme
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargılamanın yenilenmesi isteyen vekili dilekçesinde ; dosyaya vekalet sunduklarını, ancak uyap kaydının mahkeme karar verdikten 1 gün sonra yapıldığından duruşmaya katılamadıklarını, mahkeme kararının açıkça yanlış olduğunu, bahsi geçen ayıplı dairenin inşaatı müvekkil şirket tarafından değil dava dışı Abdurrahman Görer tarafından yapıldığını, müvekkilinin hiçbir ilgisi olmamasına rağmen borçtan sorumlu tutulmasının adalete aykırı olduğunu, bu nedenle uyap sistemine kayıt yapılmaması ve dilekçelerinin işleme alınmaması nedeniyle karar duruşmasında bilirkişi raporuna yaptıkları itirazında karar duruşmasında görülmediğini tüm bu nedenlerle yargılamanın yenilenmesini talep etmişlerdir.
Karşı taraf vekilininde dilekçesinde ; yargılamanın yenilenmesi isteyen tarafın 29/01/2021 tarihinde vekaletname sunduğunu, 02/02/2021 tarihli duruşmasında yokluğunda karar verilmiş olması nedeniyle yargılama yenilenmesi talebinde bulunduğunu, karşı tarafın bu gerekçesinin yargılamanın yenilenmesi sebebi olmadığını, bu nedenle karşı tarafın talebinin reddine karar verilmesini beyan etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Mahkememizin 02.02.2021 tarih ve 2020/…. E. Ve 2021/… E. Sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin mahkememiz bu kararına karşı 09.02.2021 tarihli dilekçesi ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.
Öncelikle dosya usul yönünden bir inceleme yapılmış olmakla; Mahkememizce davalı tarafa yargılamanın iadesini başvurma harcının ödenmesi için ihtarlı davetiye gönderildiği, davetiyenin 08/03/2021 tarihinde tebliğ süresinin başladığı ödenmesi için 1 haftalık kesin süre verildiği ancak davalının yasal süre içerisinde bu harcı yatırmadığı anlaşılmıştır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK.nun 120/2 maddesi gereği davacıya gerekli gider avansını tamamlanması ve 492 Sayılı Harçlar Kanunun 30 – 32. Maddeleri uyarınca peşin harcı yatırması konusunda yasal 1 haftalık kesin süre tanınmış olmasına rağmen kesin süre gereğini yerine getirmediği, davacı tarafça dava şartlarından olan ve HMK.nun 114/g maddesinde düzenlemesini bulan başvurma harcı ve peşin harcın verilen kesin süre ihtaratına rağmen yatırılmadığı anlaşılmakla, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
Kanun yolları, olağan ve olağanüstü kanun yolları olarak iki kısımda incelenmektedir. Henüz kesinleşmemiş bulunan kararlara karşı başvurulan kanun yollarına “Olağan Kanun Yolları”, şekli anlamda kesinleşmiş kararlar aleyhine başvurulan kanun yollarına ise, “Olağanüstü Kanun Yolları” denir. Bir karar aleyhine henüz kesinleşmeden bir kanun yoluna başvurulabiliyorsa, bu olağan kanun yoludur.Genel olarak, olağan kanun yolları istinaf ve temyiz kanun yoludur.Kararın kesinleşmesinden sonra istisnai olarak bir kanun yoluna başvuru imkânı tanınmışsa bu olağanüstü kanun yoludur. Nihai kararlara karşı süresi içinde bu yollara başvurulmaz veya başvurulur da başvurudan olumlu sonuç alınamazsa ve başka bir olağan kanun yolu da kalmamışsa, karar kesinleşir. Kararın kesinleşmesinden sonra başvurulabilecek kanun yolu, olağanüstü kanun yolu olarak ortaya çıkmaktadır. Olağanüstü kanun yolu, yargılamanın yenilenmesi ve kanun yararına temyiz olarak ortaya çıkmaktadır.
Yargılamanın yenilenmesinin, doktrinde, kesinleşmiş bir kararda ağır hukuki hatalar olma ihtimaline binaen kabul edilen bir olağanüstü kanun yolu olduğu kabul edilmektedir. Hem doktrinde hem de 31.03.1937 tarih, 1/13 sayılı ve 23.05.1956 tarih, 8/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararlarında yargılamanın yenilenmesi ayrı bir dava olarak kabul edilmektedir.Uygulamada yargılamanın yenilenmesi talep edildiğinde ayrı bir esasa kaydedilmekte ve HMK hükümlerine göre yargılama yapılmaktadır. HMK 374-381 madde hükümlerinde düzenlenen özel usul hükümleri de uygulama alanı bulmaktadır. Yargılamanın yenilenmesinin kabul edilmesi halinde verilecek karar eski hükmü kaldırdığından yenilik doğurucu bir karar verildiğinden yargılamanın yenilenmesinin bir dava olarak kabulünü de zorunlu kılmaktadır.
HMK’ nın 375. Maddesi’nde ” Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” yargılamanın iadesi sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır.
O halde somut olayda, davalı tarafından vekaletnamenin UYAP sistemine personel tarafından mahkeme karar verdikten 1 gün sonra yapıldığından duruşmaya katılamadıklarını belirtmiş ise de; dosyadaki bilirkişi raporunun davalı şirkete 25.01.2021 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ parçasının içeriğinde duruşma gün ve saatinin açık bir şekilde belirtildiği, bu hususta duruşmayı takip konusunda sorumluluğun önce şirket yetkililerinde olduğu daha sonra vekaletname sunan avukatta olduğu ve duruşma gününden haberdar oldukları mahkememizce kabul edildiği anlaşılmakta olup yukarıda belirtildiği üzere HMK’ nın 375. Maddesi uyarınca yargılamanın iadesi sebebi sayılmadığı dikkate alınarak davalı tarafın yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekecektir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davalı tarafın yargılamanın yenilenmesi talebinin yasal süre içerisinde harcını tamamlamadığından USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere karar verildi.16/03/2021

Katip … Hakim …..
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*